Kur'an'ı Kerim'de faiz konusu dört yerde geçmektedir. İçki yasağında olduğu gibi faiz de (riba) aşamalı bir şekilde yasaklanmıştır. Mekke döneminde konuyla ilgili inen ilk ayette faiz (riba) açıkça haram kılınmakla birlikte Allah'ın katında çirkin görüldüğüne ve bereketsizliğine değinilerek dolaylı olarak reddedilmekte ve müminler bu yönde sürekli uyarılmaktadırlar. Medine döneminde nazil olan Nisa suresinde Yahudilere faizin haram kılındığı fakat onların bunu helal sayıp faiz alıp vermeye devam ettiklerini, bu yüzden birçok ceza ve azaba uğradıkları ve uğrayacakları haber verilerek dolaylı olarak da olsa faiz yasağına temas edilmiş ve bu konuda Müslümanlar uyarılmıştır. Üçüncü aşamada 'Ey iman edenler! kat kat faiz yemeyin!'(1) Bu ayetle faiz kesin haram kılınmıştır. Bakara suresinde ise faiz çok şiddetli bir üslupla yasaklanmış, faizi bırakanlara bazı imkanlar gösterilirken ısrar edenlere dünya ve ahirette karşılaşacakları kötü sonuçları bildirilmektedir. Yüce Allah buyuruyor ki; 'Faiz (riba) yiyenler kabirlerinden ancak şeytan çarpmış olduğu kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu onların (alış-verişte faiz gibidir) demelerinden ötürüdür. Oysa Allah alış-verişi helal faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt ulaşır ve faizden vazgeçerse geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Bununla birlikte kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennemliklerdir. Orada sürekli olarak kalacaklardır.' Allah faizi yok eder ve sadakaları çoğaltır. Allah hiçbir günahkar nankörü sevmez. 'Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve gerçekten inanmış iseniz faizin kalanından vazgeçin.' Eğer böyle yapmazsanız o zaman Allah ve Rasulü tarafından size savaş açmış olduğunu bilin! Eğer tevbe ederseniz anaparanız sizindir. Böylece haksızlık etmemiş ne de haksızlığa uğramamış olursunuz.'(2)
Hz. Peygamber (sav) Efendimiz de Kur'an'ı Kerim'de getirilen faiz yasağını açıklamış, uygulamış, uygulanmasını bizzat kendi amcası Hz. Abbas'ın faizini kaldırmakla göstermiştir. 'Dikkat edin cahiliye döneminin faizlerinin hepsi kaldırılmıştır. Anaparanız sizindir. Bu suretle ne haksızlığa uğratılmış ne de haksızlık yapmış olursunuz.'(3) İslam kesin bir dille faizi yasaklamıştır. Sünnet bu yasağı ayrıca teyit etmiştir. İslam'ın faizi yasaklamasının pek çok hikmet ve sebepleri vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür. Faiz; sermaye sahiplerinin ihtiyaç sahiplerini sömürmesine, sermayenin belirli ellerde toplanıp sınıfların oluşmasına, gelir dağılımının bozulmasına, sosyal dengenin bozulmasına yol açar. Faiz; geçen haftaki köşe yazımda belirtmiş olduğum 'İslam'da Yardımlaşma' duygusunu yo eder. Sermayenin emeğe saygısını bitirir. İslam'da temel üretim faktörü olarak bilinen 'Emek' kavramı kabul görmüştür. Sermayenin tek başına kazanç aracı olması önlenmiştir. 'Emek ve Sermaye' dengesi kurulması halinde sosyal dengenin korunacağı, bununla birlikte yardımlaşmak, infak, sadaka, zekat, karz-ı hasen gibi müesseselerin çalıştırılmasıyla mutlu bir dünya ve ahiret saadetine kavuşacağımız bilinmelidir.

'Mal sahibi, mülk sahibi,
Hani bunun ilk sahibi?
Malda yalan mülk de yalan!
Var git biraz da sen oyalan.' Sevgiyle kalın, hoşçakalın. Cumanız mübarek olsun.