Darbe her zaman askerler tarafından yapılmaz.

Bize bu hapı yutturdular hep.

Darbe her yönden gelebilir. Siyasal iktidar sahipleri de anayasaya darbe yapabilir.

Mahkemeler verdikleri kararlarla yapabilir.

Gücü kullananlar yapabilir.

Cemaatler, tarikatlar anayasal suç işleyebilir.

Sermaye sahipleri de anayasal suç işleyebilir.

Kısacası bizim anyasa ve kanunlar iyice incelendiğinde şunu göreceksiniz. Sokağa çıktığınız andan itibaren potansiyel suçlusunuz.

Adı T.C. sosyal bir hukuk devleti. İnandınız mı hapı yuttunuz demektir. İktidarda kimin olduğu önemli değil..

Anayasayı takan kim? Anayasal düzene inanıyorsanız vay halinize! Kocaman kocaman adamlar anayasayı tartışıyorlar..

Yahu kardeşim anaysa falan demeyin. Anayasa çoktan ilga edilmiştir..

Anayasa çoktan çökmüştür, ölmüştür. Adı var ama kendisi yoktur..

Ruhu da yoktur.

Kadere bak.12 eylül cuntasını bile övgüler düzer hale geldik..

Kocaman kocaman adamlar. Resimlerinin altında avukat veya hukukçu yazıyor..

İyide. Anayasa hukuku çok özel bir alan. Onların bildiğini kamu yönetim ve siyasal-uluslar arsı ilişkiler lisan, yüksek lisans ve doktora yapmış mezunları çok daha fazlasını bilirler. Anayasa hukukçuların önemli bir bölümü akademisyenlerdir. İşin felsefesine, sosyolojisine kadar bilgi sahibidirler.

Amma ve lakin icra avukatlığı veya ceza avukatlığın dışında hiç birikimi olmayanların anyasa hukuku konusunda ahkâm kesmelerine ne diyorsunuz?

Alayı hava gazı, pire tozu.

Anayasayı TBMM si çiğnerse ne olur. Bunu gördük.

Çünkü meclisin çevresini saran ne tank vardı, ne ellerinde silahlarla asker vardı.

 Havada gümbürdeyen uçaklar vardı.

Ne sokağa çıkma yasağı vardı.

Ama darbe oldu?

Farkında oldunuz mu?

Kafanız karıştı biraz değil mi?

Bu yaşa kadar çok şeyler gördük, geçirdik..

Amma ve lakin böyle bir olaya tanık olamamıştık..

Anayasayı TBMM’ si çiğnedi..

Anayasayı yapan irade anayasayı tanımadı.

Milletvekilinin haklarını çiğnedi.

Anayasa mahkemesinin “hak ihlali” kararını mecliste gerekçeli kararı bile okutulmadı..

Anayasa mahkemesi kararı ırgalamadı bile..

Amma ve lakin Yargıtay’ın kararı okunarak otomatikman milletvekilliği yemini ettirilmeden düşürülen CAN ATALAY olmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 600 üyesi birden bir anayasa suçuna ortak edildi.

Milletvekili seçilen Can Atalay la ilgili mahkemenin Ben Anayasa mahkemesinin kararını anlamam kardeşim deyip gönderdiği yazı TBMM sinde okundu ve okunmasıyla birlikte de Can Atalay'ın milletvekilliği düştü.

TBMM’ sinde yumrukların konuştuğu bir anayasal, sivil bir darbe yapıldı.

Milletvekili olup olmayacağı la ilgili çıkan bir tartışmada anayasaya göre

Anayasa mahkemesinin kararlarının aynen uygulanması gerektiği halde 600 kişilik Türkiye Büyük Millet Meclisi AKP+MHP ve yandaşları buna onay vermedi..

Türkiye Büyük Millet Meclisi de alet edilerek suça ortak edilerek bir anayasa ihlali gerçekleşti bundan önce anayasa ihlali bir kere iki kere olmadı çok oldu ama bu kadar çaplı ve bu kadar üst düzeyde adeta Devleti çökerten bir uygulamayla ilk defa karşılaştık.

