Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz… Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur… Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur… Aristarkus, Kopernik’e ‘zıpçıktı astrolog’ diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir… Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde… Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin… Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun…

Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi… Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün… Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin… Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz... Batarsa, okyanuslar taşar… Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek ‘gerçek’, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı…

ALEV ALATLI

1942 – 2024

…/…

İYİLİK YAPMIŞLAR SEBEPSİZ YERE!

Yer, 28. Cadde No: 9

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde Boypalst A.Ş işletmesi...

İnancımıza ve dâhi töremize uygun davranış sergileyen işletme yönetim kurulu başkanı arkadaşımız Metin Saraç Bey ve kıymetli dostum İşletme müdürü Kaan Çağlayanoğlu nezdinizde tüm Boypalst ailesini kutluyor, diğer firma ve dahi işletmelere örnek olmasını diliyorum.

Dedik ya, iyilik yapın sebepsiz yere…

Geçin bir kenara izleyin /gözlemleyin kendinizi...

Göreceksiniz, iyi hissedeceksiniz!

Bulacaksınız öz benliğinizi.

Menfaat beklemeksizin,

Mükâfatını yalnızca 'O'ndan bekleyerek 'iyilik yapın'

Mutlu olmak mı istiyorsunuz?

İyilik yapın efendim sebepsiz yere.

Ne kaybedersiniz?

İnanın mükâfatını göreceksiniz...

…/…

MUTLAKA OKUYUN PİŞMAN OLMAZSINIZ…

Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı… Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı…

Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar… Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık...

O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı...

- ‘Onlar’ dedi, ‘benim için iki simgedir evlat.’

- ‘Neyin simgesi’ diye sordu çocuk…

- ‘İyilik ile kötülüğün simgesi… Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur... Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm… Onun için yanımda tutarım onları…

Çocuk, sözün burasında; ‘Mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

-‘Peki’ dedi… ‘Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?’

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.

- ‘Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!’

NE GÜZEL CEVAP DEĞİL Mİ?

…/…

SİZDEN GELENLER KÖŞESİ…

İşin aslı; Eğer bir neslin Ataları iki nesil evvel TİRAN’lar tarafından açlık sınırında köleleştirilmiş ise artık onların torunları sömürülmeye hazır,  neleri kaybettiğinin farkına varmadan mevcut hayatı hayat zannediyor… Kalıpları var ama aklı ve karakteri CÜCE kalmış bir nesil ancak görüntüde var… Eylem de yoklar, kardeş…

Yiğitlik, mertlik filan şehir efsanesi olmuş...

Orta yerdeki görüntü yanıltmasın…

Etraf ucuza alınıp satılan; kâğıttan kaplanlar ile dolmuş…

Adına ‘KADER’ deyip okumaz, yazmaz; işi Allah’a havale edip bencil, riyakâr, sahte gülücüklü, zalimlere kul, haram, helal demeden menfaat karşısında köle, (GÖNÜLLÜ KULLUK)’a alışmış bir nesil var ortada maalesef…

Bu tür toplumların aslında dünya coğrafyasında yaşamaya bile hakları yok…

Evrensel İslam kuralları testinde sıralamada ilk 50'ye ateist ve Hıristiyan toplumları sahip,  biz Türkler 93. Sıradayız…

Bir dosttan geldi bu paragraf… Bize ulaşan yüzlerce mesaj ve yorumdan sadece birisi…

Üzerinde epey düşündüm, çıkamadım işin içinden sizin de fikrinizi alayım istedim…

Sizler ne düşünüyorsunuz?

…/…

CEMRE…

1. Cemre: 19-20 Şubat'ta Havaya

2. Cemre: 26-27 Şubat'ta Suya

3. Cemre: 5-6 Mart'ta Toprağa düşecek...

Kor demektir CEMRE,

Ateş'tir CEMRE...

Köz'dür bir nevi...

Gönüllere düşmeli önce

Cemre düşmeyen gönül kalmasın...

Ves'selam