Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen şunu söylüyor;

“Tam bağımsızlık için ekonomik bağımsızlık çok önemlidir.

Bunun da yolu üretimden geçiyor.

Ülkemiz tüketen değil üreten bir ülke olmak zorunda.

Eskişehir modeliyle çiftçi ve hayvan üreticimize verdiğimiz desteklerin geri dönüşlerini çok önemsiyor; çalışkan, üretken Eskişehirliler ile birlikte 2024 yılında da daha fazla üretmeye devam edeceğimizin altını çizmek istiyorum.”

Bu sözler, ülkenin kurtuluş reçetesinden başka bir şey değil!

Dünya tarihine bakıp, üretmeyen toplumların başına neler geldiğini kolayca görebiliriz.

Sadece geçmiş mi?

Bugün de durum bundan farksız değil!

Dünyanın pek çok ülkesi, üretemediğinden dolayı başka ülkelerin ya da güçlerin boyunduruğu altında yaşıyor.

Bağımsızlıkları diğer ülkelerin iki dudakları arasında adeta.

Yakın geçmişteki savaşlara baktığımızda yine bunu kolayca fark ediyoruz.

Ülkemiz ise bu konuda son yıllarda önemli gelişmeler kaydetti.

Ancak yeterli mi?

Yetmediğini Eskişehir’deki belediyelerin özellikle tarım için yaptıkları desteklerden anlıyoruz.

Pek çok üretici belediyelerin katkısı ile önemli işlere imza atıyor.

Çabalıyor, çalışıyor, üretiyor.

Bu yüzden ülkenin her alanında daha çok üretmekten başka çaremiz yok.

Enerjide dışa bağımlı olan ülkemizin cari açığını kapatması için tek çare üretim.

O yüzden Eskişehir’in bu konuda örnek olmasını diliyorum.

Başkan Büyükerşen’in sözlerinin kulaklara küpe olmasını da ayrıca temenni ediyorum.