Eskişehir geçmişte sıradan bir Anadolu Kentiydi.

Hatta eskiden bir şehirden değil de bir kasabadan bile söz ediliyordu.

Ekonomisi sanayi ve eğitime dayalı bir şehirdi.

Bunların hepsi çok da eski yıllara ait değil.

2000’li yılların başında böyle bir Eskişehir profili vardı.

Vatandaşların kısıtlı sosyal alanlarda ancak zaman geçirdiği bir şehirdi.

Çoğu kişi eğlenmek ve daha iyi vakit geçirmek için başka kentlere bile gidiyordu.

Sonrasında ise işler değişti.

1999 Yılının sonrasında göreve gelen belediye başkanları ortaya önemli bir eser çıkardı.

Şehir demiyorum, eser diyorum.

Çünkü şehrin çehresini baştan aşağı değiştirmek ortaya bir eser çıkaran sanatçının ürünüyle aynı değeri taşıyor.

Porsuk Projesi ile başladı iş.

Her gün rengârenk akan Porsuk Çayı Venedik gibi oldu.

Sonra raylı sistemle tanıştı Eskişehir.

Şehrin her yanı demir ağlarla örüldü.

Sosyal ve kültürel projeler peşi sıra geldi.

Tiyatrolar senfoniler.

Tarihi Odunpazarı ayağa kaldırıldı.

Şimdi ise ortaya bir turizm kenti çıktı.

Daha 20 yıl önce Bozkırın sıradan bir şehri turizm kentine döndü.