Parti içinde siyaset yapma biçimi pinpon topuna dönmüş. Bir o yanda, bir bu yanda.

Neden? İlkeler yok.

Olmayınca seçim kaybede kaybede buz gibi eriyecekler.

AKP’de liyakat sorunu devam ediyor.

Çözebilmiş değiller.

Nitelik sorunu var…

Akıl sorunu var.

Analitik düşünme ve tez üretme sorunu var.

Boş ver abi dalgana bak anlayışı ile abidik, kubidik işler peşindeler.

Ruhu gitmiş dediğimiz bu.

Dava? Ne davası? AKP gömlek değiştirmemiş miydi?

Bayat pazarında kalmış!

Peki siyaset? Cami ile şadırvan arasına sıkıştırılmış durumda. Halkın içinde hiç olmadılar.

Onlar istedikleri kadar sahadaydık diye dursunlar. Sahadaki köstebekleri görmemişler!

+++++

AKP’deki manzara şu.

Taht kavgalarının başlangıcının ilk işaret fişekleri patlamış durumda. Yıkılışlarının ilk km taşlarını 31 Mart’ta gördük. Bu yenilgi ilk değil.

AK Parti’nin kuruluş dönemindeki siyaset yıldızları bir bir tasfiye edilmiş. Kurucularından numunelik bir tane bile kalmamış.

Şimdi kimse yok… Birçoğu siyaset defterini kapatmış. Bir kısmı da mücbir sebeplerden dolayı istirahate çekilmiş.

Kimisi de AKP neden bu halde diye politik MR’nı çekiyor..

Bir zamanlar AKP için varlıklarını kaybedenler, şimdi iş kovalıyorlar. Zira o kadar çok fedakarlık yapmışlar ki, o kadar çok maddi kayıpları var ki…

Neden diyorlar neden bu hale geldik?

Hâlbuki şunu bilmiyorlar… Erdoğan iktidara gelebilmek için gömlek değiştirmişti… Öyle DAVA falan ortada yok…

Dava belli. Tamamen duygusal…

Diyorlar ki, itibarımızdan kaybetmeyelim.

Durmak yok, lükse, şatafata, lavanta koklamaya devam…

Uygun adım marş…

*****

Dile kolay tam 24 yıl geçmiş üzerinden… O gün 3 yaşında olanlar bu gün 27 yaşında..

22 yıl Erdoğan’ın peşinden maddi manevi-kayıtsız şartsız koşturmuş…

Aradan 22 yıl geçtikten sonra Fatih Camii Bayram namazından sonra tesadüf edip bayramlaştık. Ayaküstü şunu söyledi… Kuruluşunda parti yönetimlerinde görev almış…

Abi sen haklı çıktın. Çok kötü kandırılmışız, kullanılmışız.  Dava dediler koştuk.  Amma onlar fakiri, fukarayı çoktan unuttular… Bizleri unuttular…

Allah sonumuzu hayreylesin.

TBMM meclis başkanı Numan Kurtulmuş tarafından verilen 23 Nisan resepsiyonunda Özgür Özel Cumhurbaşkanı ile bayramlaşarak görüşmek üzere söz verdiler.

Siyasette özlem duyduğumuz fotoğraf bu. CHP Genel Başkanı Özel ise "Birbirimizi dinleyeceğiz, birbirimizi anlayacağız."

"Biz yerel seçim sonuçlarına yönelik saygılı bir dil bekleriz. Bunun üzerinden, saygılı bir dil olursa millet kazanır. Yok, gerginliğe dönerse ve tartışırsak millet kaybeder. Millet bir kez daha kendine kaybettirene kaybettirir " demesi, CHP liderliğinin bir değişimin sinyali olarak değerlendirilmesi demektir.

 

Siyaset demek Sezarlar demek. Roma imparatorları olan Sezar’ın bir Brütüs’ü vardır.

Brütes’e sorarlar. Neden öldürdün diye. Cevabı ilginçtir…

Roma’yı kurtarmak için…
Günümüzdeki politik arenada ise her yer Brütüs’lerle dolmuş...

Sizin yüzünüze güler, arkanızdan her türlü fırıldak çevirir… Sezarlar da Brütüsler’i çok severler…

Yakın tarihten örnekleri çoktur…

Şunu unutmayalım… Sezarların olduğu yerde Brütüs’ler olur. Bu siyasetin fıtratında vardır…

Yıllar içinde liderlerin çevresinde o kadar çok Brütüs olmuş ki... Farkına bile varamamışlar.

Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın... AKP genel başkan yardımcısı. Siyaset bilimci akademisyen. Yaptığı analizlerle dikkat çekmişti. Bir ara Eskişehir milletvekilliği adı geçmişti. Muhafazakâr kesimin, en sevdiği makul düşünce insanlarından biri.

18 Ocak 2021 Salı. Yani tam 3 yıl önce yazdığı makalenin başlığı “siyasi ihanetler serisi”…
Diyor ki; toplumda hiçbir karşılığı olmayan siyasetçilerden söz ediyor... Sonra, onların Erdoğan'a muhalefet etmeye nasıl  başladıklarını  anlatıyor..
Şöyle diyor: "... Sırtında taşıdığı bu isimler, ellerinde bir hançer Erdoğan'ın sırtına saplamak üzere hep hazır bekledi."

Akla gelenlerin başında, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu geliyor.

Toplumda hiç karşılığı olmayan şovmenler. Genel seçimlerde Kılıçdaroğlu, onların egolarının kurbanı oldu. Milletvekili hediye etmişti. Kamuoyunda çok eleştirilmişti…

 

Babacan verdiği yanıtta, “CHP'nin kendi başına bugün herhangi bir seçime girip Türkiye genelinde, Türkiye'nin tümü için kazanması mümkün mü? Ya siz hayal mi görüyorsunuz? Bu ülke öyle bir ülke mi?” demişti. Bu sözleri unutmadık.

31 Mart seçimlerinin daha mürekkebi kurumadı. Tek başlarına girdikleri Belediye başkanlığı seçimlerinde hezimete uğradılar.

Her halde CHP’nin kıymetini daha iyi anlamıştır.

AKP 31 Mart’ ta ağır yenilgi aldı? Neden aldığını anlıyor musunuz? İhaneti uzaklarda aramaya gerek yok…İHANETÖRLER her zaman Liderlerin yanı başında olur…

Ecevit’in, Demirel’in, Menderes’in, Özal’ın hep yanı başındaydılar.

İhanet, politikanın fıtratında var diyorlar. Böyle böyle alıştık…

Demokrasimiz böyle.