Çok yoğun günler yaşıyoruz günlerdir. SİYASİ yaşamda fırtınalı günler yaşıyoruz ibretle. Artık Türkiye yeni bir hafta yeni bir döneme girmiş durumda.
Gerçi günlük bir tatile girilse de Türkiye AKP’ nin bu savrulmasını konuşacak.
Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda belediye çalışanının İmamoğlu'nun yakınındaki kurmaylarının tutuklandığı bir döneme girdik. Bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi'nin buna yönelik bir direnişi var saraçhaneye, merkezinde yürüyen bir halk direnişi var. Böyle bir durum tarihte ilk defa oluyor.
CHP’yi çok aşan bir tepki var. Ön seçim olayında önce ne diyorduk. İşte
tek adaylı ön seçime acaba CHP'lilerin ne kadarı iltifat eder derken birdenbire o dayanışma sandıklarıyla beraber 16 milyonun üzerinde insanın katıldığı bir seçime döndü.
Bu tarihte ilk defa yaşandı. Normal seçim şartlarında bu kadar uzun kuyruklar oluşmuyordu.
CHP ERDOĞAN’A ÇOK ŞEY BORÇLU.
Evet. Çünkü Özgür Özel CHP sini konsolide ettiği gibi, umudu olanları da konsolide etmiş oldu.
Ve CHP ilk defa yerel seçimde başarılı olarak çıkmıştı. Birinci olmuştu. Onun travmasını AKP atabilmiş değil..
CHP üzerinde uzun zamanda beri her türlü oyunlar oynanıyordu. AKP’ nin profesyonel algı yönetimlerden den sorumlu uzmanlar Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'yi etkisizleştirmek istedi. Başarılıda oldu..
CHP'nin içerisinde çok sorun var ya. Onların en zayıf noktası buydu.
Atatürk kalkıp gelse bile bu partide genel başkan olamaz dedikleri CHP ‘ de, Özgür Özel genel başkan olmuştu. Hem de kılıçdaroğlu’ nun sipariş kurultay delegeleri ile.
CHP nin kurultayındaki değişim rüzgârlarının talebi ile birlikte Özgür Özel’in ile birlikte AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok hesabı tutmadı diye düşünüyorum.
Özel’in ilk somut ilk seçim başarısı ana kentlerde yapılan belediye başkanları AKP’ den CHP’ ye geçmişti.
Demokrasi bayramıydı bu.
Cam tavan paramparça olmuştu. CHP’ nin içindeki fetret yapıda paramparça olmuştu..
Ekrem İmamoğlu’ndan da haz etmeyen çok kişi var ya. CHP'ye böyle bir darbe indirip, yolsuzluk şaibesi ile zorlayıp ardından bir de kayyum atayıp
CHP'nin tam anlamıyla küçük, tamamen iktidarın çizdiği sınırlar içerisinde kalacağı bir parti yapmayı hedefliyordu. CHP ilk andan itibaren ilk saatlerde biraz bocaladılar, ama CHP Özgür Özel inisiyatifi aldı toparladı ve CHP'yi hem kendi içinde kenetledi hem de CHP'li olmayan kesimlerle gençlerle diğer partilerin kitle desteği ile birlikte Saraçhanede kol kola girerek öyle bir demokrasi fotoğrafı verdi ki bu umudun resmiydi...
Tarihe geçmişti. Büyük bir olay olmuştu. Şimdi bakıyorsun Bozkurt işareti yapan var Atatürk resmi taşıyan var, sosyalist sol örgütler var her şey var yani böyle bir acayip bir koalisyon ortaya çıktı ve Erdoğan'ın hesabı tam anlamıyla CHP'nin etkisini kırmakken bunu bütün propaganda makinelerine ve etki ajanlarına rağmen, itibar suikastlarına rağmen CHP’ yi konsolide ediverdi.
CHP' yi gerçekten çok ciddi bir siyasi aktörü toplumla birlikte kucaklaştı, bağrına bastı. Özgür Özel ve İmamoğlu ikilisi Türkiye için bir umuttu. İkisi de tüm toplumu mobilize ettiler. hatta Ekrem İmamoğlu ilk andan itibaren millet diyor, yaradan diyor, Allahtan ve milletten bahsediyor ya…
CHP'nin pek kullandığı bir şey değil bu sağ söylem. CHP halk derdi evet şimdi millet diyor ve milletle kucaklaşıyor bir şekilde sağcılar da var içinde solcular da var, Kürtler de var, böyle bir durum ortaya çıktı.
Erdoğan'ın hepsi olmasa bile, hesaplarının büyük bir kısmı özellikle CHP'yi çaptan düşürmek, zayıflatmak hesabı çöktü…
Bir diğer de çok önemli bence Erdoğan son konuşmalarında Özgür Özel’ le hep dalga geçti, aşağıladı falan diye düşünüyordu herhalde.
