İYİ Parti’de yaşananlar neredeyse tüm şehir siyasetinin gündeminde.

Ardı ardına yaşanan istifaların en sonuncusu ise adeta şok etkisi yarattı.

Tepebaşı İlçe başkanlığını yapan Görkem Yıldırım, zehir zemberek açıklamalarla görevini ayrıldı.

Giderken söylediği cümle;

“Başkan adaylıklarının belirlenmesine kirli pazarlıklar yapılıyor” şeklinde oldu.

Ardından Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Melih Aydın, verdiği demeçte ise istifa eden Yıldırım’ı suçlayıcı ifadeler kullandı.

Onları da gazetecilik görevimiz gereği buradan duyurduk.

Melih Aydın özetle;

“Görkem Yıldırım’ın Eskişehirspor ziyareti, AK Parti Tepebaşı Aday adayına yapılmış bir ziyarettir. Rakibe yapılan ziyaret doğru olmamıştır. O fotoğrafın arkasında duramayız” dedi.

Aydın’ın bu açıklamalarının ardından dün Görkem Yıldırım aradı.

Büyükşehir Adayı Aydın’ın kendisi hakkında söylediklerinin tamamının doğru olmadığını söyleyerek başladı konuşmasına.

Sonra sözü Eskişehirspor ziyaretine getirdi.

Dedi ki;

“O ziyareti bir iş insanı olarak, bir Eskişehirspor üyesi olarak ve Eskişehirspor gönüllüsü olarak yaptım.

Yaptığımız görüşme siyasi bir ziyaret zaten değildi.

Ama yine de siyaset konusu açıldı.

Ben belediye başkan adaylarımızla Eskişehir’i kazanacağımızı orada bile anlattım.

Zaten iki aylık görevim boyunca her yerde her platformda başkan adaylarımızla seçimi kazanacağımı hep söyledim.

Ziyarete dair de ben bir paylaşım yapmadım.

Ziyareti kamuoyuna duyuran Eskişehirspor oldu zaten.

Paylaşımda ziyaret edilen kişinin Eskişehirspor Başkanı olduğu yazıyor.

AK Parti’nin aday adayı değil!”

Görkem Yıldırım, sözlerinin devamında ise, “Zaten yönetimi yoktu” eleştirilerine de açıklık getiriyor.

Diyor ki;

“Ben mazbatamı alırken partideki herkes yanımdaydı. Madem benimle ilgili şüpheleriniz var, beni neden göreve getirdiniz? Neden genel başkana benim burası için uygun olmadığımı zamanında söylemediniz?

O zaman şimdi neden beni “Şüphelerimiz vardı” diyerek karalamaya gidiyorsunuz.

Sonrasında benimle ilgili sürekli genel merkezde bir çalışma yürütüldü. Görevden alınacağımı gördüm. Görevden alınan başkan olmak yerine istifa ederek ayrılmayı düşündüm”

Görkem Yıldırım sözlerinin sonunda yine Melih Aydın’ı eleştirerek;

“Ben kendisi gibi bu partiye bir yıl önce gelmedim.

Kendisi her yere boy boy resimler verirken, ben partim için sokaktaydım, broşür dağıtıyordum.

Biz bu partiye büyük emekler verdik.

Umarım kendisi de büyükşehir adaylığından çekilmez.” dedi.

Yıldırım son olarak, “Konuyu daha fazla uzatmak da istemiyorum. Ama bu şehrin dürüst bir iş insanı olarak şahsım hakkındaki karalamalara da cevap vermem gerekirdi” diye konuştu.

Biz de gazetecilik görevimiz gereği, Sayın Yıldırım’ın anlattıklarının tek bir yerine dokunmadan aktarıyoruz.

******************

ESKİŞEHİR DEPREMİNİ KİMSE TAHMİN EDEMEZ!

Maalesef ki bir deprem kuşağında yaşıyoruz.

Ülkemizin büyük bölümü faylar üzerinde.

Eskişehir de bu kentlerden birisi.

Kendi fayıyla ilgili bir tehlike baştan beri var.

Bunun yanı sıra şehrin çevresini sarmalayan diğer fayların kırılması durumunda da kent hasar görüyor.

Marmara depremi bunun en son örneği!

Bu nedenle tüm yurttaşlar gibi biz Eskişehirliler olarak, özellikle şehrin adını taşıyan ve kentin içinden geçen Eskişehir Fay Zonunda nasıl bir deprem olacağını epeyce merak ediyoruz.

Bu konuda daha önce yapılmış açıklamalar var.

O açıklamalarda, 1956’da yaşanan 6,4’lük depremin tekrarlanmasıyla ilgili tarihin yaklaştığı ifade edildi.

Geçtiğimiz günlerde ES TV’nin bu konuyla ilgili önemli bir konuğu vardı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Altunel…

Elbette Eskişehir’in deprem riskine ilişkin söyleyeceklerine dikkat kesildik.

Erhan Hoca, konuya ilişkin aslında bizlerin yüreğine su serpen söylemlerde bulundu.

Hem Eskişehir Fay Zonunu anlattı hem de içereceği olası tehlikelerden bahsetti.

Şunları söyledi Prof. Dr. Erhan Altunel;

“Eskişehir fayının uzunluğu 70 kilometre ve birbirini takip eden kırıklardan oluşuyor.

1956 yılında bunun bir kısmı kırıldı. 70 kilometrelik fayın tamamı kırılsaydı 7,2 büyüklüğünde deprem olabilirdi.

Henüz kırılmamış 50 kilometrelik kısım var.

Kırılmayan yerlerin en son ne zaman deprem ürettiğini bilsek problem yok!

Eğer kayma hızı yüksekse sık aralıklarla deprem üretir. 

Eskişehir’de yaptığımız çalışmalarda bunun kayma hızına bağlı olarak 3-4 bin yılda bir büyük deprem ürettiğini gördük.

1956 yılında kırılan fayın üzerinde uzunca süre deprem olmaz!

Ama 70 kilometrelik fay hattının deprem olan kısmı 20 kilometre aralığında.

Geri kalan kısımda ne zaman deprem olacağını bilebilmek için tekrarlanma aralığını belirlemek için eski depremlerin ne kadar sıklıkla deprem ürettiğini bilmek gerekir.”

Kısacası;

Erhan Hoca özetle şunu söylüyor;

“Eskişehir Fay Zonunda büyük bir depremin ne zaman olacağına dair kimse bir takvim veremez.

Çünkü Eskişehir Fay Zonu binlerce yıllık aralıklarla deprem üretiyor.

Eskişehir depremine ilişkin tarih verenlere de itibar edilmemeli”