'Yalnızlığı soruyorlar; yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.'
Cemal Süreya


İnsanoğlu adına, en talihsiz tanımlamalardan biri; yalnızlık üzerine olsa gerek. Yalnızlık denen olgunun eksik yorumlanması, insanında bu eksik tanım üzerinden hayatın içinde pozisyon alması, yaşamaya dair derin ve temel bir sorunun kendini göstermesine sebep olmuştur.
Kimsesiz olmakla, yalnız olmayı eş tutmakla başlar insanın yanlışı. İnsanoğlu kimsesiz olmaktan korkar. Bunu yalnızlık sa­yar ve hayatını bu yanlış kurgu üzerine sabitler. Koca bir ömrü yalnızlığıyla mücadele ederek geçirir. Oysaki bu çaba nafiledir. Eş, dost, anne, baba, arkadaş... Kimisi mutluluğumuz, kimisi ne­şemiz, kimisi hüznümüzdür. Ama hiçbiri yalnızlığımızı almaz bizden. Aldığını sanırız ve asıl yanılgımız da o noktada başlar. Bizden aldıkları sadece kimsesizliğimizdir. Oysaki yalnızlık, in­sanın mukaddes tabiatıdır. Değişmez, değiştirilemez bir kaidedir. Bunun idrakine varıldığı noktada başlar insanın gerçek hikayesi. Yani, insanın en güçlü halidir yalnızlık.

İnsan yalnız doğar, yalnız yaşar, yalnız ölür. Bu yaşamsal üçlemenin birinci ve üçüncü safhalarının yorumlanmasında herkes hem fi­kirdir. Uzlaşılamayan, ikinci ve en önemli safhasıdır. Yani YA­ŞAMAK... Büyük aile, kalabalık bir çevre, yalnız olmadığımızın ispatıdır sanırız çoğu zaman. Yanılırız. Kimsemiz de olsa kimse­siz de olsak, insan yalnızdır. Kimi bunun ayrımını net ve doğru yapar, hayatına kendi ipiyle tutunur. Kimi algılayamaz bu gerçeği, bir başkasının kaleminden yazar kendi hikayesini…
Kendimize filtresiz bakmayı bıraktığımız evre, insanoğlu için en tehlikeli sürecin de başlangıcıdır. İnsanın kendi yalın ve yalnız halini görme­mesi veya bunu görmek istememesi, kişiyi uçurumun kenarına itebilir. Asıl gücünün, yani yalnızlığının bir başka deyişle kendi gücünün idrakine varamayan insan, başkalarının gücüyle var olmaya çalışır. Bu durum, bir süre son­ra kişiyi başkalarına bağımlı hale getirir. Kişi, geldiği nokta itibariyleyalnız olmaktan korkar, birey olabilmekten hızla uzaklaşır…
Yaşamın günümüzdeki gerçek dinamiklerini göz önüne aldığımızda;yalın ve yalnız olma halini önemsemekte fayda olduğunu tereddütsüz söyleyebilirim…

Yalnızlık Paylaşılmaz

Yalnızlık, yaşamda bir an
Hep yeniden başlayan
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan
Kovdukça kovalayan
Paylaşılmaz

Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz
Özdemir ASAF