Şimdi, Ekrem İmamoğlu tutuklanacak, dava üstüne dava açılacak meydan bana kalır diye düşünüyordu. Özgür Özel de zaten beceremeyecek, CHP kapanın elinde kalacak diye düşünüyordu. Hiç de öyle olmadı. Çünkü CHP’ nin akil insanlarının var olduğu unutulmuştu.
TC. nin kuruluş imzasında CHP’ nin olduğu unutulmuş görünüyordu..
Özgür Özel'in hakkını teslim etmek gerekiyor.
Çünkü Özgür Özel'in Türkiye'de siyaset sahnesine çıktığı adeta kendini bir mancınıkla fırlattığı olayı hatırlayalım. Soma faciasın gündeme taşıyarak Soma’da parladı.
Özgür Özel kriz anlarında, fevkalade enerjik ve aslında doğru yani tutumlar alarak ön plana çıkmayı becerip bunu da sürdürebilen bir insan.
Özgür Özel daha sonra grup başkanvekili olarak TBMM’ sinde bir ses oldu.
Özgür Özel’ kendisi çok büyük liderdir anlamında söylemiyorum bunu. Ama büyük liderlerde bulunan bir kapasitesi daha ortaya çıktı.
Bence belki biliniyordu ama, çok ayan beyan görünür hale geldi… O da bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi var…
Meydanlarda, Promtere bakmadan irticalen sürükleyici konuşmalar yapmayı da çok iyi becerdiğini görüyoruz. Özgür Özel'in hakkını teslim edelim, ama Özgür Özel eğer hakkında birtakım kendisinin hafife alınmasına neden olacak değerlendirmeler yapılmışsa, o da 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra izlediği politikalar sonucunda, özellikle normalleşme düşüncesi doğru olsa bile, demokrasinin iğdiş edildiği doğal olmayan siyasal konjonktürde normalleşme söylemi başlı başına bir skandaldı.
Bir de ışık, açıp kapama var ki hiç olmadı. Sonra, kırmızı kart çıkarma ki hiç olmadı. O da bitti ve sonra yapmadı. Hata ettiğini anladı ama işte yani bu tür şeyler yani küçümsenmesine neden olabilecek şeylerdi.
Önemli bu ilk dönemeci bence Cumhuriyet Halk Partisi başarıyla geçti.
Özgür Öze,l Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak CHP’ li belediyelere yapılan şafak operasyonlarını sandığa yani milli iradeye yapılan bir darbe olarak nitelendirerek insanları sokağa çağırdı bir kere değil sürekli çağırdı ve bundan sonra da sokaktayız dedi…
Ve Türkiye siyasi tarihinde ilk defa insanlar bu meşru ve haklı sese kulak vererek saraçhanede milyonlar sahip çıktı.
Yeter artık dediler ve üst üste yüzbinlerce insan saraçhanede akşam üstü katıldı ve desteklerin verdiler..
Bunu Kemal Kılıçdaroğlu hiç yapmamıştı. Hâlbuki karşısına önemli altın fırsatlar çıkmıştı. 2017 referandumunda referandumda. Oy kullanılırken referandum kurallarını değiştiren, iktidarın referandumdan geçmesini sağlayan o Yüksek Seçim Kurulu kararına karşı milletlin gücüne müracaat etmesi, pekala meşru bir tercih olabilecekken Kılıçdaroğlu korktu.
Şimdi Özgür Özel korkmuyor burada biz onu görüyoruz. Bedel ödemeye hazır bir siyasi lider profili çiziyor.
Bundan sonra bunu ama tek başına ve örgütü olarak, CHP genel merkezi olarak ve teşkilatları olarak bunu daha ne kadar götürebilirler ne kadar taşıyabilirler. Şimdi halka halkı sokağa çağırdığınız zaman büyük bir sorumluluk üstlenmiş oluyorsunuz.
İşlerin çığırından çıkmasını önlemek, aynı zamanda da bu toplumsal politik mobilizasyonu istim üstünde tutmak ve iktidar üzerinde bir meşru toplumsal siyasal baskıyı daim kılmak gibi bir sorumluluk çok ince bir hat bu. Bu hattın üzerinde yürürken de çok dikkatli olmak lazım.
Zira siyaset bundan sonra bıçak sırtında.
Bu ağır yükü, CHP tek başına taşıyamaz. Tüm milletiyle ayırımsız, ayrıcalıksız bir şekilde meşru bir kucaklaşma ile ortak paydamız vatan, millet, cumhuriyet ve demokratik sosyal hukuk devletinin işler hale getirileceği umudu CHP’yi iktidara taşır.
Konjonktürle gelen bir fırsat var.
Bana göre Özgür Özel Lider oldu. Daha da pekiştirmesi için Türkiye’ye umut vermesi lazım. CHP’ yi çok basit delege oyunları ile, üretmeyen liyakatsiz kadroların, oligarşik yapının da paramparça ederek, yeni bir Türkiye yüzyılına taşıyacak bir umudun Özgürlük meşalesini taşıyan PROMETE olarak görüyorum.
“Liderler, değişim için bir ışık yakarlar; değişimin önüne set çekmezler.” – John P. Kotter