Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuh Baklacı, Türkiye’deki obezite oranlarının Avrupa ortalamasının çok üzerinde seyrettiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
“Toplumun yüzde 75’i şişman ya da obez kategorisinde yer alıyor. Vücut Kitle İndeksi normal aralıkta olan bireylerin oranı yalnızca yüzde 20 ila 30 civarında” diyen Dr. Baklacı, özellikle gençlerin fiziksel aktiviteden uzak yaşantılarının gelecekte çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.
“Obezite Bir Tercih Değil, Bir Hastalıktır”
Obezitenin yalnızca fazla yemekle ilgili olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve çevresel faktörlerle desteklenen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Baklacı, “Gıdalara eklenen katkı maddeleri ve tat artırıcılar dopamin bağımlılığına yol açıyor. Kişi aç olmasa bile yemek yeme eğilimi gösteriyor. Bu durum çocuk yaşta başlıyor, yetişkinlikte kronik hastalıklara davetiye çıkarıyor” dedi.
Obeziteyle Mücadelede 3 Altın Kural
Dr. Baklacı, obeziteyle etkin mücadele için şu üç temel adıma dikkat çekti:
-
Düzenli ve Dengeli Beslenme: Doğal ve işlenmemiş gıdaların tercih edilmesi, öğün atlamadan beslenilmesi gerekiyor.
-
Fiziksel Aktivite: Günde en az 30 dakika yürüyüş ya da egzersiz, hem fiziksel hem de ruhsal sağlık için kritik öneme sahip.
-
Zararlı Alışkanlıklardan Uzak Durmak: Alkol, fast food ve yüksek şeker içeren yiyeceklerden uzak durulmalı.
“Gençler Geleceklerini Tehlikeye Atmamalı”
Modern şehir yaşamının gençleri hareketsizliğe ve sağlıksız beslenmeye ittiğini söyleyen Baklacı, "Erken yaşta obeziteye yakalanan bireyler, 40’lı yaşlarında şeker, kalp ve tansiyon hastalıklarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Genç yaşta alınacak önlemler, sağlıklı bir ömrün temelini oluşturur" diyerek çağrıda bulundu.