İYİ Parti’nin tek başına seçimlere girmesi kararını saygıyla karşıladık. Üstüne üstlük takdir ettik...
İYİ Parti’nin tek başına seçimlere girmesi kararını saygıyla karşıladık.
Üstüne üstlük takdir ettik.
Partinin öz benliği ile yol alması gerektiğini ifade edip, ittifaksız İYİ Parti’nin doğru sonuçlar alacağını savunduk.
Hatta bu politikalarına İzmir ve Eskişehir’den başlayıp, CHP’ye de verilmiş bir mesaj olduğunun altını çizdik.
Sonrasını sürece bıraktık…
Açıklanan adayların ardından, partinin şehir politikalarının nasıl olacağını bekleyip göreceğimizi söyledik.
Zira İYİ Parti bugüne kadar Eskişehir için tek bir cümle dahi kurmamıştı.
Beri yandan tanıdığımız bir AK Parti var.
O kadar tanıdık ki, son günlerdeki politikalarıyla yine şaşırtmıyorlar.
Varsa yoksa Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları…
Orası eksik, burası gedik diyerek neredeyse her gün yeniden Büyükerşen’e yüklenen bir AK Parti izler olduk.
Oysa bu politikanın sonuç vermediği 20 hatta 25 yıldır ortada duruyor.
Nedeni basit…
Karşınızdaki isim Yılmaz Büyükerşen…
Şehrin 40 yıllık tarihine damga vurmuş bir isim.
Akademiyi kente kazandırmış, pek çok kuruluşun kuruluşuna öncülük etmiş.
2 Milyon insanın diplomasının altında imzası bulunan bir kişi.
20 yıldır şehirde yaptıkları ile kentlinin gönlüne girmiş.
Eskişehirlinin gururunu okşamış.
Belki de Eskişehirliler, şehir olarak ilk defa bu kadar onur duyacakları bir isim yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Bu nedenle her ne saldırı altında olursa olsun, her ne şart altında olursa olsun, her ne tür karalayıcı kampanyalar karşısında olursa olsun Eskişehirlinin gönlündeki o isim yıpranmıyor.
Bırakın yıpranmayı daha da değer kazanıyor.
Eskişehirli, Yılmaz Hoca’ya “Meyve veren ağaç” gözüyle bakıyor.
Ne kadar çok taş atılırsa, o kadar çok o ağacın altında toplanıyor.
Tekrar dönelim İYİ Parti’ye…
Adaylar açıklandıktan sonra şunu yazdık;
“İYİ Parti adayları, bugünden tez kalmaz eleştirilecek hem de çok eleştirilecek”
Dediğimiz oldu mu, oldu!
İşte bu noktada yazımızın başında söylediğimiz merakın giderilmesini yaşamaya başladık.
İYİ Parti şehir politikası içinde ne yapacaktı, nasıl politika uygulayacaktı?
Sonunda gördük…
Gördük ki, İYİ Parti’de AK Parti’nin yoluna girmiş!
Sosyal medyalarda Yılmaz Hoca aleyhinde videolar, yazılar, eleştiriler havada uçuşturuyorlar.
Üstelik bunu yaparken zaman zaman AK Parti’yi bile aratıyorlar!
Çünkü eleştirilerin boyutu da, haddi de çok yüksek perdeden olmaya başladı.
Üstelik işin çok daha başındayız!
Yarış sıkılaştıkça neler yaşanabileceğini tahmin etmek bile güç…
Neyse…
Lafı daha fazla uzatmayayım…
İYİ Parti, adaylar açıklandıktan sonra şehirde ne yapacak diye merak ederken, merakımız ikinci bir AK Parti’nin daha şehre geldiğini görerek giderilmiş durumda.
Neredeyse İYİ Parti’nin içine AK Parti kaçmış dedirtecek kadar bir siyasi iklim içerisine girildi.
Bu konuda İYİ Parti’nin ayağı yere sağlam basan isimlerini tenzih ediyorum.
Lakin şehirde Yılmaz Hoca karşıtı bir İYİ Parti algısının çıktığını ve bu algının yayılmaya başladığını da kolayca görüyorum.
Bu durum İYİ Parti’nin ilk yerel seçim denemesi için büyük bir tehlikedir!
Bu tehlikenin haberciliğini de üstlenip uyarıda bulunmak niyetindeyim.
Son sözüm şudur ki;
“AK Parti’nin Eskişehir’deki başarısız politikalarının peşine takılıp siyaset yapmaya kalkan herkes aradığını asla bulamaz. Hatta siyasi tarih içerisinde yok olup gider.”
*************
BAŞKANLARIN GÜCÜ!
CHP’de iki adaylı kongreye doğru yol alınıyor.
Kimin kazanacağı elbette parti siyasetinde önemli bir etki yapacak.
Bu etki özellikle taşra da önemli sonuçlar doğuracaktır.
Bugüne kadar partinin vitrininde yer alanlar belki farklı görevlendirmeler içerisine girecek;
Belki de görev şansı bulamamış bazıları daha üst düzeyde görevler alacak.
Ancak!
Meselenin Eskişehir ayağı, diğer yerlerden çok farklı!
Öncelikle CHP’nin kalesi haline gelen bir Eskişehir var artık!
Daha doğru bir tabirle; “CHP’li Başkanların kale haline getirdiği bir kent var” tabirini kolayca söyleyebiliriz.
Sadece kendileri kazanarak partilerine şehri armağan etmekle kalmıyorlar…
Yakın zamanda yapılan seçimlerden de anlaşılacağı üzere genel seçimleri de artık CHP’ye kazandıran bir güç ortaya çıkardılar.
Elbette bu durum sadece Eskişehir’den fark edilmiyor.
Özellikle CHP Genel Merkezinde bu başarı fark ediliyor ve kutlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Genel Başkan Adaylarından Özgür Özel’in yaptığı gibi…
Eskişehir’in bugün geldiği noktanın değerine işaret ediyor Özel…
Seçim gündemi içerisinde de başkanlarla bir araya gelip rotayı çizeceklerini söylüyor.
Kısacası;
CHP’de ne olur, ne biter, kim genel başkan olur, kim olmaz, hangi grup kazanır, hangisi kaybeder bilinmez…
Ama Eskişehir’de ne olacağı çoktan bellidir!
Bunu ortaya çıkaran başkanların şehirde yarattığı iklimdir, havadır, atmosferdir, temsil gücüdür…
Gerçekten hem örnek olan hem tebrik edilesi bir başarıdır…