Merhaba Değerli Okurlar;

Geçtiğimiz hafta zina yapan eşin mal rejimi davasındaki durumunu incelemiştik bu hafta ise bağış işlemi şartları ve anne babadan gelen mal bağış mı satış mı yargıtayın son değişikliğine bakacağız.

 

BAĞIŞ

Öncelikli olarak bağışın tanımına bakmak gerekirse; Bir bedel veya başkaca bir karşılık alınmaksızın bir malın mülkiyetinin bir başkasına devredilmesi işlemidir.

Reşit ve mümeyyiz olmayan kişiler kanuni temsilcilerinin (veli veya vasinin) izni ile dahi bağış yapamazlar. Vasi, vesayeti altındaki kimsenin malını bağışlayamaz.

RESMİ ŞEKİL ŞARTINA BAĞLIDIR

Taraflarından birine karşılıksız kazanım sağlayan bir sözleşmedir bağış. Kanuna göre koşullu bağış da mümkündür. Taşınır bağışı elden teslimle gerçekleşir. Ancak taşınmaz bağışı resmi şekil şartına bağlıdır.

TAPUDA ŞARTLI BAĞIŞ

Bağış yapan kişi, bağışı kabul eden kimseye bazı sorumluluklar yükleyebilecektir. Bu şartlar, taşınmaz üzerinde, nelerin yapılabileceği ya da yapılamayacağı şeklinde olabilecektir.

Tbk 290. Madde de şöyle belirtilmiştir.

III. Koşullu bağışlama MADDE 290- Bağışlama, bir koşula bağlanarak yapılabilir. Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı olan bağışlamada, vasiyete ilişkin hükümler uygulanır. 

IV. Yüklemeli bağışlama MADDE 291- Bağışlayan bağışlamasına yüklemeler koyabilir. Bağışlayan, sözleşme gereğince bağışlanan tarafından kabul edilmiş olan yüklemelerin yerine getirilmesini isteyebilir. Kamu yararına olarak bağışlamaya konulmuş olan bir yüklemenin yerine getirilmesini isteme yetkisi, bağışlayanın ölümünden sonra, ilgili kamu kurumuna geçer. Bağışlama konusunun değeri, yüklemenin yerine getirilmesi masraflarını karşılamaz ve aşan kısım kendisine ödenmezse bağışlanan, yüklemeyi yerine getirmekten kaçınabilir.

Bağışlama koşulunun yerine getirilmemesi, bağışlayan malike tapu iptal ve tescil davası açma hakkı vermektedir.

BAĞIŞLANAN TAŞINMAZ GERİ ALINABİLİR Mİ ?

Kanunda belirli şartlar sıralanmıştır ;

Bağışlamanın geri alınması MADDE 295- 

Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 

1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse. 

2. Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa. 

3. Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse.

Kanundan anlaşılacağı gibi yukarıdaki hallere göre bağışlayan kişi bu hallerde bağışladığını geri alabilmektedir.

YARGITAY 

1.HUKUKDAİRESİ
Esas:2020/2679
Karar:2021/3258
Karar Tarihi: 14.06.2021

“…..Davacı, maliki olduğu 240 parsel sayılı taşınmazdaki 13/11520 payını(yeni 744 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 211/597 pay) 06.01.1989 tarihinde sosyal tesis yapılarak tesise adının verilmesi ve Kızılay Bayrampaşa Şubesi tarafından kullanılması şartıyla davalı derneğe bağışladığını, ancak aradan 25 yıl geçmesine rağmen davalının bağış koşulunu yerine getirmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Tüm bu nedenlerle, davalı derneğin taşınmazda tam malik olduğu tarihten itibaren taraflarca kararlaştırılan koşulu yerine getirme yönünde herhangi bir işlem tesis etmediği ve TBK ‘nın 297/1. maddesi gereğince geri alma hakkının süresi yönünden, öğrenme olgusunun daha önce gerçekleştiği davalı tarafça iddia ve ispat edilmediğine göre, bağıştaki koşulun yerine getirilmediği ve rücu koşullarının gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır.

 

Hâl böyle olunca; bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

 

Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile……”

İlgili yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere bağışlama koşulunun yerine getirilmediğinde bağışlamanın iptali gerekmektedir.

ANNE BABADAN GELEN MAL ARTIK BAĞIŞ DEĞİL SATIŞ

 

Y.. 2.HD. 2022/3443 E. 2022/5629 K. 13.06.2022 T:

"Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad. 222).

            Somut olayda, mahkemece tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmazların kişisel mal olduğu, davacı-davalı kadının edinilmiş mal olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle işbu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verildiği, tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmazın .... hissesi ve ... parsel sayılı taşınmazın 1/6 hissesi davalı-davacı erkeğin annesi ... adına kayıtlı iken ... tarihinde satış yoluyla davalı-davacı ... adına tescil edildiği anlaşılmakla, tasfiyeye konu taşınmazlar edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı-davacı erkek adına satın alındığından, kanuni karine gereğince edinilmiş mal olup aksinin ispat külfeti davalı-davacı erkektedir. O halde, mahkemece, taşınmazların kişisel mal olduğuna yönelik ispat külfeti davalı-davacı erkekte olmasına rağmen..."

Değişen Yargıtay kararlarında görüş değişikliğine gidilmiş artık anne babadan gelen mal bağış değil satış olduğu ispat külfetinin tasarrufu işlemi yapan eşin kanıtlaması gerekmektedir.

 

 

HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE

HUKUKLU GÜNLER

  AV. ASLICAN ÖZGÜR İLELİ