1 Nisan'dan sonra vay halinize diyor yani. Ekonomik tedbirlerin hepsi 1 Nisan'dan sonra sağanak yağmur gibi zamlar gelecek… 1 Nisan'dan itibaren 4 sene seçim yok. Mehmet Şimşek'in de söylediği gibi oy kaygısı olmayacak. Emekliler yılında,  düşük maaş alanlar hiç umutlanmasınlar. Seyyanen artış beklentisinde havalarını aldılar. Hiç olmayacak…

Yine vergiye boğulacağız… Düşük ücretlere boğulacağız, fiyat artışlarına boğulacağız.

Bence çok dramatik günler bekliyor ekonomik açıdan. 1 Nisan'dan İtibaren öyle bir kemer sıkacaklar ki, böyle nefes alamayacağız. Bırakın bir şeyler atıştırmayı yemeyi falan böyle diyaframınız bile zorlanacak… Midemizi dinlendirmeye alacağız.

Allah yardımcımız olsun.

+++++

1 Nisan'dan sonra 4 sene seçim yok. Uluslararası para babalarına diyorlar ki merak etme sen. Biz gerekenleri yapacağız burada. Gerekli tedbirleri 1 Nisan'dan sonra IMF ile olmasa bile sanki IMF programını anlaşmış gibi alacağız.

Şöyle de olabilir. Daha çok ya IMF garantör olabilir veya biz IMF'ye gitmedik ama IMF bakın o kadar güzel bir program yazdık ki, IMF de onayladı. Bununla yabancı sermaye girecek gibi bir senaryo gündeme gelebilir.

Neden direkt IMF ile anlaşmak istemiyorlar?

Aslında kredi çok daha ucuz.

IMF olursa işin bir denetim boyutu olur o zaman kamuda tasarrufa falan gitmeleri gerekebilir. Zaten kamuda şurada burada tasarruf yapmayacakları için her şeyi vatandaşın sırtına yükleyecek onun için gitmiyorlar…

Kısacası saray harcamaların denetlenmesini istemiyor.

IMF bazı tasarruf paketleri görmek zorunda. Yani bu işin şakası kalmadı.

Uluslarasın sermaye de ısrarla bu kurdan biz bu piyasalar girmeyiz diyor… Sana bir para verdiği zaman uluslararası sermaye verdiği parayı nasıl güvence altına aldığını görmek ister. Onun için bir miktar vergiyle onu devletin kasasına girmesini talep eder ve Türkiye'de de artık vatandaş geniş kesimde para kalmadığı için Varlık Vergisi tipi Yani para olandan almak zorunda kalacaklar.

Erdoğan: Yılın ikinci yarısında elimiz rahatlayacak, öncelik enflasyonu düşürmek. Hani faiz sebep, enflasyon sonuçtu. Şimdi ağızlarına bile almıyorlar…

Emekliye müjdelerden promosyon çıktı. Günde 10 TL’ye denk geliyor. Bakan da emeklilerde ek iş yapsınlar demiş…

Haklı

Şimdi emekliler,  pazarcılardan sopa yemezse limon satacaklar pazarda.

+++++

Cumhurbaşkanı’nın Nas var Nas. Nas varken sana bana ne oluyor sözleri hala hafızamızda…

Şimdi sayın cumhurbaşkanı 2013'te bakın o zaman başbakan diyor ki, geldiğimizde faiz oranı % 47 idi.. Nereden nereye geldiğimizi hep birlikte görüyoruz..

Sayın cumhurbaşkanının bir zamanlar maziye bak şeklindeki bu sözleri geldi aklıma. Şimdi bankalarda faiz % 55-60 bandında. 11 ayda 9 kez faiz attırıldı…

+++++

NEGATİF FAİZ

Faiz Enflasyonun bu kadar altında olunca kimse cüzdanında Türk parası taşımak istemiyor. Çünkü cüzdanında taşımasını istemediğiniz para biriminin değeri sıfırdır ve her geçen gün değer kaybediyor.

Merkez Bankası daha radikal bir faiz artışına gitmediği müddetçe ve

enflasyonun altında tuttuğu müddetçe sokaktaki adam da yatırımcı da bankaya parasını yatırmaz.

