Şehrin en büyük kâbusu oldu bu sorun!

Hem AK Parti hem de CHP, şehri yönetmeye layık farklı isimler bulamıyor.

Partilerine uzun zaman vaktini ayırmış, yeri gelmiş cebinden büyük harcamalar yaparak katkı sunmuş isimler bir türlü partiden içeri giremiyor.

Girseler bile bu kez partinin “Büyüklerinden ilgi görmüyor!”

Kısır bir döngüye girdi Eskişehir siyaseti.

Aralarında elbette siyaset üstü isimler var.

Onlar zaten halktan da gerekli ilgiyi fazlasıyla görüyor, takdir ediliyor.

Ancak bu kadar mı?

Bakın son genel seçimlere…

AK Parti, koskoca şehirden aday bulamadı da ilk üç sıraya Eskişehir dışından aday gösterdi.

CHP deseniz ha keza…

Bir türlü listesini değiştiremiyor, yenileyemiyor.

Eskişehir’deki bu eksiklik yüzünden belki de 1 yıldan fazladır farklı isimler üzerinde konuşuluyor.

“Keşke siyasette olsalar” dedirten isimlerden söz ediyoruz.

ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş en başta.

EOSB Başkanı Nadir Küpeli mesela...

ETO Başkanı Metin Güler, bir onlar kadar şehre hizmet etmesi gereken isimlerden sayıldı duruldu.

Aday olmaları, siyasete girmeleri için baskı kuruldu.

Kuşkusuz bunu sadece halkın ya da kamuoyunum istemesi önem arz etmiyor.

Bunu istemesi gereken tek ve yegâne kurum siyaset kurumu!

İşte saydığımız bu üç ismin kapısını hangi parti ve partilerin çalacağını günlerce, aylarca konuştuk.

Çaldıkları an da büyük bir avantaj elde edeceklerini söyleyegeldik.

Ve dönüp geldiğimiz noktada şunu gördük;

“Sözünü ettiğimiz üç isim ve siyasete yakıştırılan diğer isimler için partiler çalışma yapmadı.

Bugün tüm bu isimleri yine siyasetin dışında konuşuyoruz”

Kısacası;

Şehir siyaseti bir türlü konfor alanından çıkmıyor, çıkamıyor…

**********

MİLLİYETÇİ CEPHENİN ADAYLARI ÇOĞALIYOR

Cumhur İttifakında aday arayışları sürüyor.

Konuyla ilgili merak da her geçen gün büyüyor.

Biliyorsunuz, bu konuda her iki partinin yapacakları bir görüşme var.

Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan bir açıklama yapmıştı.

“Sayın Bahçeli ile bir araya gelip ittifak yapılacak yerlere dair net kararımızı vereceğiz.

Ardından yapılacak çalışmaların sonucu önümüze gelecek.

Nihai kararı o zaman vereceğiz.

15 Aralık sonrası da adaylarımızı peyderpey açıklayacağız”

+++

Bu noktada Eskişehir’de güçlü bir biçimde konuşulmaya başlanan ittifakın hayata geçmesi durumu var.

Çifteler ve İnönü’nün ardından MHP’nin merkezden de bir belediyeye talip olduğu;

Tepebaşı bölgesinin bu konuda görüşülebileceği varsayılıyor.

Hatta bu varsayımlar arasında aday isimleri de çoğalmaya başladı.

Murat Sanlar’ın istifa edip aday adaylığına karar vermesinin ardından da;

“Eğer bir ittifak olursa adayı Murat Sanlar” yorumları çokça yapıldı hala yapılıyor.

İttifak tahminleri güçlendikçe de söz konusu adaylık için de isimler çoğalıyor.

Sanlar ile birlikte olası ittifakın adayının eski Vali Kadir Çalışıcı ile eski Milletvekili Metin Nurullah Sazak da olabileceği dilden dile dolaşıyor.

Dahası;

Eğer MHP’nin isteği kabul edilir, MHP’li bir ismin aday yapılacağı kabul görürse, bu ismin MHP’den değil, AK Parti’den aday gösterileceğine kadar ayrıntı verenleri bile duyuyoruz…

**********

YILMAZ HOCA YAYGIN MEDYAYI DA İKİYE BÖLDÜ!

Seçim yaklaşırken CHP kanadında hazırlıklar sürüyor.

Eskişehir’e dair beklentiyi söylemeye gerek yok.

Mevcut üç başkan da yollarına devam edecekler.

Böylesine bir niyet içerisindeler.

Hatta böyle bir formülün akla en uygun olanı olduğu pek çok kesimce kabul edilmiş durumda.

Bu noktada gözler Yılmaz Hoca’ya çevrildi.

Yeniden aday olup olmayacağına dair kararı beklendi.

Adaylık başvurusu yaparak da artık akıllardaki tüm soru işaretleri de ortadan kalktı.

CHP’nin üç başkanı 2024 Mart ayında da halkın karşısına çıkacak.

Elbette seçimin en büyük favorileri olarak…

Süreç akarken geçtiğimiz günlerde enteresan olaylar yaşandı.

AK Parti’nin bile eleştirmekten çekindiği hatta hiç konusunu bile açmadığı Hoca’nın yaşı CHP’ye yakın medya tarafından mesele edildi.

Adeta Hoca aleyhinde bu konu üzerinden kara bir propaganda başlattılar.

Sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi konuyla ilgili yayınlara başladılar.

Önceki gün de Uğur Dündar’dan Eskişehir’e dair bir yorum geldi.

Yılmaz Büyükerşen’in üniversite yıllarından, belediye başkanlığına uzanan süreçte Eskişehir’e verdiği katkıyı detayları ile anlattı.

Hatta Eskişehir tarihini, “Yılmaz Hoca’dan öncesi ve sonrası” diye ikiye ayırdı.

Hoca’dan övgü dolu sözlerle bahsetti.

Yazısı epeyce bir ilgi gördü.

Kısacası;

Ulusal medyanın gündeminde son günlerde Yılmaz Büyükerşen var.

Bir taraf artık aday olmaması gerektiğini söylerken, diğer bir taraf Hoca’nın başarılarından söz ediyor.

Öyle görünüyor ki, Yılmaz Hoca son günlerde ulusal medyayı da ikiye bölmüş durumda…

Hatta bu noktada şunu da söyleyebiliriz;

“Yılmaz Hoca, kendisine karşı tavır alanlara karşı, karşı hamle yapmaya başlamış”

*************