Yaşamımızda, doyuma ulaştığımızın bir göstergesi de mutluluğumuzdur.  Yeterli olduğumuzu hissetmek için de mutlu hissetmek isteriz. Mutluluk bir yandan bizim yaşam kalitemizi artırır. Çünkü bu hissimizin altında şöyle bir mesaj vardır. Yaşamım istediğimiz gibi ilerliyorsa İsteklerimi karşılayabiliyorsam yeterliyim.

Peki yaşam kalitemizi düşüren, bizi mutluyken bir anda bu güzel hissimizi engelleyen düşünceler durumlar nedir?

Kendi mutluluğumuz engellediğimiz düşüncelerden en önemlilerinin kıyas ve mutluluk çabası olduğunu düşünüyorum.

Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak mutluluğumuzu sabote  etmek için gayet yeterlidir.

Şeyh Edebali’nin dediği gibi;

’ kendini başkalarıyla kıyaslarsan mutsuz veya kibirli olursun çünkü, her zaman senden iyi ve kötü durumda birilerini bulursun’

Bizden iyi durumda olduğunu düşündüğümüz insanlarla kendimizi kıyaslamak, sadece kendimizdeki olumsuzlukları görüp sorun yaratacaktır. Kıyaslamak denilince sadece bizden daha iyi olduğunu düşündüğümüz insanlar aklımıza gelir, fakat tam tersi bizden daha kötü olduğunu düşündüğümüz insanlarla da kıyaslama yaptığımızda hem kibirli  olup, hem de daha iyiyim diyerek motivasyonumuzu kaybetmiş oluruz. Her ikisi de bizim için sorun oluşturur.

İnsanların sosyal medyada yansıttıkları hallerini kendi hayatımızla kıyaslamakta hiç doğru değildir. Çünkü insanlar sosyal medyalarında kendilerinin en iyi, en güzel ve en mutlu hallerini yansıtırlar. Orada gördüğümüz muhteşem kareler insanların her halini değil en güzel halini yansıtıyor.  Kim başarısızlığını, yorgunluğunu üzüntülü hallerini ve kendini ağlarken paylaşır ki? Bu yüzden oradaki muhteşem karelerle kendi yaşantımızı kıyaslamak hiç mantıklı değil.

 Yaptığımız her işte,  mutlu olacağımızı düşünmekte bizi mutsuz eden etkenlerdendir. Mutluluk için sürekli çabalamak ve beklenti içerisine girmek bizi daha çok negatif yönde etkileyebilir.

Kısacası sürekli  mutlu olma çabası da bizi mutsuz edebilir.