Her gün marketten hiç düşünmeden aldığımız temel gıda ürünlerinde gramaj ve fiyat arasındaki ilişkiye dikkat ediyor musunuz?
Pandemi sürecinde yaşanan fahiş fiyat artışlarına son yıllarda bir de ambalaj hilesi eklendi…
Özellikle gıda ve temel tüketim ürünlerinde fiyatı düşük göstermek için gramajı azaltılıp, fiyatın aynı kalması gizli zammın boyutlarını ortaya çıkardı. Süt ürünlerinden kuruyemişe, bisküviden çamaşır deterjanlarına kadar birçok üründe aynı durum görüldü. Ürünlerin gramaj, adet ve ağırlıkları azalırken, bu ürünlerde fiyatların aynı kalması ise tüketici tarafından ambalaj hilesinin fark edilmesini zorlaştırıyor…
Uzmanlar, mağduriyetlerin önlenmesi için satın alınacak ürünlerin ambalajlarının ve etiketlerinin dikkatle incelenmesi uyarısında bulunuyor…
GRAMAJ OYUNU ŞİKAYETE YÖNELTTİ
Daha önce özellikle 2018'de gündeme gelen etiketlerdeki gramaj oyunu, son dönemde de tüketiciyi artan sayıda şikâyette bulunmaya yöneltti. Buna göre, gramajı düşürüp fiyatı sabit tutan, hatta artıranlar, tüketiciye ve ilgili sisteme arka arkaya yakalanıyor. Bu durum tüketicinin algısından yararlanıp bir çeşit 'aldatma' olarak görünse de hukuki olarak cezası yok…
Bir de gramajlardan 'ufak' kesintiler yapan ancak etikete bile yansıtmayanlar var. İşte bunu yapan firmalar, tamamen 'hile' kapsamında değerlendiriliyor ve cezası var. Gramaj aldatmacası marka ayırt etmiyor. Türkiye çapındaki zincir marketlerden tutun küçük marketlere, bakkallara kadar giren ürünler, tanınan ve daha az tanınan firmaların bazı ürünleri olabiliyor…
PAKETLİ PEYNİRDE GRAMAJ ERİYOR
Paket ambalajlı peynirlerin gramı her gün eriyip gidiyor. 800-900 gram olan peynirlerin 600 grama kadar düştüğünü görüyoruz. Fiyatların aynı olması sizi yanıltmasın. Yükselen döviz, petrol hemen gramdan düşülüyor…
Çoğu Avrupa ülkelerinde gıda fiyatları düşmesine rağmen etik gerekçelerle gramaj hilelerine karşı tedbir alınmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılıyor. Ancak ülkemizde özellikle gıda ürünlerinde fiyatların her geçen gün artmasına rağmen gramaj hilelerine yönelik herhangi bir tedbir yok. Çok sayıda marka özellikle gıda, temizlik ve kişisel bakım ürünlerinde ve hatta tıbbi ilaçlarda bile kâr marjlarını artırmak için gramajı düşürüyor, fiyatları ise yükseltiyor. Buna ister gizli zam deyin ister çifte zam deyin olan vatandaşın cebine oluyor. Bu tür gramaj hilelerine karşı zaman kaybedilmeden tedbir alınmalı. Bu konuda gerekli yasal düzenleme bir an evvel yapılmalı…
Tüketicilerin gram gram yanıltılmalarının önlenmesi için; Tüketim maddeleri ambalajlarına genel kabul görmüş/alışılmış/hayatın olağan akışına uygun standartlar getirilmeli tüketicilerin yanıltılmaları önlenmelidir…
* * *
TRAFİKTE YAYA ÖNCELİĞİ!
Bir sürücü olarak değil eleştirim, bizatihi yaya olarak kendimizi eleştiriyorum. Yayaları koruyup kollamak adına trafikte yaya önceliği yürürlüğe girdiğinden beri, Yunus Emre ve Atatürk ve Atatürk Bulvarı caddelerinde arapsaçına dönen trafik sorunumuz, iyice düğümlendi.
İnsan sağlığı ve yaşam hakkı önceliği üzerine olumsuz bir söz söylemek haddimize değil. Yayalara öncelik bir yaya olarak işime de gelir...
Ancak asıl mevzu, insan sağlığını, kuralları hiçe sayarak yayaları da tehlikeye atıyoruz, bu konuya dikkat çekmek amaç…
İnsanca yaşamak, insan gibi yaşatmak her platformda ve her koşulda elbette önceliğimiz olmalı…
* * *
İyi de sayın yetkililer; yayaların akıllarına estikleri gibi caddenin ortasından, kıyısından köşesinden trafiğin içine atlamaları, hiç hoş değil yani…
Sonuç itibarıyla insan sağlığı ise söz konusu olan, araç kullanan insanlarda düşünülmeli bir parça…
Araç sürücüsü önündeki yayaya yol verirken, trafik akışını takip ederken vatandaş bir bakmışsın aracın sağından solundan yolun içine dalıyor…
Yayalara öncelik uygulaması başladığından beri, yaya geçitleri aksesuar gibi kalakaldı yolun ortasında…
Enine geçilmesi gereken yol uygulamadan sonra dikine kullanılmaya başlandı. Yaya aklına estiği gibi kullanıyor caddeyi. Sürücüler kadar, yayalarda trafik kurallarından sorumlu ve uymak zorundalar öyle değil mi?
Işıklardaki boş vermişliğimiz zaten dillere destan, kırmızı ışıkta alıp başını gidiyor insanlar, sanki Adalarda veya Hamamyolunda gezi sefasında vatandaş…
Trafik kurallarında ve işleyişinde sürücülerin denetlendiği kadar, yayalarında denetlenmesi gerekiyor. Eskişehir gibi yol ve cadde olanakları çok kısıtlı kentlerde, bir cadde üzerinden işleyen trafik akışının daha sağlıklı olabilmesi için karşılıklı uyum şart…
Kurallara uyum denetlenirken, yayalarında bu uyuma katkı sağlamaları adına gereği yapılmalıdır diye düşünüyorum. Yaya geçitleri ve ışıklar konusunda yayalara eğitim şart, gerekirse ceza da gündeme gelmeli…
Sorunlar, muhataplarınca karşılıklı olarak gereği yapıldığında, çözümlenir…
* * *
ALIŞKANLIKLAR
Bir bilgenin öğrencileri bir gün sormuşlar:
İnsanlar neden kötü alışkanlıkları daha kolay, iyi alışkanlıkları ise daha zor edinirler? Neden iyi alışkanlıklarını uzun süre muhafaza edemiyorlar?
Yaşlı bilge:
'Peki, ben size şöyle bir soru sorayım: Eğer iyi tohumu güneşte bırakırsak ve kötü, çürümüş tohumu toprağa gömersek ne olur sizce?' demiş.
'İyi tohum güneşte kuruyacak, kötü tohum ise hastalıklı filizler verecek ve sağlıklı bir meyve oluşmayacak' diye cevaplamış öğrenciler.
Bilge devam etmiş:
'İnsanlar da bu şekilde davranır: İyilikleri ruhlarında saklayıp filizlerini büyütmektense açığa çıkarıp kayıp ediyorlar. Diğer yandan da günahlarını ve kötü taraflarını başkalarından saklamak için içlerinde gizliyorlar. Onlar da orada büyüyüp insanı kalbinden yok ediyorlar. Ancak siz, bilge olun...'
* * *