Bu ses çiftçinin sesiydi. Kaybedecek bir şeyi kalmadı.
Ben de dün Yozgat'taki mitingini, TV ekranlarından canlı izledim. Yozgat mitingi kalabalıktı yaşanan coşkudan değişimi gördük.
Uzun yıllardır siyaseti takip ediyorum. Analizler yapıyordum. Büyük merakla izledim. Zira “sağ’ ı siyasetin hâkim olduğu bir yer.
Çok sayıda traktörün Özgür Özel'i beklediğini ekranlarda gördük..
Yozgat uzun yıllar hem merkez sağ hem de milliyetçi sağ için önemli bir kent olmuştur ve bu özelliğiyle biliniyor.
Miting başladıktan sonra yoğun bir alkışın ve sloganın yükseldiğini gördük.
Kahvede kimse kalmamış mitinge koşmuş.
Hele çiftçinin kürsüye çıkıp inanılmaz bir sadelikle, köylünün halini inanılmaz güzel bir üslupla anlatımı beni hayran bıraktı.
Ülke topla şalgamla idare edilmez. Hakla, hukukla adaletle idare edilir. Bu kadar etkili bir cümle duymadım.
Hiç bir iletişimci, reklamcı böyle bir slogan bulamazdı vallahi.
Ülkenin geldiği noktayı iki cümleyle özetleyiverdi.
Ülkenin geldiği nokta bu. Artık çiftçisi de, büyük baş, küçükbaş hayvan, süt üreticisi de, işçisi de esnafı da, emeklisi de bunun farkında.
MHP seçmeni de AK Parti seçmeni de hem de önemli bir kısmı yaşananların büyük bir adaletsizlik olduğunun farkında. Burada bir yolsuzluk soruşturmasının olmadığını, bir rakibi ortadan ve muhalefeti ortadan kaldırma operasyonu olduğunu belirtiyorlar. Bu sessiz kesim sandığı bekliyor.
YOZGAT CHP’ Yİ BAĞRINA BASTI..
Bu insanlar dünyanın en büyük kentlerinden biri olan İstanbul belediye başkanının sabah 6'da evinin çevresinin onlarca polis aracı ve yüzlerce polis tarafından çevrilmesini, evinden alınıp o saatte Vatan Emniyet Müdürlüğüne götürülüp 4 saat gözaltında tutulmasını, sonra adliyeye götürülüp -7 katta tutulmasını ve tutuklu yargılanmasını hiçbir şekilde anlamıyor. Yapılanları siyasi olarak görüyor. O nedenle büyük bir haksızlık duygusunu yaşıyor ve muhalefete sahip çıkma gereği duyuyor.
Onun CHP’ nin grafiği her geçen gün yükseliyor. Özgür Özel’ in liderliğini beğeniyor.
Hiç kimse Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu muameleyi artık, Ekrem
İmamoğlu'nun şahsıyla da orantılı görmüyor. Kendisiyle ilgili görüyor ve böyle bir ülke benim ülkem olamaz diyor.
Parti içinde de sesler yükseliyor, ama kral çıplak diyemiyorlar. Çünkü külliye peykinin çekim alanında olanları çıkarları var.
Partinin kurucusu olan ve başbakan yardımcılı da yapan ak saçlılardan Bülent Arınç özgül ağırlığıyla konuşuyor.
Diyor ki; Ekrem İmamoğlu’na bu muamele yapılamaz. Sayın Erbakan Allah rahmet eylesin yargılandı. Hiç böyle bir süreç yaşamadı Sayın Cumhurbaşkanı yaşadı. Hiç böyle bir süreç olmadı. Esas olan tutuksuz yargılanmaydı…
Sayın Cumhurbaşkanı kendisi tutuksuz yargılanıp mahkûm olduktan sonra demişti ki; siyaset üzerine gölge düştüğünü, yargının üzerine siyaset gölgesi düştüğünü bu ülkede cezaevine atılan siyaset insanlarından, iş insanlarından akademisyenlerden, gazetecilerden biliyoruz." Demişti.
AKP’ nin propagandistleri Türkiye eski Türkiye değil diye ezberlenmiş mottoları kullanıyorlar ya!
Bugün yarattığınız Türkiye, bundan da beter. Sadece gazeteciler siyasetçiler, akademisyenler değil sokakta, parkta, kahvede görüş bildiren herkes tutuklanabilir.
Hatta 70 yaşındaki nine de, dede de,18 yaşındaki genç de, astrolog da, sanatçısı da herkes artık tutuklanıyor. Tutukluluk, tutuklanma neredeyse
Genel kural haline getirdi.
Oysa bu yasalar AK Parti döneminde çıktı. Bu ceza kanunları yapılırken özgürlük amaçlı yaptıklarını söylüyorlardı. TBMM’ si kürsüsünden yasayı savunanlar ey hâkimler, ey savcılar tutuklamayı değil, önce özgür bırakmayı hedef alacak şekilde bu yasaları yorumladığımızı ve o amaçla hazırladığımızı bilin demişlerdi.
Ne oldu?
Yasayı hazırlayanların sesleri çıkmıyor.
Millî irade böyle yasayı yaptı ve ikazlarında belirtmişti..
Ama bugün tutukla gitsin.
Bu yetkiyi kullananlar bırakın anayasayı falan artık takan yok. Kendi yaptıkları Kanunu bile göz göre göre çiğniyorlar.
Allah aşkına nerede o AKP’nin yasaklara, hukuksuzluklara, yolsuzluklardan hesap soracağız diyenler? Neredesiniz?
Bir kişi, iki kişinin demesi yetmez.
AKP li trollere. İftira attığınız, yalanlarla süslediğiniz, yaptığınız algıların bir gün gelir hukuk önünde hesap verirsiniz.
Çünkü tarih göstermiştir ki; keser döner sap döner, bir gün gelir hesap öder.
Hep bir ağızdan yeter artık söz milletindir demelisiniz.
23 Nisan anlamını bulsun.
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
