Adı üstünde emekli. İktidarın böyle bir derdi yok. EMEKLİ Sürünüyor. Yoksulluk sınırının en dibinde yaşıyor. Aslında bilerek ve isteyerek yaşatılıyor.

Peki, neden bu hale getirildik. Çok basit. AKP ye oy veren seçmenler yüzünden. Kendisi fakir ama cennete giderim umuduyla oy veriyor.

Vaaz imamları her Cuma bu konuları işliyorlar. Beyin yıkama faaliyetleri.

Veya bu CHP ye mi oy vereceğim bunlar gomonist diyen bir zihniyet var. Bir geleneksel yapı var.

Ne diyeceksin?

Toplum öyle kin ve nefret tohumları ekilmiş ki? Gerçekleri bile görmek istemiyorlar.

+++++

CHP iktidar olunca bu hakları vereceklermiş. Yani sistem yeniden düzenlenecek.

İktidar olursa. 2028’e ne kaldı? Dayan Mehmet amca dayan.

AK Parti genel başkanı 2024 yılı emekliler yılı olacak demişti… Belediye seçimlerinde böyle bir umut vardı. Ama bu ara iyileştirmeyi yapmadı. Neymiş bütçeyi emeklilere versek yetmeyecekmiş. Yatırımlar olamazmış.

Sonra kök maaş durumu peydah oldu. Temmuz’da kök maaş üzerinden enflasyon farkı verilirse emekliler hapı yuttu.

Yine 10 bine talim edecekler.

+++++

14 mayıs genel seçimlere doğru giderken,  EYT’yi neden çıkarttınız? Yaklaşık 3 milyon yükü mevcut emeklilerin sırtına neden bindirdiniz? Koltukları kaybetmemek için. Şimdi neden emeklilere bunun faturasını çıkartıyorsunuz?
Bunun cevabını veremiyorlar.

Ne söylemişti, en düşük emekli maaşını 66 TL’den 10 bin TL’ye çıkarmış, her alanda refah yükseltmiş. Emeklilerin yaşanan sıkıntıların farkındayız demiş.

Erdoğan’dan daha ne istiyorsunuz?

Ne diyeyim.

Yalanı yok yanlışı o kadar çok var ki.  Eğer emeklilere yapılan haksızlıklar yapılmasa da idi,  hiç değişikliler olmasaydı bugün en az 24 bin TL olacaktı.

2028’e kadar seçim yok. Tasarruf paketi de 3 yıllık olacağına göre? Emekliler hiçbir şey beklemesin.

Emekliler yılındayız hani…

Müjdeler Işıkhan’dan geldi?

KYK yurtları, deniz kıyılarında pansiyonlar yurtlar ve indirim kartları. Ulaşım, müzeler daha neler var.

Bayıldım.

Kamunun deniz kenarında sosyal tesisleri, askeri kamplar…

Emekliye bazıları indirimli, bazıları bedava.

Epistomojik kopuşlar yaşadım. Ben bunu Nebati’nin döneminde de yaşamıştım.

Ey emekli. Doğru en yakın millet bahçesine gidiniz… Çayınız, kekiniz en fazla 2’şer adet bedava sizleri bekliyor…

Malum emekli yılınız… Kutlu olsun…

Gidişinizde ücretsiz… Tam önünde durak var… Yanında hastane... Acil durumlarda en yanı başınızda hastane var… Acilde hekimler ve sağlık memurları sizleri bekliyor.

+++++

Kamuda tasarruf paketi açıklandı ya. 3 yıl sürecek. Aslında biraz IMF parfümlü bir uygulama. Her zaman olduğu gibi, Emekçilerin üzerine sarılmış bütün yükler.

Yani emekli, köylü, işçiler. Hepsi de üreten kesimler… Benim için ben demek çok ayıp geliyor ama bunu defalarca yazmışım. Benzer birçok düşünür-yazar da yazmış.

