Anahtar Parti’nin kurucu Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu geçtiğimiz pazar günü Eskişehir’de partisinin il kongresine katıldı…
Partiyi kurduktan sonra Eskişehir’e ilk ziyareti idi…
Eskişehir teşkilatı kendisini Kanlıpınar’da karşıladı…
Her ne kadar AK Parti, CHP, MHP ve diğer partilerin genel başkanlarını karşılamasındaki kadar kalabalık değilse de bence umduğumun üzerinde katılım gerçekleşti…
Ağıralioğlu, Alperen Ocakları Genel Başkanlığı, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun genel başkanlığı döneminde Büyük Birlik Partisi MKYK üyeliği ve genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2011 yılında Büyük Birlik Partisi genel başkanlığına aday oldu. Temmuz 2003’te yapılan kurultayda, Büyük Birlik Partisi MKYK üyeliğine seçilerek, kongre sonrası Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı…
2018'de İYİ Parti'ye katıldı, 2018 Türkiye genel seçimlerinde İYİ Parti İstanbul milletvekili seçildi. Partinin Meclis Grup Başkanvekili ve parti sözcüsü oldu, Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkanı olarak görev yaptı…
2023 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olmasına ve Millet İttifakı'nın HDP ile Kılıçdaroğlu'nun lehine anlaşmasına karşı çıkmış, seçimlerde Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğini açıklamıştı. 28 Mart 2023'te 5 yıldır üyesi bulunduğu İYİ Parti'den istifa ederek 28 Ekim 2024 tarihinde Anahtar Parti'yi kurdu…
Siyasi kökeni MÇP’ye dayanıyor…
“ANAHTAR PARTİ İKTİDARI, AK PARTİ'YE DE İYİ GELECEK"
Bunları neden yazdığıma gelince…
Yavuz Ağıralioğlu’nu tanımayanları bilgilendirmek için…
Kendisini tanımam…
İki yıl önce Avrupa Platformu Başkanı Sebahattin Tetik ve bir grup Emirdağlılarla TBMM’ye ziyarete gitmiştik…
TBMM’de önemli bir görevde bulunan Cengiz Sağlam kardeşim bizi TBMM Genel Kurul Salonun yanındaki kulise kadar götürdü…
Orada önce Eskişehir Milletvekilleri ile sohbet ettik…
Kuliste Yavuz Ağıralioğlu ile karşılaştım…
Yanına giderek kendimi tanıtarak ayaküstü kısa bir görüşme yaptık, hatıra fotoğrafı çektirmiştik…
O günden beri bir daha ne görüştük ne de karşılaştık…
Ancak şunu söyleyebilirim cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İYİ Parti Milletvekili olmasına rağmen, millet ittifakı içerisinde olan partinin mensubu olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermemesi bana göre yanlıştı…
Neyse kendi tercihi...
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Eskişehir İl Kongresinde yaptığı konuşmada partisinin iktidara geldiğinde sadece kendi kadrolarına değil, tüm Türkiye'ye fayda sağlayacaklarını belirtti…
AK Parti'nin de bu durumdan yararlanacağına dikkat çeken Ağıralioğlu "Anahtar Parti iktidarı, AK Parti'ye de iyi gelecek" diyen Ağıralioğlu, "Biz her partiyiz, her partiden daha fazla olarak 85 milyon üyesi olan bir partiyiz" ifadelerini kullandı.
