“Gemlik Limanına Demiryolu Bağlantı Projesi” şehrin yıllardır gündeminde var.

Hepitopu 180 kilometrelik bağlantı hayata geçerse, şehir sanayisi için büyük bir avantaj ortaya çıkacak.

Eskişehir’de üretilen ürünler kolayca limana, oradan da tüm dünyaya yayılacak.

Bu tablo Eskişehir sanayisi için daha çok üretim demek.

Dahası, Eskişehir’e gelecek daha fazla yatırım demek.

Dolayısıyla daha fazla istihdam, daha fazla zenginleşmek demek.

Tüm bunlara rağmen proje bir türlü hayata geçirilemedi.

Hem de verilen onca söze rağmen…

+++

Bugünlerde Eskişehirliler, İzmir-Ankara arasında yapılacak olan yüksek hızlı tren projesini tartışıyor.

Tartışma sebebi, hattın Eskişehir’den geçirilmiyor oluşu.

Bu konuda yetkililere çokça çağrı yapıldı ama öyle görünüyor ki iş işten geçeli çok olmuş.

Yani iki büyük kent arasında işleyecek olan tren Eskişehir’den geçmeyecek.

Bu durum Eskişehir adına önemli bir kayıp anlamını taşıyor.

Kaybın kazanca dönüşmesi için ise, Eskişehir’in yeni yapılacak hatta bağlanması gerekiyor.

Bu noktada en uygun yer sadece 100 kilometre uzağımızda olan Emirdağ!

Emirdağ’dan geçecek hızlı tren hattına Eskişehir kolayca bağlanabilir.

Ama yapılır mı, işte o çok zor!

Zira yıllardır Gemlik’e bir demiryolu yapmayanlar, İzmir-Ankara arası YHT hattını Eskişehir’den geçirmeyenler, Eskişehir’i de Emirdağ’a bağlamaz gibi duruyor.

Olsun!

Biz yine de isteyelim.

Bakarsınız oluverir!

**************

O GERÇEĞİ YİNE UNUTTUK DEĞİL Mİ?

Ne zaman ki büyük depremlerin üzerinden zaman geçiyor;

Ne zaman ki rutin hayata yeniden dalıp gidiyoruz, o acı gerçeği hep unutuyoruz…

Koca koca laflar, iddialı söylemler, büyük büyük vaatler hep depremlerin hemen arkasından veriliyor zira…

“Yapacağız, dönüştüreceğiz, halledeceğiz, çok kısa zamanda hepsi olacak” türünden onca sözler duyuyoruz.

Ancak!

Dediğimiz gibi hepsi deprem gününden uzaklaştıkça, gündelik yaşamın telaşı içinde unutulup gidiyor.

++++

Gelin görün ki, bu mesele hiç unutulmayacak hatta hiç akıllardan çıkarılmayacak kadar hayati derecede önem taşıyor.

Taşıyor ama dediğim gibi her şey deprem sonrasındaki verilen sözlerde kalıyor.

Oysa şu günler başta hükümetin yetkili bakanlıkları ve bürokratlarınca harıl harıl çalışılıp uygulamaya geçilmesi gereken günler.

Ne var ki bırakın sahada uygulamaya gidilmeyi, konuyla ilgili ülkenin önüne konulmuş sıkı bir çalışma bile yok.

Bu iş için ayrılmış büyük bütçeler yok.

Olur olmadık pek çok kuruma milyarlarca lira ayrılırken, ülkenin en büyük sorununu hatırlayan da yok!

+++

Bu iş elbette ki sadece yerel yönetimlerin çabası ve gayreti ile olacak işler değil.

Yerel yönetimlerin çoğu zaten kendi yağları ile kavrulamaya çalışıyor.

Bu işi halletmek için “Devlet aklı” şart.

Şart ama ülkenin gündeminde bu konuya dair tek bir gelişme bile göremiyoruz.

Bırakın gelişmeyi, satır aralarında geçen bir habere bile rastlamıyoruz…

Kısacası;

Bu büyük sorunu hep unutuyoruz.

Hatırlaması ise maalesef bu yüzden çok acı oluyor.

**************