Halktan dolaylı vergiler alınacak, faize gidecek. Bütçe çok ciddi açık vermiş. Birde bunun üzerine cari açığı eklediniz mi ekonominin durumunu görün.

Birde enflasyon…

Hadi yaza doğru giderken biraz mevsimsel baz etkilerden dolayı enflasyonda düşüş gibi gözükse de ekim ve aralık arası göreceksiniz.

Enflasyona kelepçe takılmış değil.

Aslında kontrollü bir enflasyon ile birlikte, değerli bir TL, ithalatı da körükleyecek…

Yılsonuna doğru % 55 yakın faizden para kazananlar tekrar dövize geçerek kaymaklı kadayıf yemiş olacaklar.

Dolarda patlamalar tekrar bir kısır döngüye neden olacak. Çünkü iktidar ne yaptıysa bir türlü yastık altından ne dövizini ne de altınını çıkardı…

Neden?

Hükümete güven duymuyor.

KKM hesaplarına bakın. Orada da ciddi bir çözülmenin olmadığı gözükmektedir.

+++++

Asgari ücretliden veya diğer tüm ücretlilerden aslına bakarsanız bir reel olarak kayıp yaşatmayı da planlayan bir süreç yaşayacağız 3 yıl boyunca

Millet bu sürece dayanabilecek mi? O kadar çok ekonomik kayıpları yaşayacak ki… Bunların 3 yılsonunda telafisi olabilir mi? Mümkün değil. 2028’de ne olacağını kestirmek çok kolay değil. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü şimdiye kadar yapılan bütün OVP’lerin hiç biri tutmamış…

2023 hedefi 25 bin dolar dolarak düşünülürken bu gün 8 binlerde dolaşıyoruz…

Analizlerin hepsi yanlış çıkmış... Güven bunalımı buradan başlıyor. Size bir şey söyleyeyim… Tasarruf genelgeyle olmaz. Bu az gelişmiş ülkelerin temel sorunudur…

Sonradan görme muhafazakârların iktidar koltuğuna oturduklarında beytül malın kendilerinin olduğunu zannediyorlar. Sorunun temelinde bir ahlak sorunu var…

Bir yozlaşmanın girdabındayız…

Diyanetimizle, ekonomimizle, eğitimimizle kısacası bütün değerlerimiz çürütülmüş.

Çünkü iktidarda sorunu çözmek yerine, kaostan yararlanan bir iktidar var… Durum inşallah, maşallah kültürüyle devam ettiriliyor.

Demokratik cumhuriyetin içi boşaltılmış... Sözde demokratlar da koltuklarında, konforlu alanlarda her şey güllük gülistanlıkmış gibi rol kesiyorlar.

Din işleri görevlileri de AUDİ peşinde koşturuyor. Sonra bizlere vaaz veriyorlar. Din sanki bunların tekelinde olmuş. Sanki “ruhban” sınıfı gibi hareket ediyorlar. Camii-Tekke-şadırvan-çıkar amaçlı vakıflar-dernekler arasına sıkıştırılmış bir Müslümanlık anlayışının siyasallaşması sonuçlarını görüyoruz, yaşıyoruz…

Sizler manipülatif, spekülatif, yalan, dolan hezeyanlarla sözlerinize devam ettirin. Nereye kadar? İktidar havuzunuzdan hortumladıklarınız boğazlarınızda, haram kılçıkları batacak. Emeklilerin, fukaraların bedduaları ile yanacaksınız!

Pudra şekerleri ile süslendirilmiş acı reçeteleriniz, halkı nasıl bir sefalete sürüklediğini görmez misiniz?

Adaletten ayrıldınız. Hukukun bütün çarkları kırılmış durumda…

3 Y unutulmuş. Şimdi 4 Y geçerli.

Yani siyasal-ekonomik-kültürel, inançlarda yozlaşma.

Allah sonumuzu hayretsin