Değerlerimize, emeklerimize, sevgilerimize, millet olarak vazgeçilmezlerimize karşı nasıl yozlaştık böyle,
ne oldu bize de inandığımız değerlerden soğuduk?
Hani nerede o asil kanımızın kudreti?
Yedi düvele eyvallah etmeyen milli benliğimiz, hani nerede?
Bütün bu özelliklerimiz ellerimizden kayıp giderken, avaz avaz bağıran, sesimizi duyurmaya çalışan kaç kişi kaldık?
Bütün bu sorular içinde savrulup gidiyoruz, bölünmenin, kutuplaşmanın mimarları hayatımızı mahvetmenin verdiği zaferle ellerini ovuşturmaya hala devam ederken üstelik…
Kendi başına yeten,
Başkasının haklarına saygı gösteren,
Bulunduğu makamın hakkını layıkıyla veren,
Kalenderliği, sevmeyi, korumayı bilen, inandığı, doğru bulduğu her şeyin arkasında duran, yanında olan insanların, kendilerini güvende hissedeceği, 'O varsa bana bir şey olmaz' diyen arkadaşlarının, sevdiklerinin güveninin karşılığını veren, Adam gibi adamlar nerde?
Doğruların yanında, yanlışların dağ gibi karşısında duran insanlar gelirdi aklıma.
Adam gibi adamdı onlar. Bu sadece erkekler için söylenen bir laf değildi. Mert, tuttuğunu koparan, inandıkları için savaşan, kazanan ve kabul ettiren herkes içinde geçerli.
Günümüzde bizi biz yapan bazı değerlerlin anlamını yitirdiği gibi, güzel sözlerinde bir anlamı kalmadı. Düşünceler kirlenmiş, ağızdan çıkan sözler kirlenmiş…
Tahammülsüzlüğün sınırında, birbirimizi, küçüklerimizi sevmeyi unutan büyükler olmuşuz.
Artık oyuncak bir bebek kadar bile değerleri yok. Ruhsuz büyüklerin elinde, işkenceden beter tacizlere maruz bırakılıyorlar. Emanete hıyanetlik ediyorlar. Onlar yetişkin birey olduklarında yaşadıklarının etkisinde kalmayacaklar mı?
Yaşadığımız şu günlerde gündem hızla değişirken düşünülen çocuklar değil, asla değil. Sadece yanlışı savunma refleksiyle, doğruluğuna kendilerinin bile inandığı, belki de içlerine sinmeyen olayları temize çıkarma çabası.
Ortalığı ayağa kaldıracak onlarca olaya duyarsız kalıp, gündem değiştirmek için yapılan bu şamataya ortak olanlara diyeceğim şudur.
Tabir yerindeyse insanlar gerçekten son zamanlarda kafayı mı yedi?
Yoksa imanını mı kaybetti?
Aklı yeten de yetmeyen de; yarı buçuk imanı olan da olmayan da din hakkında bir otorite olmadığı halde fetbazlığa soyundular.
Ağzı olan konuşuyor misali şeylere şahit oluyoruz.
Bu ve benzeri konularda ahkam kesen, söz söyleyen, ehliyetten yoksun kimseler, yaptıkları işin ciddiyetinden uzak değillerse; imanla, İslam'la çok ciddi sorunları var demektir.
Büyüklerin dediği gibi 'Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder.' sözü tecelli ettiği günleri yaşıyoruz.
Birileri çıkmış 'namaz kılmayanlar hayvandır' diyor.
Birleri çıkmış 'hayvanlar namaz kılmaz' diyor.
Başka birileri de çıkmış 'Kuran'da namaz yoktur. Namaz bize Zerdüştlerden geçmiştir.' Diyebiliyor.
Ne günlere ve kimlere kaldık. Zaten ciddi bilgi kirliliğine ve iman zafiyetine düşmüş halkımız ve özellikle gençlerimiz, bu tip insanların zehirli fikirleriyle beslenirse, o gençlikten ve o kimselerden ne bekleyebiliriz.
Ne oldu da bize, bu hale geldik.