Çağlar boyunca Eskişehir sempozyumunu izledik. Büyükşehir belediyesi tarafından Cumhuriyetin 100.yıl anısına düzenlenmişti. Son oturum da moderatör Barış Doster vardı.. Başlığı ”bir kent sevdalısı yılmaz Büyükerşen”...
Çağlar boyunca Eskişehir sempozyumunu izledik. Büyükşehir belediyesi tarafından Cumhuriyetin 100.yıl anısına düzenlenmişti.
Son oturum da moderatör Barış Doster vardı.. Başlığı ”bir kent sevdalısı yılmaz Büyükerşen”..
Öğrencilikten, belediye başkanlığına uzanan hayat hikayesi…Zaman yolculuğu..
Biz doğduğumuzda kalabak suyunu içmişiz. Havasını teneffüs etmiş suyunu içmişiz. Tozunu yutmuşuz.
Büyükerşen Eskişehir le özdeşleşmiş bir Fenomen isimdir.
Marka ticari bir isimdir. Büyükerşen Eskişehir’e ruhunu vermiştir. Kentin Vizyonudur.
En önemlisi ise Cumhuriyetçi bir kimlik kazandırmıştır.
Eskişehir’in düşünce ve eylem devrimcisidir.
Mustafa kemal Atatürk’ düşüncelerinin Şehre yansıtılmasıdır.
İçinde sanat vardır. Müzik vardır. Görsellik vardır.
Estetik vardır.
Modern siyaset vardır.
Özgürlükler vardır.
Yaşam tarzı vardır.
ÜNİVERSİTELER vardır. Konfor vardır.
En önemlisi kentin değerlerini ortaya çıkartarak bir turizm-kültür kenti haline getirmesidir.
Yenilikçi bir bakış açısı ile, sosyal dokusu, mimarisi kentin profili değişmiştir..
Her ölçekte, Çağdaş, muasır medeniyet şehridir. En önemlisi Eskişehirli Yılmaz Büyükerşen’i bağrına basmıştır, yüreğine perçinlemiştir.
*****
Doster, “Büyükerşen düşünen ve onu hayata geçiren icracı ve kalıcı eserler bırakan, bu yönüyle fark yaratan çok önemli bir değerdir.” dedi.
Elbette, Barış Doster Eskişehir’in ruhunu bilmez. Gelen akademisyenler de, ancak okudukları kadar bilirler. Zaten yaşları da yetmez.
Ancak, birde canlı tarih var. Eskişehir’in ruhunu bilen. O ender isimlerden biridir Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen.
Dedelerimiz, Babalarımız, ninelerimiz İstiklal harbinin tanıklarıydılar. Cumhuriyetin çocuklarıydı onlar. Mustafa Kemal Atatürk’ü biliyorlardı. Sonrası Devrimler. İsmet paşa dönemi. Celal Bayar-Adnan Menderes dönemi.
Siyasi tarihe göz attığınız zaman bir yıldızın Anadolu Üniversitesinden nasıl parladığını göreceksiniz..
Tıpkı Şimal yıldızı gibi.
İşte Yılmaz hocayı anlamanız için Eskişehirli olacaksınız, suyunu içmiş, havasını teneffüs etmiş olacaksınız.
Yetmez. Onunla baş başa geçmişten, geleceğe yolculuk etmiş olacaksınız.
Galetasını çayla içerek anıları paylaşacaksınız. Samimi olacaksınız. Dobra olacaksınız.
Sizi dinler. Sorular sorar. Çünkü zaman dalgaları onu olgunlaştırmıştır. Zaman onu Bilge yapmıştır.
*****
Kayıklarla gezintileri yapılan porsuk.
Leyland otobüsleri… Skoda dolmuşları. Çamurlu sokakları, at arabalarının cirit attığı, cadde ve sokakların hayvan pisliklerinin yol boyunca biriktiğini ve kokuların insanları rahatsız ettiği, evlerde şebeke suyun olmadığını, köşe başlarında sınırlı sayıda çeşmelerin olduğunu, akan çeşme suların çevresinde nasıl kirlettiğini, çamur içinde bıraktığını, evlerde tulumbalardan çıkartılan kuyu sularının evlerde kullanıldığını kimler tanık olmuştur? Yağan yağmur ve sellerden sonra her tarafın göl gibi olduğunu, kim bilir?
Yazlık bahçeli sinemalarının 30’ u geçtiğini, kapalı sinema sayısının 29 tane olduğunu kim bilir?
Kapalı ekmek satış arabalarını, tuğla ocaklarını, Un değirmenlerini, Briket hanelerini, gazinolarını, meyhanelerini, esnaf lokantalarını, kim bilir?
Elimizde yıkılan eski otogar gözümüzün önünde. Eski hal fonksiyon değiştirerek, güzel bir mekânsal tasarım ile, haller gençlik merkezi olmadı mı?
Eskişehir’in çöplüklerini değerlendiren ve enerjiye dönüştüren tesisler, arıtma sistemlerinin günün teknolojilerini de kullanarak musluklarımızdan sağlıklı suyu akıtan, Sarı sungur göleti ve parkları yapılmadı mı? Avrupai ölçekte Sazova tematik parkı ve kent park, kapalı otu parklar, sanat ve sergi salonları, müzeler, odunpazarı evleri tiyatro ve opera tesisleri, ulaşımda tramvay sistemlerinin devreye işletim sistemi ile birlikte devreye alınması, otobüs filosunun yenilenmesi, İtfaiye sistemim geliştirilmesi ve ismini sayamadığımız birçok eserlerin altında Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in imzasını görürsünüz.
Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’in kaderidir ve hikâyesini Eskişehir’de yazmıştır. Eskişehir’i ayağa kaldırmış, özgün bir kimlik kazandırmıştır. Bu bir zafere giden kutsal bir yolculuktu.
Cumhuriyetin 100.yılı kutlu olsun.
*****
Yılmaz Büyükerşen’in aldığı, verdiği her nefes, yaşam filminin bir mücadelesini anlatır..
Ne diyor; “Ben her zaman eleştiriye uğradım. Siyasete atıldıktan sonra muhaliflerin iftiralarına göğüs gererek, bu yolda yürüdüm. Hakkımda türlü türlü hikâyeler uyduruldu. Bu hikâyelerin karşısında bana yol gösteren bir ışık vardı. O da Mustafa Kemal Atatürk ve onun ilkeleri. Çocukluktan bu yana hep Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına, hep kendimi borçlu hissettim ve son nefesime kadar da borcumu ödemeye devam edeceğim.”
Çünkü Motivasyonunun arkasında ise, Cumhuriyet ve Atatürk vardır.
Borcu henüz bitmedi.