Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olduktan yaklaşık 10 ay sonra, Harvard Kennedy School John F. Kennedy Forumu'na katılıyor. Dünya çağında olan bu form başbakan için çok önemli.
KONUŞMASI DİKKAT ÇEKİYOR
Tayyip Erdoğan!’ a söz veriliyor. Konuşması çok dikkat çekiyor. İsrail ve ABD hakkında, "İsrail Devleti'nin yaşama hakkında kimsenin müdahale etmesine Türkiye razı olmayacaktır". " Amerika Birleşik Devletleri yegâne güçtür" demişti. Ayrıca KKTC ile ilgili "toprak verebiliriz" ifadesini kullanmıştı.
Bu sözler kamuoyunda tartışma yaratmıştı?
O güne kadar klişe haline gelmiş olan Türkiye’deki İslamcı algısı yerle bir olmuştu.
Türkiye’de değişim mi başlıyordu? Erdoğan, milli görüş gömleğini gerçekten çıkartıyor muydu?
Yabancı basının ve küresel piyasa oyuncularının dikkatini çekiyordu. İçerdeki sosyal liberallerde sonuna kadar destekliyordu.
Söylemleri hem özgürlükçü, hem de liberaldi.
Acaba AK Parti muhafazakâr demokrat bir parti mi olacaktı?
Yoksa Türkiye’de yeni bir düzen mi kurulacaktı.
Elbette konuşmada çok subilimine mesajlarda içeriyordu? Şimdi gelelim konuşmasındaki mesajlara.
ERDOĞANIN KONUŞMASINDAN…
Üniversitesi dünyada eşsiz ve haklı bir üne sahip olmakla geçmişte olduğu gibi bugün de dünya çevresinden değerli yetenekleri, gerek öğretim, gerek öğrenci kadrosuna çeken bir mıknatıs işlevi görmektedir. Sadece eğitim alanında değil, fakat ülke ve dünya siyasetine yön veren düşünceleri geliştirme konusunda, bu eşsiz kurumun vazgeçilmez bir rol oynadığını biliyor ve takdire biz bunu tabiatıyla sadece kendi oğlum burada okuduğu için söylemiyorum. Buna böyle inandığım için söylüyorum.
ÖNEMLİ GÖRÜŞMELER YAPTIM.
Başkan Bush ve ekibi ile fevkalade olumlu bir dizi görüşme gerçekleştirmiş bulunuyorum. Ortadoğu’yu yakından tanıyan birçok uzmanın üzerinde birleştikleri bir nokta, bu bölge ülkelerinin demokratikleşmeyeceği şeklindedir. Bu görüşü taşıyanlar, demokrasinin batı kültürünün bir ürünü olduğunu ve farklı bir kültürel dinsel sosyolojik ve tarihsel deneyime sahip olan Ortadoğu’ya uygulanamayacağını dile getirmektedirler.
Aynı şekilde İslam kültürüyle demokrasi kültürünün uyuyamayacağım da ileri sürülebilecektedir. Ortadoğu'da demokrasinin mümkün hatta arzulanır olmadığını savunmaktadırlar.
Ortadoğu istisnacılığı olarak da adlandırılan bu görüşün ayrıntılı bir eleştirisine girmeyi gereksiz buluyor ama her şeyden önce kesinlik iddiasını taşıyan, her türlü yargıdan kaçınılması gerektiğini düşünüyordum. İslam kültürünün demokrasi kültürü ile bağdaşmadığı görüşüne katiyetle itibar etmiyorum.
Dinsel inancı birey düzeyinde yaşayan, siyaseti ise dinin dışında algılayan bir politikacı olarak bu görüşün ciddi bir yanılgı olduğuna düşünüyorum.
YARDIMCI OLUN.
Bölgedeki demokrasi talebinin bir siyasi irade ve somut bir dönüşüm sürecine dönüşmesine Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin yardımcı olması gerekmektedir. Güvenliği demokrasi çokça bulunulan ve demokratik dünyanın uzun süreçler sonunda vardığı nokta itibariyle erişilmez görülen uzak bir kavram olmaktan çıkarmak gerekmektedir Demokrasi belirli kurum ve kurallar temelinde inşa edilecektir.
