Sanırım aşağıdaki mısralar bir dilencinin ağzından çıkabilecek en şiirsel sözler olsa gerek. Elbette Goethe bu güzel mısraları bir dilencinin ağzından bizlere yazmış. Bakınız ne diyor; İyi kalpli baylar ve güzel bayanlar Size dilerim kutlu bayramlar Lütfen yüzüme iyi bakın...
Sanırım aşağıdaki mısralar bir dilencinin ağzından çıkabilecek en şiirsel sözler olsa gerek. Elbette Goethe bu güzel mısraları bir dilencinin ağzından bizlere yazmış. Bakınız ne diyor;
İyi kalpli baylar ve güzel bayanlar
Size dilerim kutlu bayramlar
Lütfen yüzüme iyi bakın
Ve beni dardan kurtarın
Boşa gitmesin bu şarkılar
Sadaka veren olsun bahtiyar
Bayram yaparken herkes
Sevinsin birazda şu kimsesiz
Ne olur sevincinden bayramın
Bana da bir pay ayırın
Goethe
Herhâlde çoğumuz dilenciye para vermişiz yâda çalışsın kardeşim demiş yahut acaba gerçek dilenci mi diye düşünmüşüzdür.
Toplumdaki ahlaki teamüller sarsıldığı için bazen ihtiyacı olmayanın da, fakir gibi dilenerek insanların merhamet duygularını, inançlarını su istimal ettiği bilinmektedir.
Diğer yandan bir insan muhtaç durumda olsa bile dilenmesine zemin hazırlanarak onuru ve gururu rencide edilmemeli, devlet sosyal olma işlevi ile bu sorunu akılcı yollarla çözmeli, böylelikle bu insanların hayatlarını idame ettirmeleri kalıcı olarak sağlanmalıdır.
Dilenen insanların bir bakıma kendilerine olan saygılarını yitirerek, arsızlaştığı, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirerek insanların iyi niyetlerini sömürdüğü de söylenmektedir.
Aslında arlı, ilkeli insanların fakir de olsalar dilenme yolunu seçmedikleri de bilinmektedir
İnsanlar, inancı gereği, merhamet ve şefkat duygularından ötürü, yardım etmek, iyilik yapmak istemektedir. Ancak yukarıda izahı yapılan sebeplerden dolayı da bu hasletlerini rastgele kullanmak istememektedir.
Böyle bir değerlendirmeden sonra soru; dilenen birisine yardım eder misiniz? Niçin?
Ancak bu mısralar bir dilencinin ağzından bize aktarılmış gibi görünse de asıl mesele toplumda yardıma muhtaç kimselere nasıl yardım edeceğimiz ve paylaşacağımız fikrinin vurgulanmasıdır.
Bir şeyleri farklı görebilmek.
Tabi onların okuduklarını ve düşündüklerini bilmenin de ötesinde, bir bilgelik olmalı ruhlarının derinliklerinde. Onların sanki içlerinde gönüllerinde fazladan gözler yahut kulaklar var. Farklı duyar ve duyarlılıklar gösterirler.
Bizler toplumsal yardımlaşma kavramında nasıl bakıyoruz?
Güçlü olan değil iyi olan kazansın ve yaşasın. Eğer güçlü olan kazanacaksa bu oyunda ben yokum topumu alıp giderim demek de doğru değil.
Şöyle bir etrafımıza bakalım. Gururla ekmek ve yaşam mücadelesi veren ama ihtiyaçlarını karşılamayan insanlara hep beraber yardım edelim.