Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV’de değerlendirmelerde bulundu.
Bu kez şehir adına çok daha fazla söylem içeren, aynı çoğunlukta da kentin sorunlarına dair tespitler içeren sözler sarf etti.
Kesikbaş, şehrin iki ana sorunu olduğunu söyledi örneğin.
Birincisinin trafik, ikincisinin de deprem olduğunu öne sürdü.
Trafik sorununu anlatırken, hem çevre yolu hem de şehir içindeki trafiği dillendirdi.
Her ikisinin birbirinden ayrı olarak düşünülemeyeceğini, sorunun komple çözümü için çalışılması gerektiğini anlattı.
Deprem konusunda ise sadece bir tespit yapmadı Başkan Kesikbaş…
Son derece ciddi uyarılarda da bulundu!
Olası bir depremde kentin ne denli zarar göreceğini, Kahramanmaraş bölgesine yaptığı ziyaretlerde gördüklerini anlatarak örnekleriyle verdi.
Kent yaşamının en az 1 yıl duracağını, bu anlamda kentin çok büyük sınavdan geçeceğini ifade etti.
Bize göre Başkan Kesikbaş’ın en önemli tespitlerinden birisi de, şehrin sanayi üretiminin sadece kentin doğusunda kalmasıyla ilgili sözleri oldu…
“Eskişehir doğuda çalışıp, batıda yaşıyor” sözü aslında kentin yapılaşma anlamında atması gereken daha fazla adım olduğunu anlatmaya yetiyor.
Bu sözünün altını doldururken, kırsalıyla birlikte komple gelişmesi gereken bir kentin varlığını dile getiriyor Kesikbaş…
Şunu söylüyor;
“Eskişehir zaten potansiyel olarak yatırım getirebilecek bir yer.
Eskişehir’de mutlaka yeni organize sanayi ve endüstri bölgelerine ihtiyaç var.
Bunu yaparken kırsal da hesap edilmeli.
Eskişehir’in kırsalda potansiyeli yüksek.
Çevreyi kirletmeyen kentle entegre olmuş, sanayiyle birlikte sosyal donatısını da götüren düğün salonlarıyla, okullarıyla sanayilerin vereceği büyük bir can var.
Bunun iyi planlanması lazım.
Bizim Eskişehir’e insanları davet etmemiz gerekiyor ama insanları doğuya koyduğunda bu işler olmuyor.”
Başkan Celalettin Kesikbaş, sanayicilerin kent yönetip yönetemeyeceğini sorusunu da yanıtlıyor.
Eskişehir’de onlarca sanayicinin belediye bütçelerinin çok üzerinde bütçeler yönettiğini ifade ediyor.
Bu nedenle herhangi bir sanayicinin şehir ekonomisini de yönetme anlamında sıkıntı çekmeyeceğini dile getiriyor.
Dahası “Sanayici kenti çok güzel yönetir” diyerek sözlerine devam edip;
Böylesi bir durumda şehrin daha disiplinli olacağını, kentteki verimliğin artacağını, refah ve zenginliğin büyüyeceğini, bireysel düşüncelerin ortadan kalkacağını, şehrin daha çok siyasetçi kazanacağını da sözlerine ekliyor…
************
ERDOĞAN’IN BU SÖZLERİ ÇOK KONUŞULUYOR
Önceki akşam haber sitelerine AK Parti MKYK Toplantısına ilişkin bir haber düştü.
Söz konusu habere yapılan toplantı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği bazı cümleler yansıdı!
Erdoğan, toplantıda A takımına hitaben yaptığı konuşmada aday belirleme kıstaslarını anlatıyor ve diyor ki;
“Başta büyükşehirler olmak üzere, özellikle CHP’nin yönettiği şehirlerde ince eleyip sık dokuyacağız.
Çok elzem bir durum yoksa herhangi bir milletvekilimizi belediye başkan adayı olarak göstermeyeceğiz.
Mevcut kadrolarımız dışında da şehirleri yönetecek arkadaşlarımız var”
Toplantının ardından kamuoyuna yansıyan bu haber bir anda şehirde heyecanı yükseltti.
Haberler şehirde siyaset yapanlar arasında paylaşılmaya başlandı.
Herkes Sayın Erdoğan’ın söylemlerinin ne anlama geldiğini yorumlamaya başladı.
Pek çok kişi, o sözleri farklı şekilde değerlendirse de; ortak bir görüş ağırlık kazandı.
O da şu;
“Erdoğan, seçim sonrasındaki anayasa görüşmeleri için tek bir vekil dahi kaybetmek niyetinde değil.
Bu yüzden ismi vekillik için geçen isimler artık ikinci planda.
Hatta vekillerden teki bile aday olarak gösterilmeyecek.
AK Parti’de farklı hesaplar, planlar var ve bu gerçekten de çok gizli tutuluyor.
O yüzden AK Parti’de hiç kimsenin adaylığı garanti değil, açıklandığı güne kadar da kimse adaylık için favori dahi gösterilemez!”
**********
VALİ’NİN KENTE KATKISI!
İyi bir yönetici, başında bulunduğu kurumu çok yükseklere çıkarabilir!
Bunun için vizyon, donanım, bilgi, birikim ve en önemlisi de istek olmalı!
Bunlardan birisi olmadığında kurum ve kuruluşlar istenen performanstan çok uzak kalabiliyor.
Valiler örneğin…
Sadece bir kurumu değil, şehri yöneten kişiler.
Vazifeleri o kentin sadece bürokrasinde değil, kentin temel gereksinimleri noktasında da görev almalarını gerektiriyor.
Zira Valiler, bugün icraatçı konumdaki Cumhurbaşkanlığı’nın şehirdeki temsilcileri noktasında.
Yani bize göre valiler artık daha uygulayıcı projeler yapmalıdır…
Şehrimizin yeni Valisi Hüseyin Aksoy da geldiği günden bu yana sözünü ettiğimiz Vali profiline bire bir uyan çalışmalar yürütüyor.
Artık kendisi için “Yeni Vali” unvanını da kullanmak istemiyoruz.
Zira geldiği günden beri şehre karıştı, halkın arasına girdi, kentliyle tanıştı.
Dahası artık projeler de yapmaya başladı.
Bunların en önemlisi bize göre şehrin çocuklarına sahip çıkan genelgesi oldu.
Şehirde hem dilenciliği ortadan kaldıracak hem de çocukların bu yollara itilmesini önleyecek bir yasakla çözüm sundu.
Sayın Vali’nin ES GROUP ziyaretinde özellikle bu konuyu açtık.
“Genelgenin ardından sokaktan alınan çocuk var mı?” diye sorduk.
Vali Aksoy; “Şu ana kadar 21 çocuğu sokaktan aldık. Çalışmalarımız devam ediyor” yanıtını verdi…
Bu bile başlı başına bu kente yapılmış çok büyük bir hizmettir.
Ancak!
Vali Aksoy, kentin eksikliklerinden söz ediyor…
“Daha fazla turizm geliri” diyor örneğin…
Bunu da başka bir zaman konuşalım…
Şimdilik söyleyeceğimiz Aksoy’un şehirde önemli derecede fark yarattığıdır.
Kutluyoruz, bir Eskişehirli olarak devamını diliyoruz…