İşine gelen hususlarda çok açıkgöz olanlara, başkalarını kandırmasını bilenlere, kendi kolay kanmayanlara genel anlamada 'kurnaz' deriz.
Kurnazlık niteliklerini taşıyanlara da çoğu kere gıptayla bakarız. Onun kurnazlığı bize zarar verirse o davranış çok kötü, o kişi de kötü kişidir.
Kendi kurnazlıklarımızda kendimizi haklı çıkarırız. Kurnazlığımızın başkasına zarar verip vermediği çok kere bizi pek ilgilendirmez.
Bu konuda körün dolma yiyişi anonim kısassını pek önemli bulurum. Şöyle ki:'İki kör oturmuş bir davette dolma yiyormuş. Biri ötekine 'Dolmaları iki götürüyorsun, ayıptır.' demiş. Diğeri 'Nereden biliyorsun?' deyince bizimki cevabı yapıştırmış: 'Kendimden biliyorum.''
Kurnazları, kurnazlıkları genelde 'tilki' üzerinden yaparız biz. Niyeyse tilki bizim için çok kurnazdır.
Söz varlıklarımızda aşağıdakiler, hepimizin yakından bildiği ifadelerdir:
'Bir kişi ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın, ne kadar farklı işlerle uğraşırsa uğraşsın, bağlı bulunduğu çevreye veya işe dönmek zorunda kalır' ve 'meslek veya alışkanlık gereği olan sonuçtan kaçınılamaz' anlamında 'Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır.' deriz.
'Bir gerçeği anlatıncaya kadar çoğu kez başa gelmedik şey kalmaz' anlamıyla 'Tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider.' deriz.
'Öylesine sinsi ve kurnazlar var ki adları zalim ve kötüye çıkmış olanlardan daha tehlikelidir.' anlamında 'Tilkicik var baş kemirir, bozkurdun adı yaman.' deriz.
'Doğu dünyasının anlayış, görgü ve davranış gibi özellikleri çerçevesinde zamana yayma, boşvermişlik, neme lazımcılık içeren uzun vadeli planlar yaparak bir işte karşı taraftan istediğini elde etme işi' anlamıyla da 'şark kurnazlığı' ifadesini kullanırız.
Fabl (İnsanlar arasındaki olayları hayvan, bitki ya da cansız varlıklar arasında geçiyormuş gibi göstererek bu yolla insanlara ahlak ve ibret dersi vermek, örnek göstermek ya da bir düşünceye güç kazandırmak isteyen yazı) türünde 'Karga ile Tilki' örneğini bilmeyenimiz yoktur.
Birimiz, bir başkasından daha kurnaz olabiliriz. Hiçbirimiz herkesten daha kurnaz olamayız. Kendimizi herkesten kurnaz görmek, baştan yenilgiyi kabul etmek demektir belli bir yerde.
Kusurlarımızı mümkün olduğunca gizlemek, mümkün olduğunca başkalarının zayıf taraflarını keşfedip lehimize kullanmaya kurnazlık da denir. Kurnazlık belli işlere yarar belki ama her iş için yeterli olamaz.
'Kurnazlıkların en incesi bize kurulmuş olan pusulara düşer gibi görünmeyi iyi bilmektir.'
Kimileri insanlar düzen dolap çevirmekte, ikilik çıkarmaktakimilerinden pek usta olabilir. 'Yalancının mumu misali' bunların akıbeti hiç de iyi olamaz tabi.
Küçük düzenlere kafası çalışanlar,küçük işlerle uğraşırlar. Küçüklüğü benimseyen böyleleri için bir şey demenin de pek anlamı yoktur tabi.
Kimileri kurnazlıkla belli şeyleri oldubittiye getirebilir, hatta bunun hazzını da yaşayabilir. Bunu sürekliliği olamaz tabi.
Kimileri başka birinin emeğini hiçe sayarak o işi kendine mal edebilir. Bunun da devamlılığı olamaz tabi.
Çevremizde sabır tüketen o kadar çok kurnaz(!) kişi var ki!Ya sabır' demekten başka da bir şey yapmanın pek anlamı yok tabi.
Aşağıdaki anonim kurnazlık kıssasına diyecek epey bir şey var ama değil mi. Şöyle ki:
'Berber, sokakta oynayan çocuklardan birini çağırır ve saçlarını kestiği iş adamının kulağına eğilerek yavaş bir sesle, çocuğun aptallığını izlemesini söyler.
Sonra gelen çocuğa cebinden çıkardığı biri beş milyonluk, öteki beş yüz binlik iki banknotu uzatarak 'Bu iki paradan hangisini istiyorsan alabilirsin.' der.
Çocuk her iki banknota da dalgın baktıktan sonra beş yüz binlik banknotu bir çırpıda kapar ve arkadaşlarının yanına koşar. Berber, iş adamına dönerek ilave eder 'Daha önce de söylemiştim, sizin çok zeki zannettiğin bu çocuğun ne kadar aptal olduğunu. Şimdi gözlerinizle gördünüz değil mi?'
Tıraştan sonra iş adamı dışarı çıkar ve biraz ileride arkadaşları ile oynamakta olan çocuğun yanına gider. Ona neden beş milyonluk banknotu değil de beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.
Çocuk, kıs kıs gülerek cevap verir: 'Bu oyunu sevdim. Beş milyonluğu alsaydım, oyun biterdi.'
(Banknotları günün şartlarına göre uyarlayalım lütfen)