Eskişehir’de enteresan bir seçim yaşanacak. Alışılmış yerel seçim atmosferi çoktan bozulmuş durumda. Daha da bozulabileceğini son genel seçim sonuçları ortaya koyuyor.
Eskişehir’de enteresan bir seçim yaşanacak.
Alışılmış yerel seçim atmosferi çoktan bozulmuş durumda.
Daha da bozulabileceğini son genel seçim sonuçları ortaya koyuyor.
İYİ Parti’nin girdiği ve aldığı 87 bin oydan geriye kalanları topladığınızda Cumhur İttifakının çok önde olduğu ortaya çıkıyor.
Pekiyi bu tablo, Cumhur İttifakı Adayının mahalli bir seçimde kesin olarak kazanacağını mı gösteriyor?
Elbette hayır!
Cumhur İttifakının seçmen davranışını kendi tarafında tutması için “İttifakın bünyesine uygun aday çıkarma zorunluluğu var!”
Buna uymazlarsa, daha önceki seçimlerde olanın dışında bir sonuç ortaya çıkmayacak!
Bu kesin!
Kesin olmayanlara bakalım…
Örneğin İYİ Parti’nin yerel seçim performansının nasıl bir sonuç doğuracağını bilmiyoruz…
Ancak tahmin ediyoruz!
Elbette bu tahmini herkes yapıyor ve ona göre tavır geliştiriyor.
Örneğin, Melih Aydın’ın, daha adının ilk açıklamasının hemen ardından bunca yıpratılmaya çalışılmasının amacı, seçim tahminlerinden başka bir şey değil!
Öyle görünüyor ki, İYİ Parti’nin seçim dengeleri üzerinde çokça oynayacağına dair beklentiler gelişmiş.
Bundan dolayı da Melih Aydın ve partisi hedefte tutulmaya devam ediliyor ve öyle de olmaya devam edecek!
Dahası var;
İYİ Parti, iyi örgütler kurdu.
Her kesimden oy isteyecek yüzü ve gücü olanlarla sahaya çıkıyorlar.
Bununla birlikte sahaya iyi bir ekonomi, proje, ekip koyacak bir irade de gelişmiş durumda.
Birkaç aya kalmaz şehrin dört yanını sarmış bir İYİ Parti ekibi göreceğiz.
Bakın bu bir tahmin değil, yaşanacaklar silsilesi!
Hazırlıklar anlamında kulağımıza gelenler, öyle böyle şeyler değil çünkü!
Gelelim en baştaki sorumuza…
İYİ Parti’nin seçime girmesi kime yarar kime yaramaz kısmına…
Şu ana kadar anlattıklarımla sanırım bunun cevabını vermiş oldum.
O yüzden açıkça da belirtmeye gerek yok!
Öyle değil mi?
***************
DERDİN OLUP DÜŞÜNMEKTENSE!
Kemal Sunal’ın unutulmaz filmidir;
“Doktor Civanım”
Kemal Bilbaşı’nın eserinden senaryosunu Safa Önal ile Memduh Ün yazmıştır.
Hastanede hademe olarak çalışıp, köyüne doktor gibi dönen Kemal’in hikayesi anlatılır…
Doktor olmamasına karşın, hastalara gider Kemal…
Köylünün yaşadığı sıkıntıları ancak kitaplara bakarak çözmeye çalışır.
Fakat bir gün öyle bir şey olur ki;
Kişiler değil koskoca köy hastalığa tutulur.
Köyde yaşayan herkesi bir an da kaşıntı tutmuştur.
Doktor Kemal ne olduğuna anlam veremez, üstelik hastalığın ne olduğunu kitaplarda da bulamaz.
O anda ağzından çıkan bir atasözü ile ancak neler olup bittiğinin farkına varır…
“Derdin olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak iyidir!”
O anda halkın uyuz hastalığına uğradığını anlar ve hastalığın tedavisini yine kitaplara bakarak köy halkına uygular…
Bugüne gelelim…
Ortalıkta büyük bir uyuz salgını var.
Eskişehir’deki hastanelere gelen 10 hastadan birisine bu hastalığın teşhisi konuluyor.
Kemal Sunal’a göre çok şanslıyız.
En azından hastalığı tanıyor ve çözümünü biliyoruz.
Ancak merhumun hatırlattığı o atasözündeki dertler kısmına bir çaremiz yok.
Zira;
Ülke şartları ve yaşam koşulları hayatı özellikle gençlere yük ediyor.
Tıpkı 1982 yılında çekilen filmdeki gibi bugünde herkesin aklına şey geliyor;
“Derdin olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak iyidir!”
Bugünkü durum da sahiden böyle olmuş…
*************
BÜYÜK ESES TARAFTARI!
Büyüklük bulunduğumuz makam ya da mevki ile olmuyor.
Yaptıklarınızla, başardıklarınızla, duruşunuzla, fikrinizle oluyor…
Eskişehirspor taraftarına da bu pencereden bakabiliriz.
Takımın hangi ligde nerede olduğu önemli değildir onlar için…
Ama Eskişehirspor taraftarı ülkenin her yerinde, yurt dışında hep en büyükler içindedir;
Bize göre de en büyüktür…
Eskişehirspor tribünleri baştanbaşa bir kültürdür en önemlisi.
Orası bir eğitim yeridir.
Gelenektir, değerdir ve değere sahip çıkandır…
İşte bunu bir kez daha gösteriyor Eskişehirspor taraftarı…
Cumartesi akşamı oynanacak maça siyah kırmızı değil;
Bu kez kırmızı beyaz giyerek ve Türk Bayrakları ile gidiyor.
Eskişehirspor taraftarı, Cumhuriyet’in 100. Yılını kendi mekânında, tribünde coşkuyla kutluyor…
Ve bir okul olarak Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda yeni nesilleri de yetiştiriyor.
Anlayacağınız;
En büyük olmak için gerçekten en yüksek yerde olmanız gerekmiyor.
Eskişehirspor taraftarı olmanız yetiyor!