Eskişehir eski Valisi Kadir Çalışıcı, ES TV'de canlı yayınlanan Günaydın Eskişehir programında gazeteciler Tarkan Demir ve Burcu Bilgiç'in konuğu oldu.
"Eskişehirspor Sadece Bir Futbol Takımı Değildir"
Görevi başındayken Eskişehirspor için yaptığı desteklerden söz eden Çalışıcı, “Eskişehirspor sadece bir takım değildir. 2003 yılında Bismillah dedim ben kolları sıvadım. Ondan sonra gençleri toparladım. Halil Ünal, Rıza Zeydan, Nebi Hatipoğlu bunlar genç, enerjik arkadaşlar, iş adamları, başarılı arkadaşlar. Dolayısıyla gelin bakalım, dedim 2003 yılı Aralık ayında. Eskişehirspor kasaba takımlarıyla maç ediyor. Bakıyoruz adını bilmediğimiz bilmem ne Karadeniz'in bilmem ne kasabasının takımıyla. Yani Eskişehirspor bu değil ki.
Eskişehirspor çok farklı bir takım değil, tabii birçok zorlukları var. Hepsini aştık. Ekonomik yönden Eskişehirspor’u sıkıntılı zamanlarında ayağa kaldırdık. Mesela Eskişehirspor maçlara gidiyor. O zaman Bozüyük Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu vardı. Ahmet Bey bir otobüs gönderiyor. Eski böyle kasaba otobüsleri var ya onun gibi bir otobüsle Eskişehirsporu ancak maçlara gidebiliyor.
Yeni Otobüs Hikayesi: "Kendime Değil Eskişehirspor’a"
Aksaray'da otobüs fabrikası olan bir firma bana geldi. Bu firma Türkiye'yi terk ediyordu neredeyse. O noktalara gelmişti bürokrasi yüzünden. Yani Türkiye'deki bürokrasi maalesef yatırımcının canından bezdirir. Bunları bezdirmişti. Ben bürokratik bütün sorunlarını çözdüm. Firma kaçıyordu, kaldı ki 2000 yılında ekonomik kriz var. Firmalar Türkiye'yi terk ediyor. Bunlar da Polonya'ya gitme durumları var.
Genel Müdür bana geldi, çözdük sorunu. Bana katalog getirdi bir gün, dedi ki “Vali Bey size bir araba vermek istiyorlar, arabayı makam olarak da şahsınıza da alabilirsiniz. Hangisini tercih ediyorsunuz?" Şahsımı almam zaten mümkün değil. Makama da almam. Ben böyle düşük modellerde bir arabaya biniyorum, benim araba 15 yaşında bir markaydı işte.
Dedim ben kendime de almam, makama da almam ama bir gün dedim lazım olursa sosyal bir amaçla lazım olursa seni ararım dedim. Geldiğimde otobüs böyle olunca ona telefon ettim. "Senin bir sözün vardı hatırlıyor musun? Ama dedim bu inek araba olmayacak, otobüs olacak. Vereceksen ver, bak kendim için değil. Böyle bir takımımız var bizim. Türkiye'nin en güzide takımlarından Eskişehirspor’umuzun hizmetine sunacağız. Onun olacak" dedim.
Bir yaşında, büyük çok da güzel bir otobüs geldi. Halen daha kullanıyorlardır herhalde tahmin ediyorum. Güle güle kullansınlar.
"Eskişehirspor’un En Büyük Zenginliği Taraftarıdır"
Eskişehir'de Eskişehirspor deyince herkesin gönlünde bambaşka duygular var. Yöneticilere de mesaj olsun arkadaşlara da, devlet büyüklerinin ilgileri olduğu zaman bir takım sıkıntılar, yolsuzluklar falan da olmaz. Kontrol ederseniz olmaz.
Benim zamanımda bütün arkadaşlar, yönetimdeki arkadaşlar ellerini ceplerine koyarlardı, herkes para verirdi yönetimdekiler. Ve takım işte maça gittiğinde hepsi üstlenirlerdi. Otel paraları, motel paraları şunları bunlar hep ceplerinden verildi. Kesinlikle takımın bütçesinden bir şey olmazdı.
Çok büyük bir tasarruf vardı. Yolsuzluk yoktu, sıkıntı yoktu. Zaten namuslu çalışırsanız eğer yolsuzluk, hortumlama, sıkıntı olmaz. Yani devlet de düzelir. Kurumlar da düzelir, takımlar da düzelir. Mühim olan dürüstçe yönetmek, çalmamak, çaldırmamak, yememek, yedirmemek. Onun hakkını vererek yerli yerinde kullanmak kaynakları. O şekilde tabii kaynak veriyoruz ama onları kontrol de ediyordum ben.
Es-Store İçin TIR Desteği
Bir gün bana yönetimden geldiler. Dediler, "Sayın Valim bize büyük bir tır lazım, ES-Store yapacağız, Eskişehirspor’un satış mağazası gibi." Devlet Su İşleri’nde varmış, görmüşler.
Eski Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu benim ortaokul, lise arkadaşımdır. Devlet Su İşleri ona bağlıydı. Ona gittim, “Arkadaş ben el koyuyorum, isterseniz soruşturma açın. Ben buna el koyuyorum.” dedim. Sağ olsun o da hemen telefonla halletti anında.
"Eskişehirspor Anadolu’nun Direniş Sembolüdür"
Eskişehirspor'un geçen gün son maçta kendim gidemedim. Torunlarıma giydirdim Eskişehirspor formalarını, onları gönderdim. Dedim "Beni temsil edeceksiniz bakalım. Ben gidemedim ama siz gideceksiniz." dedim.
Bölgesel Amatör Lig'de oynayan bir takım. 35 bin, 40 bin seyirciye oynuyor ya. İnanılmaz bir şey. Bu Eskişehirspor’un en büyük zenginliği taraftar. Böyle bir takım Avrupa'da falan ancak bu kadar olur. Yani bizim Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray falan vardır ama onların taraftarı bu kadar sağlıklı değildir.
Onlar amatör lige düşsünler bir tane taraftar bulamazlar. Ama şu an Eskişehirspor mahalle takımlarıyla, kasaba takımlarıyla oynuyor. Görüyorsunuz 35 bin insan, oradan geçemedim ben, araçla yollar ta kilometrelerce tıkanmış.
Onun için Eskişehirspor taraftarı Eskişehir'in en büyük zenginliği. Bu zengine sahip olan bir takımın öyle BAL liginde, üçüncü ligde olmaz. İnşallah çıkacağız. Anadolu'da sporun, futbolun Kuvayi Milliyeti, yani milli kuvvetlerin, Anadolu'nun, o halkın direnişiyle İstanbul'u dize getirebilen bir takım Eskişehirspor.
Bunun çok anlamı vardır yani. Çok manası vardır. Bunu sadece Eskişehirspor’u bir futbol takımı olarak görmek bence hatalıdır. Futbol takımından daha fazla bir şeydir Eskişehirspor.
Eskişehirspor'u suistimal ettirmemek için, bugün çok emekler veriliyor. Bu emeklerin boşuna gitmemesi için inşallah yeni tedbirlerini düşünerek bir daha Eskişehirspor böyle tekrar düştü kalktı olmasın istiyorum. Yani istikrarlı bir şekilde süper ligde devam etsin.”
