Merhaba Değerli Okurlar ;

Geçtiğimiz hafta isci ve isveren iliskisinden kaynaklı sorunlari yargitay kararlari ve kanunlar nezdinde incelemistik.

Bu hafta ise son zamanlarda gündemde oldukça yer alan bir suçu detaylıca inceleyelim, vergi kaçırmak ?

Vergi mükellefi olan kişilerin kanundan doğan birtakım yükümlülükleri vardır. Bunlardan en önemlileri belge, kayıt ve defter tutmaktır. Mükellefler defterleri korumak ve istenildiğinde ibraz etmek zorundadır. Bu belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenmemesi, tahrif edilmesi, yok edilmesi veya değişiklik yapılması vergi kaçakçılığı suçunu oluşturur.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇU HANGİ KANUNDA DÜZENLENMİŞTİR?

Vergi kaçakçılığı suçu 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nunSuçlar ve Cezaları başlıklı üçüncü bölümünde madde 359’ da düzenlenmiştir. 

HANGİ EYLEMLER VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇUNA SEBEP OLUR?

Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

-Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak,

-Defter kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek ve bu belgeleri kullanmak, 

-Kayıt, defter ve belgeleri yok etmek veya defter sayfalarını değiştirmek 

-Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceğibelgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basmak veya bilerek kullanmak, vergi kaçakçılığı suçuna sebep olur.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

VUK m.359 1. ve 2. Fıkrasının a bendinde düzenlenen suçlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

VUK m.359 2. Fıkrasının b bendinde düzenlenen suçlar hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

VUK m.359 2. Fıkrasının c bendinde düzenlenen suçlar hakkında iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARI

Yukarida bahsettigimiz konuya iliskin onemli bir yargitay karari ; “Defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit” olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu, 31.12.2004 tarihinde faaliyetini sona erdirdiği anlaşılan ve 2003-2004 yıllarına ait yasal defter ve belgelerin usule uygun tebligatla ibrazı istenen sanığın, 31.11.2004 tarihinde geçirdiği yaralanma olayında iki ayağının da kırıldığı bu nedenle işlerini yürütemediğini ve işyerini kapattığını, bir yıla yakın yürüyemediği ve bu nedenle ibraz edemediğine ilişkin savunması defter ve belgelerin saklama ve ibraz etme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağından atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine kastının bulunmadığından bahisle yazılı şekilde beraatına karar verilmesi yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.”