Meclis genel kurulu olağan üstü meclis başkan vekili Bekir Bozdağ

Başkanlığında toplandı meclis başkanı neredeyse gelsin Divanı o yönetsin. 

Numan KURTULMUŞ…

Yönetmedi.

Zehirlenmiş güç diyor ki; bizim tutsağımızsın. Tövbe istiğfar dualarını yaparsanız sizi salıveririz. Milletvekilliğinizi de, memnu haklarınızla birlikte iade-i itibarını yaparız. Mealen açıklaması bu.

CAN ATALAY’ ı 9 aydır nasıl hapiste neden tutuyorsunuz? 

Akıl yürütüyorum; milletvekili ise niye hapiste? 

Milletvekili değilse, neden milletvekili düşürülmesi kararını okundu ve vekilliği düşürüldü TBMM’ si başkanlığınca. 

Türkiye bu kadar rezil bir olayı pek yaşadı mı? Başka olaylarda belki olmuştur ama anayasa ihlali ilk defa oluyor. AKP' nin neden bu kadar direndiğini anlamak da mümkün değil? Yani bir anda tamamını AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan'ın atadığı neredeyse hepsinin iktidar partisine bağımlı olduğu bir mahkeme bir karar veriyor…

+++++

Aday listeleri kesinleştiğinde Yüksek Seçim Kurulu Can Atalay'ın aday olmasında herhangi bir sakınca olmadığını, seçilmesi halinde meclise dönebileceğini söyledi. Nitekim bu arada seçime listede yer aldığı isimle girildi. Seçimde Hatay'daki seçmenlerin oylarıyla Can Atalay da Hatay milletvekili olarak seçildi.

Seçildi ama mahkeme kararı uygulamadı. Yani seçildi derhal serbest bırakılması lazım. O sırada meclis başkanı olan zat da bu konuda baskıcı olmadı. Bir dakika arkadaş CAN ATALAY milletvekili seçildi. TBMM’ sine gelecek ve yemin edecek, çünkü Yüksek Seçim Kurulu Can Atalay'ın mazbatasını verdi.

Şimdi bir şeyi hatırlatayım. Kararları tartışılmayan organlardan biri Yüksek Seçim kuruludur ve Yüksek Seçim Kurulu bir Can Atalay'ın aday olmasında hiçbir sakınca olmadığını belirtti bu konuda hiçbir itiraz yapılmadı..

Yani bu adam milletvekili adayı olamaz, sen bunu nasıl aday yaptın gibi bir başvuru olmadı ve böyle bir başvurunun reddi de gerçekleşmedi. 14 Mayıs'ta yapılan seçimlerin kesin sonuçların alınmasından sonra, Yüksek Seçim Kurulu Can Atalay'ın mazbatasını verdi milletvekilliğini tescilledi…

Fakat beklettiler. Tamamen saraydan gelen talimat üzerine… Hiç bunun başka şeyi yok bekletti bekletti bekletti bekletti bütün başvurulara rağmen cevap bile vermediler.

Ve Yargıtay’ da yerel mahkemenin kararını onaylattı. Sonra durumda değişik bir hal aldı Çünkü mahkûmiyet alanlar milletvekili olamaz ama eğer mahkûmiyetten önce seçilmişse milletvekilliği dönem sonunda mahkûmiyetin çeker kural bu kadar açık…

Fakat o sırada Türkiye İşçi Partisi hak ihlali olduğu gerekçesiyle Anayasa mahkemesine başvurdu söyledikleri şu milletvekili seçilmeye yeterli bulunan bunun da Yüksek Seçim Kurulu tarafından onaylanan bir isim milletvekili seçildiği halde görevine gönderilmiyor hak ihlali yapıldı. Anayasa Mahkemesi dedi ki,evet doğru ve bu kararı gönderdi normal olarak yapılması gereken Anayasa Mahkemesi bu kararı verdiği an cezaevinin kapısının açılması buyurun dışarı denmesi lazım. Fakat yeni bir ara Bürokrasi icat ettiler..

