Seçimde kaybeden AK Parti oldu.

Hem de net bir yenilgi yaşadılar.

Bu yenilginin sebeplerini buradan yazdık, yazıyoruz.

AK Parti’nin şehre dair politikalarında artık değişikliğe gitmesi gerektiğini belirtiyoruz.

Sürekli şehirle kavga eden bir parti hüviyetinden çıkılması gerektiğini söylüyoruz.

2000’li yılların başında tramvay sistemine karşı başlatılan kavga ile gelişen süreç, kente yapılan tüm hizmetlerle devam etti.

Son seçim öncesinde olmayan su sorunu ile girişilen dalaşma bunca senenin tuzu biberi oldu.

+++

Bundan sonra AK Parti, kendi üreteceği politikalarla siyaset yapar diye bekliyorduk.

Kendi yaratacağı gündemlerin peşinden giden, şehirde kendi söylemleri ile gündem yaratan, yarattığı bu gündem içine rakiplerini de çekebilen bir parti çıkar diye umuyorduk.

Zira aklın yolu bir, yapılması gereken de buydu.

Lakin ‘dakika bir gol bir’ dedirten açıklamalar peşi sıra geldi.

Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım saatlerini gece saatlerine kaydırmasına;

“Gençler kötü yola düşecek” sözlerini kullandılar.

Gençler için aylık sınırsız ulaşımı 250 liraya başlatan uygulamaya;

“Çok pahalı, böyle ücret olmaz!” diye çıkıştılar.

Kısacası;

CHP’li belediye, şehirdeki gençleri ulaşım sistemine abone ederken;

AK Parti’de bu tür hizmetlere olan karşıtlığının aboneliği hiç bitmemiş!

Vaziyete bakılırsa da öyle de devam edecek.

Ta ki AK Parti, “Biz ne yapıyoruz, ne yapmalıyız?” diye kendisine sorduğu güne kadar…

***************

HIZLI TREN CHP’Lİ KENTLERİ BAĞLIYORSA!

Hükümetin hızlı tren projeleri devam ediyor.

Son olarak Sivas hattı hizmete açıldı.

Ulaştırma Bakanı önceki gün bu kez Bursa hattından söz etti.

Bursa’nın Eskişehir üzerinden hızlı tren hattına bağlanacağını duyurdu.

+++

Geçtiğimiz günlerde AK Parti İl Başkanları toplantısında Erdoğan’ın sitemi vardı.

Ulusal medyaya yansıyan kulise göre, hızlı trenin geçtiği kentlerde AK Parti’nin kaybettiğine vurgu yapmıştı Sayın Erdoğan.

Hatta bu yüzden Eskişehir’in de içinde bulunduğu bazı illerin il başkanlarına çıkışmıştı.

Aynı anda “Hatlara yeniden göz atalım” diyen Ulaştırma Bakanı da Erdoğan’dan eleştirisini almış, Erdoğan; “Hattın geçtiği merkez ilçeleri bile kaybetmişiz. Çalışmıyor, bunları anlatamıyorsunuz” diye konuştuğu ileri sürülmüştü.

+++

Durum sahiden de Erdoğan’ın anlattığı gibi!

İstanbul’dan yola çıkan hızlı tren, Sivas’a kadar AK Partili olan tek bir kente bile uğramıyor.

Arada kalan Kocaeli’nde İzmit Belediyesi’ni de yani merkez ilçe belediyesini de CHP’nin kazandığını düşünürsek durum gerçekten de öyle.

Yozgat’ı Yeniden Refah, Doğu’daki son durak Sivas’ı da BBP kazanmış.

Şimdi Bursa hattı yapılırsa CHP’nin kazandığı Bursa tüm ülke hattına bağlanacak.

Antalya hattı yapılırsa, tamamını CHP’nin kazandığı Burdur, Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir kentleri kazanım elde edecek.

İzmir hattı yapılırsa yine tümü CHP’de olan İzmir, Manisa, Uşak, Afyonkarahisar ve Ankara hizmeti kapacak.

Kısacası;

Mevcut YHT hatları tamamen CHP’nin yönettiği kentlere hizmet veriyor.

Programlanan yeni kentler de yine CHP’nin yönetimi altında…

Diğer taraftan da “Hızlı tren seçim kazandırmıyor” diyen bir Erdoğan var.

Bakalım bu çelişki içerisinde mevcut hızlı tren projeleri bundan sonra ne kadar hızlı olacak?

Ya da yeni hızlı tren güzergâhları oluşturulup, çalışmalar ülkenin farklı noktalarına mı kaydırılacak?

Merakla bekleyeceğiz…

**************

ÖNCE HALK DEĞİLMİŞ!

Esnaf belki de tarihinin en zorlu günlerini yaşıyor.

İş yeri kiraları fahiş fiyatlara ulaşmış durumda.

Girdiler, maliyetler, giderler tam anlamıyla zirvede.

Buna karşılık sürekli düşen müşteri sayısıyla karşı karşıyalar.

Ancak bir taraftan da dükkânı döndürmek durumundalar.

Bunun için en çok tercih edilen sistem krediler!

Esnaf Kefalet Kooperatifi aracılığı ile Halkbank’tan kredi kullanan binlerce esnaf var.

Kredilerini ödeyip, tekerliği döndürüp ardından yeni krediyle soluklanmayı, raflarına ürün koymayı sürdürüyorlar.

Ancak!

Geçtiğimiz günlerde esnafa en kötü haber geldi.

Halkbank tarafından esnafa için kullandırılan krediler için ayrıca masraf çıkarıldı.

Kredinizi daha önce kullanmış olsanız bile, faiz artırımı kapsamına giriyorsunuz.

Yani anlaşmasını yaptığınız, sözleşmesini imzaladığınız kredi taksitleri bir anda iki, üç katına çıkıyor.

+++

Bunun adı “Sorma ver” parasından başka bir şey değil!

Hak edilmiş bir krediye yeni şartlar getirmek, esnafın omzuna üç, dört kat yeni yük getirmek doğru bir anlayış değil, anayasanın eşitlik ilkesine de uymayan bir adımdır.

Artık ülkenin yaşadığı ekonomik kaosun bütün yükünün gariban halkın üzerine yıkıldığının en belirgin işaretidir.

O yüzden önce halktan yana olduğunu söyleyenlerin, halk üzerinden deli dumrul vergileri toplamaktan vazgeçmesini diliyoruz.

Sonrasında da esnaf temsilcilerinin bu konuda bir şeyler söylemesini, temsil ettiği üyesinin içini ferahlatmasını bekliyoruz…

***********