İnsanız işte.

Egomuza yenilip kendimiz olduğundan fazla gösterebiliriz.

Kendimizi tutamayıp sınırları zorlayabiliriz.

Yanlış olduğunu bile bile belli yanlışlarda ısrar da edebiliriz.

Yapıyoruz işte. Boyumuzdan büyük laf ettiğimiz, büyük laf/söz söylediğimiz, yüksekten konuştuğumuz anlarımız var.

Oluyor işte.

Kendimize hakim olabilsek de yapamıyoruz işte. Burnumuzun havada gezdiği, burnumuzdan kıl aldırmadığımız, hindi gibi kubardığımız hallerimiz var.

Anlamsız olduğunu bilsek de büyüklük sattığımız, hava bastığımız/attığımız (!), üstten baktığımız, kasım kasım kasıldığımız anlarımız var.

Olmasa iyi de oluyor işte.

Alçak dağları ben yarattım yüksek dağları babam yarattı dediğimiz anlarımızı demeyin gitsin.

Belli zamanlarda böyle diye diye kendimizi avutabiliriz.

Bunlara hakkımız olduğunu bazen haklı/haksız iddia edebiliriz.

Halimize yanmadan bu konularda haddimizi aştığımızı kabul de edebiliriz.

Avunma mı avutma mı tam da karar veremediğimiz şeyler bunlar.

Gurura kapılmak mı bazen de gururumuzu ayakaltına almak mı tam karar veremediğimiz şeyler bunlar.

Bizi bilmeyenlere değil çoğu kere bizi bilenlere yapıp ettiğimiz şeyler bunlar.

Biz böyle ettikçe bizi bilenlerin 'Öğünüyorsun ama ne mal olduğunu daha önceden tecrübe ettik, biliyoruz. Geçici hevese kapılma, bol keseden yerli yersiz atma; bu durum senin başına geldiğinde sen de bu işi yapamıyor olabilirsin.' dediğini duymamakta ısrarcı olduğumuz şeyler bunlar.

Kendimizi ifade etme özgürlüğümüzü kötüye kullanma aslında bunlar.

Bunlar aslında 'ama, yani, fakat, şöyle ki, oysa, yani vb.' kelimelerin ardına sığınıp kaçamak yaparak kendi kendimize de çevremize de haklı çıkıverme çabasından başka şey değil.

Önemini ve değerini yitiren çok övünür aslında.

Aslında başkalarının başarılarını kendi başarısıymış gibi gösterenler çok övünüyor.

Hayat böyle işte. Kısmet desek de nasip desek de talih desek de ikbal desek de şans desek de hayat böyle bir şey işte.

Övünmenin sonu yok işte.

Övüngen, sonunda yalnız insan işte. Övünmelerin sonu, genelde boş işte.

Aklımızı kullanıp işi oluruna bırakmak en iyisi işte.

'Kaderde ne ise olur etme merak

Uyma kendi nefsine Hakk'ın emrine bırak

Altından ağacın olsa zümrütten yaprak

Akıbet gözünü doyurur bir avuç toprak'

Hayatı yukarıdaki dörtlükteki gibi kavrayabilmek en güzeli işte.

Evet, evet; biz bırakalım 'Övünürse baht övünsün.' işte.