Bence iktidar her yolu deniyor… Tabii hukuk süreç uzun sürebilir ama yarın veya 23 Mart'tan önce bu diploma geçersizdir, üniversite mezunu değildir artık Lise mezunu sayılır diyorlar.

İstanbul üniversitesi işletme fakültesinden almış olduğu diploma sayılmaz diyebiliyorlar. Aradan 35 yıl geçmiş. Şimdi anasının ak sütü gibi aldığı diploma hop iptal. Onun için cumhurbaşkanı adayı olamaz diyorlar…

Bazen aklım dumura uğruyor. Hukukçu geçinenlerin birçoğunun nasıl o hukuk diploması aldıklarını şüphe ile bakıyorum artık. En baba % 30 mecburiyeti olanlarda bile yoklamalarda, idare ediyorlar..

Zira ne belediye kanunlarını ne uygulama yönetmeliklerini  doğru dürüst biliyorlar..

Birçoğu ezbere konuşuyorlar.

Zaten hukuk fakülteleri her yerde mantar gibi çoğalmış. Birçoğunda da devam mecburiyeti bile yok. Neyse bu başka bir konu başlığı.

Elbette bir idari ve yargıya itiraz süreci olacaktır. İnsan nasıl bir hukuk devleti diye soruyor. Böyle bir devlet olur mu diyor?

Oluyor işte..

Anayasal teminat altına alınmış haklar uyduruk kararlarla askıya alına biliniyor veya iptal edilebiliyor.

Bilinen hikâye vardır. Kurt kuzuya ben seni yiyeceğim suyumu bulandırıyorsun demiş. Kuzuda demiş ki ben aşağıdayım, sen yukarıda. Su senin oradan aşağıya akıyor Ben senin suyunu nasıl bulandırıyorum?  Olsun ben karar verdim seni yemeye. Yani buna benziyor. Bu ülkede bu mükemmel bir demokrasi yoktu. Ama seçimlerin ve demokrasinin bir ahlakı vardı etik değerleri vardı bir edebi vardı, partiler vardı.

Farklı ideolojilerden siyasetçiler vardı. Siyasi tartışmalar vardı ama bu derece belden aşağı vurma yoktu. Bu kadar gözüne gözüne sokarcasına hukuk ihlalleri olmadı. Sözde kanun sopası bir apart olarak kullanılmadı.. Arada kullananlar oldu ise de,  sonuçlarına çok acı bir şekilde derslerini aldılar ve tarihten silinip gittiler.

Kamuoyunda AK Partiye oy veren kendi seçmeni bile kendi Parti kurucusu söylüyor ya diyor ki; biz ne hale geldik ya. Kendi militan yargımız yarattık diyen AKP'nin kurucusu Hüseyin Çelik var. Onlar söylüyorlar bunları..

CEMİL ÇİÇEK AKP’ nin eski TBMM si başkanlığı, başbakan yardımcılığı,  adalet bakanlığı yapmış, aynı zamanda AKP’ nin akil insanlarından. 

Cemil Çiçeğin meşhur bir lafı var… Anayasanın 138.  Maddesi ölmüştür, yargı bağımsızlığı ölmüştür ve yargı bağımsız değilse, birine bağlanmıştır.

Kime bağlandığını da işte bilhassa 12 Eylül 2010 referandumu sonrası 16 Nisan 2017 referandumu sonrası gayet iyi biliyoruz. Bunu da AKP' liler kendileri söylüyor.  Yasama bizde, yürütme bizde yargıda bizde, her şey bizde.

Bu tek adam yönetim anlayışı.

Özgür olmayan ülkelerde işe dokunur muhalif siyasetçiler bu tür Hukuksuz siyasi etiği zorlayan veya tamamen rafa kaldıran uygulamalarla karşı karşıya kalıyorlar ama, yine CHP'nin oynayabileceği bir kitle var. O da kim biliyor musunuz? O seçmen kitlesi 2019 Mart ve haziran arası Ekrem İmamoğlu’nun elinden kazandığı seçim alınınca düştüğü mağduriyete tepki veren bir seçmen kitlesi var.  800 bin oy farkının nereden nereye geldiğini gördük. Ondan sonra 5 sene. 2019 2024 arası İmamoğlu' yla yine uğraştılar. Sana iş yaptırmayacağız dediler elini kolunu, bağlayacağız dediler ve Büyükşehir’den yetkilerini aldılar, bazı kurumları aldılar,  bakanlıklara bağladılar ama İmamoğlu farkı  daha da yükseltti.

Demek ki bir böyle adaletsizlik ve mağduriyet olduğu zaman buna önem veren bir seçmen kitlesi var. CHP'nin de bunu iyi anlaması lazım.

Zaten akşamları milyonları aşan insanlar tepkilerimin göstermek için saraçhaneye gidiyorlarsa bunun nedenini AKP’ nin çok iyi düşünmesi lazım.

Hukukun siyaseti esir alması asla kabul edilemez, görevde değildir.  Maalesef hukuk dediğimiz ne kadar doğru kararlar veriyor? Yanlış verdiği kararlar siyasetin alanını daraltır..

Bunun sonuçları telafi edilemiyor ve yeni bir kompozisyon ile yola nasıl devam edilecek?

Fiilen anayasanın 118. Maddesi ile yargı bağımsızlığı ölmüştür diyen AKP’ li Cemil Çiçek haklı değil mi?

Bu ülkede adaletin var olduğunu inanmak en büyük saflıktır. Eğer olsaydı bu günler olmazdı.

Adalet mahkemelerde tecelli etmez. Adalet vicdanlarda tecelli eder.

Bilimsel düşünce mantığı.

Japonlar; depremde ölmemek için mühendis yetiştirdiler, yapı tekniği geliştirdiler.

Bizler ise, asla okuması için imam yetiştirdik.

Platon.

Gücün haklı çıktığı yerde, adalet bekleme. Güce tapan insanların olduğu yerde, huzur bekleme. #platon

Resim