AK Parti’nin geçmişte kaybettiği seçimlerin bahanesi oldu mu, oldu! Şartların bir türlü AK Parti lehine gelişmediği söylendi mesela...
AK Parti’nin geçmişte kaybettiği seçimlerin bahanesi oldu mu, oldu!
Şartların bir türlü AK Parti lehine gelişmediği söylendi mesela...
Büyükerşen gibi bir ismin asla yenilecek ve üstesinden gelinecek bir isim olmadığı anlatıldı.
CHP’li belediyelerin kentte devrim yaptıkları, AK Parti’nin hizmetlerinin bile şehirde belediye hizmetleri gibi algılandığı söylendi.
Cumhur İttifakının bu güce karşı yeteri kadar bir araya gelemediği öne sürüldü.
Buna karşın Eskişehir’deki farklı partilerdeki pek çok seçmenin Büyükerşen ve Ataç etrafında bir gönül ittifakı kurdukları hatırlatıldı.
Halkın yaptığı ittifaka hiçbir adayın karşı gelemediği ifade edildi.
Seçim kurgusunun da karşıdaki büyük gücün de AK Parti’nin sandıktan çıkmasına engel olduğu dilden dile yayıldı.
Daha doğrusu AK Parti kanadı kendileri hariç hemen her şeye bir bahane buldu!
Fakat!
Bu kez durum farklı!
AK Parti’nin önünde öylesine bir seçim var ki, bu kez kendilerinden başkalarını asla suçlamayacakları bir zemin oluştu.
Şöyle ki;
CHP tarafında hiç istenmeyen gelimeler yaşanıyor, İYİ Parti kendi adaylarıyla çıkıyor.
CHP Kanadında kaybedilen genel seçimin büyük moralsizliği var, parti başında istenmeyen Kılıçdaroğlu yeniden lider oluyor.
Parti seçmeni küskün ve bu kez oy hakkını kullanacağı farklı parti ve isimler var.
Üstelik karşı taraf eskisi gibi halk içinde de o eski ittifakı sağlayamıyor.
Ki, artık şehirde bir değişim olması gerektiği fikrini savunan kitle giderek büyüyor.
Şimdi hepsini bir araya getirelim ve AK Parti için nasıl da bir zemin oluştuğunu kolayca görelim.
O halde ortaya çıkan sonuç şu;
“AK Parti, bu seçimi bile kaybederse artık üretecekleri tek bahane yoktur!”
Dahası eski seçimlerin tüm günahları da bu seçimde adayları belirleyen ve arkalarında duranların üzerine kalır.
Şimdiden söyleyip uyarısını yapalım…
‘Demedi’ demeyin sonra…
*****************
TEPEBAŞI ADAYI NEDEN AÇIKLANMADI?
İYİ Parti seçime girecek, adaylarını belirledi, adaylarını açıklayacak, genel başkan gelecek falan derken hepsi bir bir hayata geçti.
Tüm bu gelişmelerin yaşanmasına hiç şans dahi vermeyen önemli bir kesim de yok değildi!
Bu gruba göre İYİ Parti’nin ittifakları bozacak, ayrılacak ve tek başına seçime girecek ne gücü ne enerjisi ne de cesareti vardı.
CHP olmadan İYİ Parti’nin yol alması bu kişilere göre mümkün değildi!
Ancak yanılanlar onlar oldu.
Sürecin daha en başından ne dediyse sahaya koyan ve asla geri adım atmayan bir İYİ Parti izledik.
Dahası bu sürecin İzmir ve Eskişehir’den de başlaması cabasıydı.
CHP’nin kalesi bilinen bu iki şehirden aday açıklanması kuşkusuz sıkı bir mesajdan başkası değildi.
Kaybedilmesi durumunda CHP’de büyük travmalar yaşatacak bu iki şehirde İYİ Parti’nin aday açılmasının tek açıklaması şu oldu bize göre;
“Kazanmak istiyorsanız biz size değil, siz bize geleceksiniz. Gelmezseniz bu travmaları da size yaşatan parti oluruz” dediler resmen.
Dediğimiz gibi, söylediklerini de yaptılar.
Şimdi ‘CHP düşünsün’ diyeceğim ama onların kongreler ve büyük kurultay gibi daha büyük dertleri var!
Gelelim asıl konumuza…
Evet, Eskişehir’de açıklanan adaylardan birisi eksik!
Büyükşehir ve Odunpazarı açıklandı ama Tepebaşı adayı kamuoyuna ilan edilmedi.
Bırakın Tepebaşı adayını açıklamayı, burası için partide tek bir kişinin bile adı geçmiyor.
Bu da İYİ Parti’nin Tepebaşı için ya hiçbir hazırlığı olmadığını gösterir ya da Tepebaşı’na dair planlarının çoktan bittiğini ve hayata geçirmek için fırsat kolladıklarını ispatlar.
Bu seçeneklerden bir plan dahilinde yol alan İYİ Parti’nin varlığı seçeneği daha ağır basıyor.
O yüzden İYİ Parti, Eskişehir gibi bir şehirde tüm ezberleri bozup Büyükşehir ve Odunpazarı için iddialı isimler çıkarıyorsa;
Bunu yaparken Tepebaşı Adayını da açıklamayı ileri bir zamana bırakıyorsa bu işin altında da bir kurgu olduğunu kolayca anlayabiliriz!
Bakarsınız yarın öyle bir isim gündeme gelir ki, Büyükşehir’e o ismi koymak zorunda kalır, Melih Aydın’a zaten istediği Tepebaşı adaylığı işaret edilir!
Olur mu, olur!
Zira, şu ana kadar anlattıklarımızdan kolayca anlamışsınızdır ki;
İYİ Parti artık CHP’nin eklentisi olmaktan çoktan çıkıp kendi oyununu kendi kuran ve sahaya süren bir parti hüviyetine girmiştir”
Sonuçta kaybedeceği olmayan taraf İYİ Parti, kaybedecek çok şeyi olan taraf da CHP’dir…
Kısacası;
Gelecek günler yaşanacak yeni olaylara ve gelişmelere çoktan gebe kalmıştır…
***************