Bir köşe yazarına verilebilecek en güzel hediye nedir? Diye bir soruya muhatap olsam vereceğim cevap tereddütsüz “kitap”tır.

Ara sıra okuyuculardan böyle hediyeler alıyorum.

Hepsine minnettarım.

Geçtiğimiz aylarda yine böyle bir hediye aldım.

Anlatayım.

Gündelik iş telaşı içerisinde olduğumuz bir vakitte cep telefonumdan kardeşim Önder Ankara’dan aradı.

Hoş beşten sonra Oltan Sungurlu Bakanımızla birlikte olduğunu, yazılarımı Kuşakkaya Gazetesinden takip ettiğini ve selamlarını iletti.

Konuşmamızın devamında Oltan Beyin kendisine bir kitap verdiğini ve bunu kargoyla göndereceğini söyledi.

Merakla beklemeye başladım.

Acaba Oltan Sungurlu Bey hatıralarını mı yazıp kitaplaştırdı? Diye cümleler geçti zihnimden!

Böyle zamanlarda bir yazarın okuyucularından geri bildirimler alması önemli.

Hele de okuyucumuz, canımızdan aziz bildiğimiz vatanımıza, milletimize yıllardır “bakan” olarak hizmet vermişse…

Mahmut Oltan Sungurlu gençlik yıllarımıza denk gelen zamanlarda Merhum Özal Hükümetlerinde uzun süredir Adalet Bakanlığı yapmış daha sonrasında kısa bir dönem Milli Savunma Bakanlığında bulunmuş, önüne hep düz bakan, vatansever, dürüst bir hemşehrimiz olarak bilinir.

Seveni olduğu kadar sevmeyeni de olabilir. Çünkü oda bir insan neticede…

Yaklaşık 30 yıl öncesinde Anavatan Partisi’nin iktidarı dönemlerinde aynı kabinede bakanlık yapan birçok arkadaşı yüce divanda yargılanırken kendisi hakkında olumsuz bir kelime değil, harf dahi söylen(e)meyen, berrak ve temiz bir geçmişe sahiptir.

Bakanlık dönemlerinde rahmetli babamın ve özelliklede Salih amcamın yakın dostu olmuştur.

Özellikle rahmetli Salih amcam uzun süre İl yönetiminde bulunarak Oltan Beyle yakın çalışma imkanı bulmuştur.

O zamanlar hiç unutmam Ankara’dan halledilecek bir işimiz olsa hemen amcamın yanına koşar Oltan beyi aramasını isterdik…

Üşenmez hemen telefona sarılırdı.

Ne günlerdi…

***

Önder hocanın gönderdiği kitabı birkaç gün sonra kargodan teslim aldım.

Kapağında büyük puntolarla “Kardeşim Ozan Sungurlu” diye yazıyordu.

Yazarı ise Gönül Sungurlu Dervişoğlu’ydu.

Hatice ve Süleyman Faik Sungurlu’nun yedi çocuğundan en küçüğü olan kardeşi Ozan Beyi anlatıyordu…

Okuyunca anladım ki Gönül hanım, bir abla hassasiyetinde nakış nakış, kilim deseni işler gibi kaleme almış kardeşinin hayat hikayesini…

Hem de yalın ve akıcı bir dille…

Çocukluk günlerinden başlayıp sırasıyla gençlik ve iş hayatına başlayıncaya kadar geçen dönemleri anılarla, hatıralarla ayrıntılı yazmış. Demirkapılı mahallesinde geçen heyecan dolu günleri okuyunca duygulanmamak elde değil.

Genç yaşta elim bir trafik kazası sonrasında kaybettiği kardeşinin acısı yüreğinde derin bir kor ateşe dönüştü ki, duygularını kalemine mürekkep yaparak bizimde gönül telimize mızrap vurdu Gönül hanım.

Yazmasak olmazdı.

165 sayfadan oluşan kitabın sayfalarını çevirdikçe zihni bir yolculuğa çıktım Eskişehir’de…

Çocukluğumun elma bahçelerinin içerisinde, nazlı nazlı akan Harşit Çayının kenarında oyun oynarken, top koştururken, Karaer mahallesinden arkadaşlarımla körebe oynarken buldum kendimi.

Kitabın her satırı o kadar etkileyici ve içten ki…

Çocukluğumun izlerini buldum sanki…Hatıraları okudukça buram buram memleket kokusu aldım her bir sayfadan!

***

Ozan Sungurlu Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğündeki görevinde başarılı, ve dürüst bir bürokrattı.

Böylesi nitelikli bürokratları yetiştiren ve ülkemize armağan eden dağların avuçlarındaki Gümüşhane’mizle bir kez daha gurur duydum.

Kitabın ilk sayfalarında duygu ve düşüncelerini yazan ağabeyi Mahmut Oltan Sungur’lu tarihe not düşecek anılarından bir kaçını kaleme almış.

Ancak bir tanesini köşemde yazmak istedim.

Son zamanlarda toplumun her alanda üzerinde durduğu adeta mum ışığıyla aradığı “liyakatli yönetici” kavramının ete kemiğe bürünmüş örneklerinden olan Ozan Sungurlu, ablasının yazdığı bu eserle tanımış olduk.

Mahmut Oltan Sungurlu hatıralarından bahsederken,

“Yine bir gün Enerji Bakanı Fahrettin Kurt MTA’nın ıslahı için Ozan’a genel Müdürlük teklif etmiş.Ozan bu teklifi kabul etmeyince, Bakan bey bana uğradı.”MTA büyük bir teşkilat fakat çok kötü yönetilmiş. Sordum soruşturdum, orayı Ozan Sungurlu  ıslah eder dediler.Birde sen söyle.Bende Bakan Beyin bu sözünü Ozan’a ilettim. Cavabı şu oldu: Görevden alınan Genel Müdür benim arkadaşımdı. Ama sırtını siyasi otoriteye dayadı.MTA’yı çökertti….”

Bugün Genel Müdürlük teklifi yapılan kaç kişi bu kadar hassas davranabilir!

Teklif edilen makamı elinin tersiyle iten merhum Ozan hemşerimi bir kez daha rahmetle minnetle ve şükranla anıyoruz.

Bizlere bu duyguları yaşatıp tattırdığın için teşekkürler Sayın Bakanım, kaleminize sağlık Gönül hanım.