Erdoğan'ın sözüne gelince ben iddia ediyorum, Erdoğan'ın bu tür tornistan söylemleri geçmişte söyleyip de, bugün daha beter duruma getirdiği ülkede bu durum karşısında muhalefet ne yapıyor?

Erdoğan, algıyı öyle bir yönetiyordu ki ekonomik kriz, götürür sefalet götürür, fakirlik götürür, boş tencere götürür deniliyordu..

Mayıs seçimlerinde götürmedi…

Belli bir yandaşlarının belli bir yüzdesinin hiç umurunda bile değil bunlar,

Erdoğan'a tapıyorlar.

Onun için ben bu belediye seçimlerinde muhalefete çok fazla bir getirisi

olacağını zannetmiyorum.

Eğer muhalefet ekonomideki bu öngörüsüzlüğü, seçmene bu tutarsızlıkları sıkça anlatırsa, bunu da bugün yaşadığı sefalet ve fakirliğin nedeni olduğuna ikna edebilirse birkaç puan götürür.

Seçimi etkiler mi etkiler… Ama bugünkü karar yeterli mi değil.

+++++

Erdoğan’ın sağı solu belli olmuyor ki. Nebati dönemindeki işte irrasyonel politikalarla, ben Mehmet Şimşek'in kullandığı kelimeyi kullanıyorum. İrrasyonel akla aykırı politikalardan bugünlere geldik. Şimdi yavaş yavaş rasyonele dönmeye çalışıyoruz ama Erdoğan buna ne kadar izin verir? Orası Muamma… Peki, buradan NAS’a tekrar dönülür mü, yani irrasyonel politikalara?

Belli de olmaz…

Hani Erdoğan'ın dün söylediğiyle,  bugün söylediğinin tam tersinden etkilenir mi?

Mesela Erdoğan faizi indirme gerekçesinde Nas demişti biliyorsunuz

Mesela bu faiz artırım dönemine de faziletli dönem demişti. Yani ikisine de dini bir terim kullanmıştı… Öyle bir kitle oluştu ki sayın Cumhurbaşkanı’nın faizi indirirken Nas demesi, yükseltirken de

fazilet demesi hepsini İslam'a uydurabilen, hepsini yani birbirinin tam

zıttı her şeyi İslam'a uydurabilen, bütün noktaları İslami değil de hükümetin her adımını İslam'a uygun olarak kabul ettirip, ona göre bir

Müslümanlık algısı oluşturuldu.

Biz buna tipik bir çıkarcı doğu oryantalist düşünceler diyoruz..

İşine nasıl gelirse?

++++

Şimdi Erdoğan’da hikâye bitti ve çaresizlik içinde işte her yolu deniyor, her söylemi deniyor. Bir sabah kalkıyor oy yoksa hizmet yok diye tehdit

ediyor. Öbür sabah kalkıyor 2024’ü emekli yılı ilan ediyor ve sizlere müjdeler var diyor. Bir sonraki günü bekliyor emekliler.

Müjdeler geliyor. Uçak biletlerinde promosyonlar…

Kısacası elma şekeri yalatmak istiyor… Emekli 1 Nisan’dan sonra ensesinde nasıl boza pişireceklerini bilmiyor…

Sonra duygusala bağlıyor seçmenine damardan girmeye çalışıyor. Bu benim son seçimim falan diyor. Bahçeli de bizi böyle bırakıp gitme diyor…

Ama hikâye yok hikâye bitti… Deniz bitti…

Faiz nedendir, enflasyon sonuçtur bir jargon daha kullanıyordu.. .

Hatırlatmak isterim. Faiz lobisi düşmandı. Bunlar millet düşmanı, sermayenin adamı, bunlar faiz lobisi diye saldırıyordu…

Ben ekonomistim diyenler böyle söylüyordu. İşte o zaman ayakta alkışlanıyordu…

Şimdi de aynı şekilde alkışlanıyor…

Millet, Erdoğan’ın yanlışında, doğrusunda da alkışlıyorsa, burada çok ciddi kronik bir yurttaşlık sorunu var demektir.