DERİN DEMOKRASİ…
Demokrasi sadece parlamentolar ve seçimlerini var olması şeklinde tanımlanır ama, esasen mekanik bir anlayışla tasvir etmek yanıltıcı da olabilir. Ama aşılanması gereken mekanik bir demokrasi değil, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığını gözeten katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi anlayışıdır. Ben buna kendi özel terminolojimde derin demokrasi diyorum. Bu işi, demokrasi talebinin çıtası çoğulcu ve katılımcı bir rejimin sağlanması noktasında tutulmalıdır.
Bu noktaya ulaşma yolunda her ülkenin kendi koşullarına göre farklı yöntem ve hızla ilerleyeceğini kabul etsek ve demokrasi idealinin çıtası düşünülmemelidir. Bir amaç, kendine has demokrasiler yaratılması değil, evrensel ölçütler de, demokratik yönetimin tüm unsurlarının yerleşmesine yardım edecek adımların teşvik edilmesi olmalıdır.
KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİ
Kadın erkek eşitliği Hukukun üstünlüğü, siyasi katılım sivil toplum örgütleri şeffaflık bir demokrasinin inşası bakımından vazgeçilmez ilkelerinden bazılarıdır
Ortadoğu'da demokratik ve desteklenmesi Öncelikle saydığım ilkelerin benimsenmesi ve geliştirilmesini gerektirmektedir.
ADIM ADIM DEMOKRASİ
Ortadoğu'da demokrasi adım adım inşa edilecektir ancak samimi kararlı ve tedrici süreçler ileri doğru kat edilen her aşama itibariyle Ortadoğu halklarının çıkarına olacak. Bundan en çok Amerika birleşik devletleri ve
Avrupa dâhil herkes kazançlı çıkabilecektir.
Sen şimdi, Arap- İsrail uyuşmazlığın çözüm yoluna sokulmasının bölgede güven sorununun aşılması bakımından önemli bir unsur olduğu açıktır. Yüz yıllardır Musevi vatandaşlarıyla dostluk içerisinde yaşayan ve halen de gerek İsrail gerek, Filistinlilerle yakın bir dostluk sürdüren bir ülkenin başbakanı olarak şunu açıklıkla beyan etmek istiyorum.
TÜRKİYE RAZI OLMAYACAKTIR.
İsrail devletinin ve yaşama hakkını kimsenin tehdit etmesine Türkiye razı olmayacaktır. Aynı şekilde Filistin devletinin de tanınmış ve güvenli sınırlar içerisinde İsrail devletiyle yan yana yaşaması ve bir Filistin Devleti olarak halkının güvenlik ve refahı noktasında da Türkiye aynı hassasiyeti gösterecektir.
Bunlar sonuç itibariyle Arap- İsrail sorununun çözümsüzlüğü kabul edilmemelidir. Terör ve şiddet sona ermeli çözüm sağlanmalıdır. Amerika Birleşik Devletleri Bu çerçevede etki yapabilecek yegâne güçtür ya bu soruna kalıcı bir çözüm sağlanması başta Filistin ve İsrail halkı olmak üzere tüm bölge ve uluslararası camia üzerinde fevkalade olumlu bir etkide bulunacak herkesin çıkarına olacaktır sorunu çözümüne kararlılıkla katkıda bulunmuş bir Amerika Birleşik Devletleri, dünya medeniyetini zehirleyen terörü besleyen odakları çaresiz bırakacaktır. Evrensel ve Çağdaş değerleri yaymada güçlü bir aktör olmak konumunu pekiştirecektir.
DEMOKRATİK DEĞERLER SİSTEMİNİN BİR PARÇASIYIZ
Avrupalılar Mars'tan, Amerikalılar Venüs’ten geliyor tezinin doğru olduğunu kabul etsek dahi, her ikisinin de aynı güneş sisteminin bir parçası olduğunu baştan vurgulamak gerekmektedir.
Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri aynı değerler sisteminin, birer parçasıdır. Burada farklılık yok. Bu değerler sistemi herhangi bir din zemininde değil, demokratik ilkelere bağlılık zemininde inşa edilmiştir…
Barışın sevginin egemen olduğu bir dünyayı paylaşma dileğiyle…
Nereden nereye geldi Türkiye!