Efendim; durumu bizlere ilgili mahkeme bildirecek! Mahkeme bildirmiyor ve mahkeme kararında ısrar edip Yargıtay’a gönderiyor. Yargıtay da 

Dedi ki;  Anayasa Mahkemesi suç işledi. Bütün üyeleri hakkında oylamaya katılan bütün üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu ve kararı böyle olacak diye tekrar meclise göndermeye kalktı. Anayasa Mahkemesi üyesi tamamen sessiz kaldı bir tek tepki bile göstermediler!

Şu anda hepsi hakkında Yargıtay başsavcılığı tarafından yapılmış suç duyurusu var. Böyle bir komedi var. Peki, bu davaya kim bakacak? Anayasa Mahkemesi bakacak. Yani yargılamaya da o bakacak. Çünkü belli makamlarda oturanların yargılamaları sıradan mahkemelerde olmuyor. Anayasa mahkemesinde olacak. bunun üzerine Türkiye İşçi Partisi  hak ihlali başvurusunu yineledi..

Yargıtay’ın yaptığının yanlış olduğunu belirterek  Anayasa Mahkemesi bunu görüştü ve hak ihlali olduğuna bir daha karar verdi..

Bu sefer Yargıtay dedi ki, efendim Anayasa Mahkemesi en üst temyiz makamı değildir. Şimdi konuyu hiç bilmeyenler işi cahilliğe vuranlar

AKP bağımlıları biatçı dediler ki; ya Tabii ya Anayasa Mahkemesi temyiz Mahkemesi değil… Zaten Anayasa Mahkemesi temyiz kararı vermedi ki. 

Anayasa Mahkemesi yanlış yargılama yaptınız cezayı yanlış verdiniz 3 yıl vereceğinize 18 yıl verdiniz ya da müebbet vereceğinize, 18 yıl verdiniz falan demiyor. Böyle bir hakkı yok. Yani kararı temyiz etmiyor.

Sadece diyor ki; yargılamanın sonucunda çıkan durum nedeniyle milletvekili seçilmiş bir kişinin hakkı gasp edildi diyor.

 O kadar ama, AKP'nin akıl daneleri darbeciler bakın hakiki darbeciler diyorum bunu asla kabul etmediler ve dediler ki Anayasa Mahkemesi temyiz mahkemesi değildir ve CUMA günü TBMM’ sinde hakikaten büyük bir rezillik yaşandı.

TBMM sindeki gelişen söylemler ve anlar işte onun adı bir darbedir.

Devletin sosyal ve hukuki yapısı çökertiliyor. Kurumların içi boşaltılıyor..

Ben yaptım oldu, ben seçildim hak bende..O zaman ben  istediğimi yaparım…Demokrasi, hukuk, İnsan Hakları, Evrensel hukuk, bunların hiçbiri umurumda  değil demek istiyorlar..

Akıl alır gibi değil…

AKP için hukuk dışı yapılan, işlemler çok önemli değil. İstediğiniz kadar doğruyu söyleyin, istediğiniz kadar haklı olun, İstediğiniz kadar hukuk deyin, adalet deyin… Bu sözler onların kulağında cızırtılı olarak kalıyor.

Nasıl olsa mecliste AKP’ nin bodyguard kılıklı nobran milletvekilleri var..

Gereğini yapıyorlar!

Efendime söyleyeyim anayasanın 153. maddesindeki Anayasa Mahkemesi kararları yasama yürütme ve yargı organlarını idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağlar yazıyor.

Ama bağlamıyor..

Bunun adına diyebileceğim başlıktaki gibi anayasa darbe yemiştir. anayasayı delmekle bir şey olmaz diyenler vardı, şimdi her onlarca kez deliniyor..

Allah korusun! şaşkınla dahi olsa bu anayasayı delelim desek hapı yutarız!

Günün karikatürü

a