Eskişehirspor ve Türk futbolunun önemli ismi Prof. Dr. Fethi Heper’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşarken, Eskişehirspor denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan ve Türk futbol tarihinin ilk amigosu Orhan Erpek de yaşama veda etti...
Fethi Heper’den sonra Amigo Orhan’ı da geçtiğimiz cumartesi günü son yolculuğuna uğurladık…
Orhan Erpek’in cenazesine katılanlara baktığımda, sağlığında kendisine övgüler yağdıranları göremedim…
Ne zaman nere de görseler birlikte fotoğraf çektirmek için yarışanlar, son yolculuğuna uğurlamaya gelmediler…
Bu vefasızlık…
Haaa diyecekler ki; “hava çok soğuktu, kar yağıyordu…”
Gelenler nasıl geldi…
Soğuk onlara işlemedi mi?
Sağlığında peşinde koşanlar, cenazesine üşümekten korktukları için mi gelmediler?
“KULÜBÜN KAPISINDAN BİR DEFA GİRDİM”
Amigo Orhan ile 5-6 yıl önce Adalar’daki evinin altındaki kafede buluşup 15-20 dakika kadar sohbet etmiştik…
O zamanlarda da sağlık sorunları yaşıyordu ancak bastonla da olsa yürüyebiliyor, konuşabiliyordu…
Eskişehirspor’da ne zaman amigoluğa başladığını, neler yaşadıklarını anlatırken ‘bir tek üzüntüm Türkiye’de Anadolu’da devrim gerçekleştiren Siyah-Kırmızılı Kulübün Süper Lig şampiyonu olamaması” demişti…
Sohbetin finalinde bana göre en önemlisi olan şu sözleri söylemişti:
“Bak Sadi. Ben Eskişehirspor’da yıllarca amigoluk yaptım. Kulübün kapısından bir kez içeriye girdim. O yıllarda kulüp müdürü olan Mehdi abi işyerime telefon etti. ‘Başkan seni kulübe çağıyor’ dedi. O yıllarda başkan Celal Sölpük idi. Kulübe ilk ve son gidişim oldu. Benim işim kulüple değil taraftarlarla. Ben onların lideriyim. Bugün baktığımda ‘tribün lideriyim’ diyenler sanki kulüp yöneticisiymiş gibi kulüpten çıkmıyorlar. Nerede ise kulüpte yatıp kalkacaklar…”
Yalan değil bunları yaşadık…
ERPEK’İ SON ZİYARET EDEN ENTOK VE ÜNLÜCE OLDU
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle bir süre hastanede tedavi gören ve taburcu edildikten sonra evinde istirahat eden Amigo Orhan’ı (Orhan Erpek) hasta yatağında en son Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehirspor Kulübü Başkanı Ulaş Entok ziyaret etmişti...
Bu ziyaret sonunda Başkan Ünlüce, “Yıllarca kulübün amigoluğunu ve tribün liderliğini yapan Orhan abimiz sağlığına kavuşacak sezon sonunda Eskişehirspor’un şampiyonluğunu kutlayacağımız tribünde birlikte olacağız” demişti…
Sezon sonunda Eskişehirspor şampiyon olur mu?
