Hüseyin Güven

Zengin bir Müslümana;
Nasıl zengin oldun? Demişler…
Allah cc ile yarışa girdim demiş…
Adamlar: Tövbe de Allah cc ile nasıl yarışılır!
Zengin adam:
O bana rızık verdi, verileni dağıttım,
O verdi ben dağıttım, O verdi ben verdim…
Sonunda Elbette Allah cc kazandı demiş…
***
09.11.2019 Cumartesi günü 'Güvence' köşemizde 'BÜTÜN KÖY KATİLDİR…' ara başlığı ile İstanbul'un Fatih ilçesinde, kapısına 'Dikkat siyanür var' yazılı not astıkları evlerinde ölü bulunan 4 kardeşin konusundan dem vurmuştuk…
'Eğer bir köyde bir insan açlıktan ölürse, bütün köy katildir' demiş Hz. Ali... Diye başlamış,
Ne demiş dedemiz Yunus Emre;
'Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin…' Diyerek noktalamıştık…
***
Biz noktaladık sanmıştık lakin acı bir haber daha düştü ajanslara…
09.11.2019 Cumartesi günü, Antalya'da 4 kişilik aile siyanür zehirlenmesi şüphesiyle ile ölü bulundu… Anne, baba ve iki çocuğun cesetleri yanında birde mektup…
Baba; maddi sıkıntı sonucu başka çare bulamadığını ve 9 aydır çalışmadığı belirtip in….r ettiklerini dile getiriyordu…
TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ UYARIYOR!
'İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır' demiş atalarımız…
İğneyi önce kendimize batıralım;
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu 'Son günlerde intihar ve büyük olasılıkla intihar olduğu düşünülen olaylarla ilgili başta medya olmak üzere tüm kişi ve kurumların haber verme sorumluluğuna ilişkin daha önce Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından yapılan açıklamaları yeniden gündeme getirmek isteriz' mesajı paylaştı…
İletinin içeriğinde;
'Son günlerde yazılı, görsel ve sosyal medyada intihar haberlerinin sıklıkla yer almaya başladığı görülmektedir. Medyanın bu haberleri detaylı olarak ilettiği ve hatta görsel materyalleri sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Medyada intihar vakalarının tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulması, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir. Hem ülkemizde hem de dünyada medyada intihar haberlerinin veriliş biçimine dikkat edilmediği zaman intihar girişimlerinin arttığını gösteren çok sayıda örnek bulunmaktadır.' Diyerek haklı uyarılarda bulunmuş…
'İNT…R' HABERLERİ YÜCELTİLMEMELİ…
'Türkiye Gazeteciler Cemiyeti' Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi'nde ise 'İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır' Diyor… Lakin pek çok zaman bildirgeye uyulmadığı görülüyor…
Bu bildirgede bir habercinin intihar olaylarında nasıl bir haber yapması gerektiğini ayrıntıları ile anlatıyor…
Yazımızın, bu tarz haberleri ballandıra ballandıra hazırlayan, sunan ve dahi hazır mamaları fütursuzca paylaşanlara olduğunu da belirtelim…
İĞNELERİ SİZ BATIRADURUN, BİZ ALALIM ÇUVALDIZI ELİMİZE…
Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere, iğnesinden ipliğine, kravatlısından kravatsızına, asilinden vekiline yöneticilerin 'bizim hiç mi sorumluluğumuz /suçumuz yok?' minvalinde bir soruyu kendilerine sorması /sorgulaması elzemdir diye düşündüğümüzü belirtmiştik…
O insanların neler yaşadığını, nasıl şartlar altında böyle bir karar aldıklarını, yetkililerin mutlak suretle ortaya çıkartması gerekiyor…
Esasa göçenlere çözüm olmasa bile /kamu vicdanını rahatlatmak adına sorumluların mertçe ortaya çıkması gerekiyor…
Allah cc aşkına bir annenin, bir babanın, öyle rahatlıkla çocuklarının, bir ablanın diğer kardeşlerin ölüm kararını kolaylıkla alabileceğine sizler inanıyor musunuz?
Her iki olayın merkezinde de maddi zorluklar iddiası var…
Türk Milleti, muktedirleri, kafa yorsun, çözüm bulsun diye o koltuklara oturtuyor…
Muktedirlerin, yöneticilerin, yetkililerin kafa yormayı bırakıp bir an evvel önlem alması /harekete geçmesi gerekir…
Kurusıkı suçlu aramak yerine, ivedilikle (neden-sonuç analizi yaparak) çözüm aramanın kaçınılmaz olduğu görülmektedir…
TÜRK MİLLETİNİN GENETİK KODLARINDA VAR!
Türk Milleti zaten elinden geldiğince aç olana el uzatıyor /doyuruyor, kıyafeti olmayanı giydiriyor…
Kimseyi aç/açıkta bırakmıyor… Hatta bunu mülteciler için bile yapıyor yıllardır…
Eleştirilse de, yanlışlar olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti mültecilere 40 milyar dolar harcamışsa /inanın Türk Milleti karşılık beklemeden milyarlarca dolar harcamıştır…
Çünkü bu durum Türk Milletinin zaten genetik kodlarında var… Ve tarihte bunu ispatlamıştır Türk Milleti…
Abdullah b. Abbas (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü'min değildir.'
Yardım etmek bir insanlık görevidir…
Velakin daha fazlasına nasıl güç yeter ki?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür ve bir an evvel önlem almalıdır /alacaktır…
İSTİSNASIZ HERKES SORUMLUDUR…
Komşular, muhtarlar, siyasi partilerin mahalle sorumluları, belediye başkanları, kaymakamlar, valiler, vekiller ve dahi asiller sorumludur bu durumdan…
İntihar vakıalarını siyasi malzeme haline getirmekse acizliktir /ucuz siyasettir…
Esasa göçenlerin komşusu, hısım akrabası hepimiz olabilirdik… Allah cc muhafaza o duruma düşüp esasa göçen de…
Şimdi koyalım o pamuk ellerimizi vicdanlarımıza ve düşünelim…
Tabi varsa!
Ves'selam…