Hayatta belki de en büyük tuzaklardan biridir erteleme. "Sonra yaparım," "Bir ara hallederim," "Zamanı gelince başlarım" gibi cümlelerle kendimizi oyalarken, günler, aylar, hatta yıllar su gibi akıp gidiyor. Oysa hepimizin içinde gerçekleştirmek istediğimiz hayaller, tamamlanmayı bekleyen işler, söylemeyi unuttuğumuz sevgiler var ama biz, çoğu zaman kendimizi kandırarak onları yarına bırakıyoruz.
Peki, yarın gerçekten var mı?
Bu konuda Benjamin Franklin’in şu sözleri hepimize bir ders niteliğinde:
“Siz erteleyebilirsiniz ama zaman ertelemeyecektir.”
Gerçekten de ertelediğimiz her şey, günün sonunda hiç gerçekleşmemiş bir hatıraya dönüşüyor. Hayatı sürekli ileri bir tarihe atan bizler, aslında yaşamak yerine beklemeyi seçiyoruz.
Ertelemenin en büyük nedenlerinden biri belki de mükemmel zamanı beklememizdir. Oysa unuttuğumuz bir şey var, mükemmel zaman diye bir şey yoktur. "Başlamak için doğru anı bekliyorum" demek, çoğu zaman başlamamak için üretilmiş bir bahanedir.
Hayat beklemeye gelmez. Sevdiklerimize sevgimizi göstermek, adım atmak ve hayallerimizi gerçekleştirmek için en uygun zaman, her zaman bugündür. Çünkü yarının ne getireceğini ya da gelip gelmeyeceğini kimse bilemez.
Eğer uzun zamandır bir şeyleri ertelediğinizi fark ettiyseniz, şimdi harekete geçmenin tam zamanı. Küçük bir başlangıç bile büyük değişimlerin kapısını aralayabilir. Bugün atılan her adım, yarının başarılarının temel taşını oluşturur. Unutmayın, ertelediğiniz her şey, aslında hayatınızı duraklattığınız anlardır.