“AKP 23 YILDIR ÜLKENİN SORUNLARINI ÇÖZEMEDİ”
"Erdoğan 23 yıldır iktidarda olmasına karşın yeni iktidara gelmiş gibi davranan tek liderdir" eleştirilerde bulunan Ağıralioğlu, "iktidar 23 yıldır ülkenin sorunlarını çözemedi. Doğru yönettiğinizde bu ülke 85 milyona değil, 850 milyon insana yetecek bir ülke olur. Anahtar Parti Türkiye'yi her alanda daha ileriye taşımak için gerekli adımları atacak. Anahtar Parti sadece iktidar olmayı hedeflemiyor. Aynı zamanda siyasete kalite ve denetim getirerek millete bolluk sağlayacak. Biz sadece oy derdinde olan bir parti değiliz. Ülkenin kalkınması için her kesimi kucaklayan bir yaklaşım sergileyeceğiz. Türkiye sadece iktidar partisiyle değil, tüm siyasi yapılarla birlikte büyüyeceğine inanıyoruz” diyerek partisinin halk için daha iyi bir gelecek inşa edeceğini sözlerine ekledi…
“SİYASET BİR AĞLAMA DUVARINA DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ”
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Eskişehir İl Kongresi’ndeki konuşmasında siyasetin bir "ağlama duvarı"na dönüştürülmemesi gerektiğine de vurgu yaparak, "Bahane üretenlerin işi değildir siyaset. Bu kadar zaman iktidarda kalıp yapamadıkları için dışarda kendisine bir suçlu arayanların mazeret alanı değildir siyaset" dedi…
Ağıralioğlu, Türkiye’deki parti kavgasının ülkenin gelişimine katkı sağlamadığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğer bir parti kavgası bir memleketi ayağa kaldırabilmiş olsaydı, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin abad olması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı parti kavgasıyla ülkeyi ayağa kaldırma becerisi içerisinde. Bu Türkiye için yeterli olmadığını görüldü. Anahtar Parti bu sorumlulukla kuruldu. Siyaseti bahane üreterek yapanlar işi yapamaz. Hedefimiz ülkenin kaynaklarını doğru yönetme, sanayicileri destekleme, üniversitelerle iş birliği yapmak. Emekli maaşları insan onuruna yakışan şekilde iyileştirilmeli, çocuklar enflasyona ezdirilmemeli, iş dünyasının sorunlarının çözülmesi gerekir. Anahtar Parti sadece bir parti değil, Türkiye'nin daha iyi yönetilmesi için kuruldu. 23 yıldır iktidarda olan ancak vaat ettiği sorunları çözmeyen hükümetin, çözüm yükünü Anahtar Parti kadrolarına devretti. Tayyip Bey geldiğinde çözmeyi vaat ettiği her sorunu Anahtar Parti’nin kadrolarının omuzlarına yükledi."
“SADECE OY DERDİ OLAN BİR PARTİ DEĞİLİZ”
Ağıralioğlu konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz şimdi sadece bir parti, sadece oy derdi olan bir siyasi organizasyon değiliz. İktidar 23 yılda hissesine seçim galibiyeti düşmüş partiyi temsil ediyor, muhalefeti yenilmiş. 23 yıldır yenilmiş. Girdiği her seçimi kazanmış. Her seçimden galip gelmiş. Ama 23 yıl önce vaat ettiği hiçbir sorunu çözememiş. Tayyip Bey geldiğinde çözmeyi vaat ettiği her sorunu Anahtar Parti’nin kadrolarının omuzlarına yüklemiş.”
* * *
Burada bir eleştiride ben yapayım…
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, sanki seçim olmuşta iktidara gelmiş ve ülkeyi yönetmeye başlamış gibi konuştu…
“Nereden çıkardın bunu?” diye soracak olursanız işte cevabı:
“23 yıldır yenilmiş. Girdiği her seçimi kazanmış. Her seçimden galip gelmiş. Ama 23 yıl önce vaat ettiği hiçbir sorunu çözememiş. Tayyip Bey geldiğinde çözmeyi vaat ettiği her sorunu Anahtar Parti’nin kadrolarının omuzlarına yüklemiş” sözlerinden…
Son aylarda yapılan tüm anketlerde Anahtar Parti’nin oy oranı yüzde 1 ile 3 arasında çıkıyor…
Bu oylar Anahtar Parti’yi iktidara taşımıyor…
O nedenle halka direk dokunacak daha farklı söylemlerde bulunması gerekir…
Örneğin;
- Artan hayat pahalılığını ve gıda enflasyonu nasıl durduracak?
- Enflasyonu nasıl düşürecek?
- Emeklilerin yükseltilecek maaşlarının kaynağını nereden bulacak?
* * *