Ak Parti’de adayların belirlenmesine çok kısa zaman kala son tabloyu anlamak adına detaylı bir bilgilendirme yapalım.

Kulislerde neler konuşuluyor onlara bir göz atalım.

Seçim süreci başladığından beri aslında üzerinde sıkça durulan isimlerin dışında bir gelişme yok!

Sadece sayıları epeyce azaldı.

Kim bunlar?

Yakın zamanda partiye katılan Nebi Hatipoğlu mesela...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kısa sürede iyi ilişkiler kurduğu, kendini epeyce sevdirdiği ve büyükşehir adaylığını daha ilk toplantıda kesinleştirdiği söylenegeliyor.

Şehir kamuoyu da bir süredir bu beklentiye çoktan girmiş durumda.

Ancak!

AK Parti’de son ana kadar hiçbir şeyin belli olmayacağını geçmişte yapılan onca seçimden biliyoruz.

O yüzden Celalettin Kesikbaş’ın şu an için yine en güçlü büyükşehir adayı olduğunu da söylemeden geçemeyiz.

Aynı şekilde Murat Mercan’ın ve Nabi Avcı’nın da bir o kadar değerlendirileceğini bekliyoruz.

Bu karışıklık içinde geçtiğimiz günlerde bir formül ortaya atıldı.

Hatipoğlu’nun büyükşehir adaylığında Kesikbaş ya da Burhan Sakallı’nın Odunpazarı’na aday gösterilmek için görüşüldüğü bilgisi geldi.

Yine gelen aynı bilgilere göre, her iki ismin de sözü edilen teklifi kabul etmedikleri belirtildi.

Tepebaşı için de aynı görüşmelerin ETO Başkanı Metin Güler için yapıldığı ancak şimdilik sonuç alınamadığı ifade ediliyor.

Bu noktada gözler yeniden genel merkeze çevriliyor.

Konuşulanlara göre, büyükşehir adayı belirlendikten sonra ilçe başkanları için belirlenecek isim için hem büyükşehir adayının görüşünün alınacağı hem de bu kez temayül yoklamasının sonuçlarının dikkate alınacağı belirtiliyor.

Bu noktada ise ismi adaylığa çokça yakıştırılan parti içindeki isimlerin şanslarının epeyce artacağı görüşü de son zamanlarda epeyce ağırlık bulan tahminlerden olmaya başladı.

Kısacası;

Son zamanlarda bazı isimler netleşiyor, bazı isimler geri kalıyor gibi bir izlenim oluşsa da;

“AK Parti tam bir kapalı kutu olma özelliğini sürdürüyor”

Ve yine öyle görünüyor ki, aday ve adaylar açıklanmadan net bir tahmin yapmak çok ama çok zor bir hale geliyor…

*********************

MELİH AYDIN’IN SÖYLEDİKLERİ!

İYİ Parti’de tam her şey yoluna giriyor derken başka bir kriz patlak veriyor.

Ancak bu kez yaşanan hiç beklenmedik bir gelişme olunca, sadece İYİ Parti değil Eskişehir siyasetinde bile kısa süreli şok yaşandı.

Göreve yeni atanan Tepebaşı İlçe Başkanı Görkem Yıldırım, zehir zemberek açıklamalarda bulunarak görevinden ayrıldı.

Tepebaşı’na aday açıklamayan İYİ Parti, sadece adaysız değil bu kez örgütsüz kaldı!

Herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışırken, eleştiri okları istifa eden Yıldırım’a yöneldi.

Atanarak gelen bir ismin parti içi gelişmeleri bahane göstererek görevinden ayrılması doğru bulunmadı.

Ancak işi daha ilginç yapan Yıldırım’ın, partinin iki genel başkanına mesaj gönderip büyükşehir adayı Melih Aydın’ı şikâyet etmesi oldu.

Yıldırım, asıl istifa sebebinin, Eskişehirspor’a yaptığı ziyaret karşısında Aydın’dan hakaret işitmesi olduğunu açıkça ifade etti.

Tüm bunlar karşısında gelelim diğer tarafa!

Genel Merkeze şikâyet edilen Melih Aydın’la görüşme imkânı buldum.

Aydın, meselenin Eskişehirspor ziyaretiyle ilgili olmadığını öne sürdü.

Meselenin bu ziyaretin kişiselleştirilmesi ve kimseye haber verilmeden yapılması olduğunu ifade etti.

Yıldırım’ın tek başına ziyaret ettiği kişinin AK Parti’nin Tepebaşı aday adayı olduğunu ve kendisine bu noktada başarı dileklerinin iletilmesinin parti teamüllerine aykırı olduğunu savundu.

Eskişehirspor’a ziyaret yapılacaksa da her iki tarafın yöneticilerinin de bulunduğu bir ziyaret olması gerektiğini de üzerine basa basa ifade etti…

Aydın, sözlerinin sonunda ise, “Kendisi ile ilgili zaten şüphelerimiz vardı, o şüphelerde de yanılmamışız” diyerek de söz konusu olayı kapattı.

**************

ŞEHRİN HAFIZASINA SAHİP ÇIKMAK!

Tepebaşı Belediyesi, bugün ve gelecek için yaptıkları ile değil;

Geçmişten kalanlara da sahip çıkmasıyla biliniyor.

Behiç Erkin’den tutun Köy Enstitülerine kadar geniş bir yelpazede şehrin değerlerine sahip çıkmaya çalışıyorlar...

Bunun için de Eskişehirspor da var.

Unutulmaz oyuncuların ayak izlerini kentin kaldırımlarına kazıdılar.

Şehrin duayen sporcularının sıkıntıları ile tek tek ilgilenildi.

Sinan Alağaç tek bir gün bile unutulmadı mesela.

Örgütlü olunan yerlerde de sorumluluk alındı.

Son olarak Eskişehirsporlu Profesyonel Futbolcular Derneği’nin yeniden seçilen başkanı Ahmet Ataç oldu.

O genel kurulda Eskişehirspor’un gücüne dair çok güzel bir cümle sarf etti Başkan Ataç;

Dedi ki;

“Eskişehir denilince akla ilk gelen Eskişehirspor oluyor”

Durum gerçekten de öyle…

Alt liglere düşse bile altın her zaman altın değerinde.

Hala ülke spor kamuoyunda Eskişehirspor’un adı geçince haber değeri çok yüksek oluyor, takip edenler milyonları buluyor.

İşte Eskişehirspor bu kadar büyük bir marka.

Bu noktada “keşke” demeden de duramıyor insan!

Keşke kulübü yönetenler de doğru yönetim sergileyip kulübü kentin markası kadar zirvede tutmayı başarsalardı…