Öncelikle kıymetli okuyucularımızın ve bütün İslam âleminin Ramazan ayını tebrik ediyor, hayırlı Ramazanlar diliyorum. Bize kulluk fırsatı veren ve Ramazan ayı gibi bereketli bir ayı bahşeden Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun. Bu kusursuz dini bize tebliğ eden Allah Rasulü (s.a.v.)’e salât ve selam olsun…

İslam 5 temel esas üzerine kurulmuştur: Kelime-i şehadet, namaz, Ramazan orucu, zekât ve hac… Kıymetli zamanlar, içerisinde barındırdığı değerlerle anlam kazanır. Ramazan ayı da Rabbimizin, “…Oruç benim içindir, mükâfatını da ben veririm…” (Buhârî, Savm, 2) buyurduğu oruç ibadetini barındıran aydır.

Ramazan; on bir ayın sultanıdır, hasat mevsimidir, bereketli bir aydır. Ramazan yanmak demektir. Orucun harareti ile günahlar yakılır.

Ramazan ayı; Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı ay olduğu için, Kur’an ayı olduğu için, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini; mukabele, teravih, zekât, fıtır sadakası ve itikâf ibadetini barındırdığı için kıymetlidir.

Çocuklarımız, aile fertlerimiz, orucun bize verdiği huzur ve sükûneti hissetmeli, mütebessim simayı görmelidir. Yetişkin aile bireyleri ramazanın kazançlarını herkese yansıtmakla mükellef olduklarını unutmamalıdır. Bizler, çocuklarımız oruç tutmaya heveslendiği zaman onları cesaretlendirmeliyiz. Onların da tekne orucu kabilinden, öğleye kadar oruç tutabilmelerine imkân sağlamalıyız. Hatta çocuk öğle vakti iftar edecek olsa bile, imkân dâhilinde özenle sofra hazırlamalıyız. Eskiden çocuklar oruca başlar, günün yarısında hamur yoğrulan teknenin arkasına geçer, orada bir şeyler atıştırırdı. Bunun için bu minik oruca “tekne orucu” denmektedir. 

Ramazan ayında daha önce hiç olmadığı kadar ailemizle vakit geçirebilme, iftar ve sahur yapabilme fırsatımız var. Çocuklarımıza Diyanet İşleri Başkanlığımızın yayınlarından ve güvenilir kaynaklardan Ramazana dair mini kitaplar, hikâyeler okuyabiliriz

Kılabildiğimiz kadar ailecek teravih kılmalıyız. Çocuklarımızın ailecek camiye gitmesi, pide sırasında beklemesi, ezan vaktini takip etmesi, hatıralarında yer alacak, anılarını süsleyecektir.  Hazreti Peygamber buyurur ki: “Allah Teâlâ size Ramazanda orucu farz kıldı, ben de gece namazını (terâvih) sünnet kıldım” (İbn Mâce, Salât, 173). 

Bilindiği üzere Cebrail (a.s.) ile Rasulullah (s.a.v.) her Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’in o ana kadar nazil olan ayetlerini baştan sona karşılıklı mukabele tarzında okurlardı. Peygamber Efendimizin vefat edeceği yılın Ramazan ayında bu mukabele, iki defa gerçekleşmiştir. Bunu model alan Müslümanlar, asırlardan beri bu mukabele geleneğini sürdürmüşlerdir.

Ramazan ayında duamızı artırmalıyız. İftar sofrasında aile fertlerinin hepsi bulunmalı, iftarımız dua ile açılmalıdır. Özellikle ayrı yaşayan yakınlarımızdan yaşlılarımıza, yemek götürebilir, onların ihtiyaçlarını görebiliriz. Mahallemizde bulunan ihtiyaç sahiplerine yardımcı olabiliriz. Kendimiz bizzat muhtaçlara ulaşamıyorsak, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli din görevlilerimiz ile irtibat kurup çalışmalarına destek verebiliriz.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın Din İşleri Yüksek Kurulu, alanında uzman kadrosuyla oruç ve diğer ibadetlere dair fetvalar hazırlayıp vatandaşlarımızı dini konuda aydınlatmaktadır. ES TV ve KANAL 26’da Eskişehir İl Müftülüğümüz yıllardır Gönül Ufku ve İftar Sevinci programlarını icra etmektedir. Bunlara benzer faydalı programlar izleyebiliriz.

Rabbimizden bütün İslam âlemine, mağdurlara, mazlum coğrafyalara, Filistin’e ve Arakan’a da Ramazanı yaşayabilme imkânı diliyorum. Sağlık ve afiyet içerisinde daha nice Ramazanlara…

                                                                                                                       Ahmet ÇATMAN

                                                                                                                                 Vaiz

MEAL OKUYORUM

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.

(Tevbe ,119)

HER GÜNE BİR HADİS 

“Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.”

(Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105.)

TÜKETİM AHLAKI VE İSRAF TÜKETİM AHLAKI VE İSRAF

GÜNÜN DUASI

“Allah’ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında ise hemen hatasını anlayıp istiğfâr eden kullarından eyle!” (İbn-i Mâce, Edeb, 57; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1462)

BİR SORU-BİR CEVAP

Şeker hastalarının uyguladıkları insülin iğnesi orucu bozar mı? 

İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar). Şeker hastalarının kullandıkları insülin iğnesi bu nitelikte olmadığı için orucu bozmaz.

(Fetvalar,DİB Yay.syf.276)

Kaynak: HABER MERKEZİ