Eskişehir tarımı üzerine zaman zaman bu Pencere'den bazı verileri paylaşmaya gayret ediyorum. Eskişehir, özellikle yeşillik, şeker pancarı ve hububat üretimi ile ön plana çıkan bir kent olmasına rağmen son yıllarda bu vasfını tamamen yitirmek üzere desek sanırım yanlış olmaz. Ülkemiz geneli için bile birçok ürünün ithal edildiğini düşünürsek bu tanımlamanın ülke geneline yayıldığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl içinde özellikle patates ve soğan üretimi üzerine yapılan tartışmaları daha dün gibi hatırlamamız lazım. İç pazarda soğan ve patates gibi kolaylıkla yetişebilen ürünler, üretim azlığı yüzünden fiyat patlaması yaşamış ve yetkililer sorunu stokçuluk ile açıklamıştı. Oysa Eskişehir'deki uzun yıllar soğan üretim rekoltelerine baktığımız zaman sorunun stokçuluk değil tam tersi üretimsizlik olduğu net şekilde çıkmıştı. Bu konuda 20 Nisan 2019 tarihinde bir yazı da yazmıştım.
2007 yılı itibariyle Eskişehir'de kuru soğan üretimine baktığımız zaman 2018 ve 2019 yıllarında soğan üretiminin en dip seviyesine gerilediğini görüyoruz. 2018'de 106 bin ton olan soğan üretimimiz 2019'da 132 bin tona yükselse de yine de bu rekoltenin son 10 yılın bile gerisinde olduğu anlaşılıyor.
Bu sorunun çözümü için üreticiyi, halciyi, komisyoncuyu suçlamak yerine neden soğan üretiminde son 10 yılın en dip seviyesine düşüldü ve soğan üretimi neden durdu? Sorularına cevap aramak gerekiyor.
Üretici hangi gerekçe ile soğan üretmez ya da üretemez duruma geldi?
Acaba bunun nedeni, artan maliyetler, tarımsal girdi ürünlerinin ithal ediliyor olması, dövizdeki yükselişin bu ürünlerin fiyatlarını yukarıya çıkarması, tohumların tek kullanımlık olması ve ekilebilir alanların vasıflarının değiştirilmesi olabilir mi?
Konuya biraz daha yukarıdan bakıp fotoğrafı o şekilde yorumlamamız gerekiyor.

(TÜİK Bitkisel Üretim İstatistiklerinden faydalanarak Deniz çağlar Fırat tarafından oluşturulmuştur)



(TÜİK Bitkisel Üretim İstatistiklerinden faydalanarak Deniz çağlar Fırat tarafından oluşturulmuştur)