Hukuk, hukuk diyoruz değil mi?
Peki, hukuka saygılı mıyız?
Değiliz.
Aslında pek sevmiyoruz…
Adaleti de sevmiyoruz.
Adamına göre muamele.
Maalesef hukuksuzluk diz boyu.
Çürümüşlük.
Böyle böyle, alıştırdılar.
*****
Partilerde hukuk var mı?
Yok.
Tüzük hukuk hükümleri uygulanıyor mu?
Hayır..
Mesela MHP veya AKP’ de böyle. Kulağınızdan tutarlar atarlar.
12 Eylül siyasi düzen devam ediyor..
CHP ‘ de de durum farklı değildi… Aslında CHP’ nin çok ciddi yapısal sorunları var. Bunlar üye yapılanmasından başlar..
Sistemin çarkları oligarşik yapılar oluşturuldu..
Başarısızlığın temel nedeni Kılıçdaroğlu olarak değerlendirilse de asıl kusurlu olan niteliksiz üye yapılanmasından ve delege sisteminden başlıyordu…
Robert Michels’in TUNÇ yasası geçerliydi. Partilerin genel merkez yöneticileri kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alır ve çevresi bunlardan oluşturulur. Kendilerini doğrulanmak ihtiyacı içinde olduklarından dolayı, destek elde etmek için gelen bilgiyi manipüle etmektedirler.
*****
Liderin etrafındaki insanlar doğru bilgiyi engellemektedirler. Parti içindeki İktidar gücü, onların gerçekleri görmeyi engellemektedir. Meselâ, bir kişi sadece hâlihazırda iktidarda olması sebebiyle, seçilebilmektedir.
Biz buna dar kadroculuk diyoruz..Küçük olsun benim olsun..
Demokratik yapı yerini oligarşik yapıya bırakır ve gücü elinde tutanlar milletvekillerini merkez yoklaması adı altında, seçimlerde başarısızlığına rağmen, sırf kendi yandaşları olduğu için, aday gösteriliyor…Halk umurlarında bile olmuyor. Bu nedenle parti dejenerasyona uğramaktadır. Oligarşik yapılar çok zor değişir.
Başarısızlığın altında bunlar yatar.
İşte, CHP aslında kurultayda bu değişimin başlangıcını yapmıştır ama çok uzun bir yolu vardır..
CHP’ yi önümüzdeki süreçte zor bir süreç bekliyor.
Eskişehir'de ise çok özel bir durum var. Genel merkez ikilimde kalabilir.
Eskişehir’de kamuoyu araştırmalarında Büyükerşen açık ara önde gidiyor. Halkın büyük bir teveccühü var.
SORUYORUZ PROĞRAMINDAN…
Kazım KURT soruyoruz programında politik konulara değiniyor. Söyledikleri elbette çok önemli..
Zira kanıtlanmış bir başarı hikayesi var..
Gerçekleştirdiği somut eser projeleri var..
Programda bunları tek tek anlatıyor. Öyle kaçamak cevaplar yok. Samimi bir şekilde net yanıtlıyor..
Değindikleri başlıklar CHP ‘nin değişiminde önemli başlıklar..
Açıklamaları geniş bir yer tutuyor. Değişime güç veriyor.
Diyor ki;
-Kurultayda önümüzdeki süreçte parti hukukunu, Parti tabanını, partinin program ve tüzüğünü savunacak kadroların oluşması lazım, yetişmesi lazım.
Genel merkezimiz bundan sonra örgütü öne alacak örgütün taleplerini dikkate alacak, örgütü ciddiye alacak bir yapı yarat atacak.
Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir'e 20 kere geldi. Bir kere partiye uğradı. Şimdi böyle bir ortamda Parti örgütü güç kazanmaz daha çok kaybeder.
- Partiyi paralel bir yerden yönetmeye kalkmak, partililerden çok danışmanlarla yönetmeye kalkmak sol bir örgüt içerisinde çok doğru bir şey değildir.
- Bir bu partinin temelinde tüzüğünde aday belirleme noktasında ön seçim esastır. Ancak, ön seçimi şimdiye kadar ne genel başkan kabul etti, ne başkaları kabul etti, ne de ön seçim diyenler talep etti böyle bir garip yapı vardı.