Onu bugünden “olur” söylemek biraz hayalcilik olur…
Şampiyon olmasını isteyenlerin belki de en başında gelenlerden birisiyim…
O şampiyonluğu kutlamayı gönülden istiyorum…
Ancak gönülden isteyenlerden birisi olan Amigo Orhan, maalesef göremeyecek ve yaşamayacak…
O zaman da kulüp başkanı ve yöneticileri, şampiyon olan takımın futbolcuları aldıkları kupayla Orhan Erpek’i mezarını ziyaret ederek “Sen gelemedin ama biz sana şampiyonluk kupasını getirdik” demeliler…
“ŞEHRIN KENETLENMESI GEREKIR”
Eskişehirspor Kulübü'nün ve milli takımın efsane futbolcularından Büyük kaptan İsmail Arca, Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Kent Konseyi Sanatçıya Vefa Çalışma Grubu ve Spor Meclisi’nin düzenlediği gecede sevenleri ile bir araya geldi…
Tıpkı Amigo Orhan’ın cenaze namazındaki gibi İsmail Arca’nın konuk olduğu etkinliği de katılanların sayısı beni üzdü…
Odunpazarı Kent Konseyi tarafından etkinliğe davet edilmiş olmama rağmen…
Yaşadığım küçük sağlık sorunu nedeniyle katılamadım…
Sevgili Ali Akyüz’ün Facebook’tan yaptığı canlı yayından izledim…
Katılımcı sayısının az olduğunu canlı yayında ve gazete ve internet haber sitelerindeki fotoğraflardan gördüm…
Oysa Türk Milli Takımının formasını 53 kez giyerek TFF tarafından altın madalya ile ödüllendirilen Eskişehirspor’un efsane futbolcusunun anılarını dinlemek için sadece Eskişehir Amatör Liglerinde forma giymiş veya giyen futbolcular, kulüp yöneticileri katılmış olsaydı o salon dolardı…
Eskişehirspor’da bugün forma giyen futbolcular, yönetim kurulu üyeleri ve teknik adamlar katılmamış olsaydı katılımcıların sayısı parmakla sayılacak kadar az olacaktı…
Maalesef Eskişehir’de Eskişehirspor’da forma giymiş, kulübü yıllarca başarıdan başarıya taşımış, büyük zaferlere imza atmış, sayıları her geçen gün azalmakta olan “Efsane” futbolculara verilen değer bu kadar!
17 yıl boyunca Eskişehirspor formasını gururla taşıyan efsane kaptan İsmail Arca’ya Eskişehirspor Kulübünün bu sezonun ikinci yarısından itibaren takım kaptanlığını yapan Ali Fırat Kasap, kulübün vefa duygusunu simgeleyen anlamlı bir jest yaparak Eskişehirspor forması takdim etmesi anlamlıydı…
Etkinliğe katılan siyah kırmızı futbolculara tavsiyelerde bulunan, takım ruhunun ve arkadaşlığının başarılı çok büyük pay sahibi olduğunu aktaran Arca, şehrin kenetlenmesi halinde Eskişehirspor’un adım adım eski günlere döneceğine inandığını söyledi…
Arca, etkinlikte, deplasman maçlarında alınan galibiyet sonrası takım arkadaşlarıyla birlikte;
“Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım,
Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı
Her anını eksiksiz, dün gibi hatırlarım
Dudaklarımda tuzu, içimde durur aşkı’
şarkısını söylediklerini hatırlatınca, geceye katılan takım arkadaşlarının ısrarı üzerine salonu dolduranlarla birlikte şarkıyı söyleyerek nostalji yaptı…
* * *
Eskişehirspor Kulüp Başkanı Ulaş Entok’a sezon başında tesislerde düzenledikleri bir basın toplantısı sonunda, “Başkan bu kulüpte yıllarca forma giymiş, bugün ‘efsaneler’ diye hitap ettiğimiz eski futbolcular var. Onları her hafta ikişer ikişer veya tek tek tesislere davet et. Bugün Eskişehirspor formasını giyen futbolcular onların yaşadıkları anılarını dinlesinler. Eskişehirspor isminin neden bu kadar büyük olduğunu öğrensinler. Hatta Yeni Atatürk Stadyumunda onlara bir loca ayır. Aracı olanlar kendi araçlarıyla olmayanları da evlerinden aldırıp stadyuma getirin. Maç sonunda evlerine bırakın. Onlar, özellikle ilgisizlikten dolayı kulübe kırgın. Hiç olmazsa bu sayede gönüllerini de alırsınız” demiştim…
Maalesef geçen 17 haftada bu gerçekleşmedi…
İsmail Arca için düzenlenen etkinlikte konuşurken, “Sizleri önümüzdeki günlerde tesislerde konuk edeceğiz” dedi…
Fethi Heper’in vefatında Tesislerde son derece duygusal ve görkemli bir törene önderlik ederek bir geleneği başlatan genç başkan Ulaş Entok, vakit geçirmeden bu söylediklerini hayata geçirmeli...
* * *