- Seçimler çok dar bir zamana sıkıştı. 1 Aralık'ta seçim takvimi başlıyor. Evet aday olmak isteyen Kamu görevlilerinin Parti yöneticilerinin, ya da oda başkanlarının istifa etmesi için son gün,
- Bir ön seçim olacak mı olmayacak mı, olacaksa nasıl olacak?
Tüzüğümüze göre ön seçim bütün üyenin katılımıyla hâkim denetiminde olur. Tabii hâkim denetiminde ön seçim yaptığınız zaman Yüksek Seçim Kurulu ön seçim tarihinin şubat ayının ortasına denk geliyor. O zaman yeterli olur mu diye bir telaş var insanlarda. Dolayısıyla resmi ön seçim olmayabilir ama, bir eğilim yoklaması, farklı aday belirleme yöntemi bulunmalıdır.
-Bundan sonraki seçimler için zaten tüzük değişikliği yapılacak. Tüzüğümüz mutlaka değiştirmek suretiyle, ön seçimin esas olduğu ve hatta il ilçe kongrelerinde dahi bütün üyenin katılımını hedefleyen bir çalışma yapılıyor. Özgür Bey'in tutum belgesi diye yayınladığı kitapçıkta bunların tamamı yazıyor.
- Örneğin İlçe Kongresi odun pazarında 8.000 üyenin tercihiyle belirlenecek. il Kongresi, Eskişehir ilinde belirlenen 16.000 kişinin tercihiyle belirlenecek. Genel Başkan da 1 milyon küsür üyenin tercihiyle belirlenecek bir yapı yaratmaya çalışacaklar. Bir sistem oluşturmaya çalışacaklar.
- Partiyi hem sola çekeceğiz hem demokratikleşmesi genel başkan ya da İl Başkanı ilçe başkanı bulamayız. Biz
Örneğin Eskişehir'deki kongrelerde çarşaf liste uygulaması yaptık korkmadan ve oldu. Sonuçta bir sıkıntı olmadı o nedenle demokrasiye alışacak. Parti bunun önünü de gençler açacak çok ben güvendiğim bir Parti Meclisi oluştu.
2019 SEÇİMLERİNDE İŞBİRLİĞİ VARDI AMA ODUNPAZARINDA YOKTU..
Şimdi en son İYİ partiyle, Odupazarında işbirliği yoktu ama sonuçta, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Tepebaşı belediye başkan adayı, başka ilçelerde de bir ittifak söz konusuydu. O ittifakın karşılığında 2019 yılında Eskişehir ile beraber tüm Türkiye'de büyük bir başarıya imza attı.
.
-Belediye seçiminde gerçek şudur. Belediye başkanı adaylarının kendi potansiyeli önemlidir. Partinin üstüne ekler. Hiçbir partinin yereldeki seçmeni Meral Hanım böyle istedi diye komple istediği yere oy vermez.
Devamı yarın…
-Milletvekili seçiminde Eskişehir'de Cumhuriyet Halk Partisi 216.000 oy aldı. İYİ Parti 87.000 oy aldı. Kim bu 87.000 oyu Cumhuriyet Halk Partisi'ne getirebilir? Hiç kimse hiç kimse ya da kim 215.000 oyu alıp götürüp iyi Partiye götürebilir..
Böyle bir şans yok. Ama öyle bir adaylar koyarsınız ki Örneğin Eskişehir'de Sayın Yılmaz Büyükerşen’i koyarsınız, İYİ partinin
seçmen tabanından oy gelir..
- Yerel seçimlerde Parti değil adaylar ittifak yapıyor.
Eskişehir'de bunu çok yaşadık Evet Demokratik Sol Parti'nin % 1 oyu vardı Aynen öyle Yılmaz Hoca % 52 oy aldı ittifak da yoktu. Yani resmi olarak Sayın Baykal ya da CHP Evet DSP'ye oy verin filan da dememişti ama, insanlar götürdü verdi.
Niye?
Güven meselesi.
(devamı yarın..)