Serdar Taci Zengin yazdı.

Her çocuk zorunlu eğitim uygulamasından geçmek zorundadır. Yani liseyi bitirmek zorundadır.
Çoğu anne ve baba okula gitme olayını 'diploma alma' olarak değerlendirir.
Çocuklar bir mesleğe sahip olmak için üniversiteyi bitirmek zorundadır. Üniversiteye gidebilmek için de lise diplomasına sahip olmak zorundadır.
Üniversiteye gidene kadar geçen sürenin hayata atılan her birey için çok önemli olduğu çoğunlukla göz ardı edilir.
Bu hafta yazımızda öğretimin başlangıcı kabul edilen ilkokula başlama sürecini masaya yatıracağız.
Önce anne babalardan başlayalım;
Anne ve baba adayları evlenmeden önce 'evlilik okulu' gibi herhangi bir eğitim programından geçmezler.
Devletin böyle bir zorunlu uygulaması yoktur.
Bu bana göre hataların başlangıcıdır. Ciddi bir eksiklik olarak tanımlanmalıdır.
Zira araç kullanmak için 'ehliyet' alma zorunluluğu varken, bir aile kurarken hiçbir eğitim zorunluluğuna ihtiyaç duyulmaması kabul edilemez.
Ülkemizde yaşı 18'in üstü olan her genç kız ve erkek evlenebilir.
Bu gençlerin 'evlilik yeterliliği' devletçe sorgulanmaz.
Halbuki evlilik müessesesi adeta bir şirket gibidir. Yetkiler, sorumluluklar, görevler....v.b. vardır ve bunlar kesin çizgilerle ayrılmıştır.
Evliler, evlenirken bundan habersiz ve eğitimsizdir.
Günümüzde boşanma sayısı neredeyse evlenme sayısına yaklaşmıştır.
Herkes boşanma nedenleri hakkında fikir yürütmekte ancak hiç bir kimse evlenmeden önce alınması gereken eğitimden bahsetmemektedir.
Gelelim çocuk sahibi olmaya;
Bu süreçte eğitim gerektiren bir süreçtir. 'Ana-baba okulları' bunun örneğidir.
Ana-baba okulları da ülkemizde zorunlu değildir.
Anne ve babalardan herhangi biri çocuğuna uygulanacak eğitim konusunda kendi doğrularını tercih edebilir. Ne yazık ki anne babalar, çocuk eğitimi konusunda eğitim almaları zorunlu olmadığından, çok ciddi hatalar yapmaktadırlar.
Bu konuda en olumsuz durum ebeveynin doğrusunun eğitim bilimine göre yanlış olması durumudur.
Çocuk, yaşı ilerledikçe olması gereken olgunluğa, davranış biçimine ulaşamadığından çevresiyle uyum problemleri yaratmaya başlayacaktır.
Bir çok anne ve baba kendilerini yeterli gördüklerinden eğitim konusuna istekli değillerdir. Ancak çocuk büyüdükçe karşılaştıkları problemleri çözmek için bir uzmana başvururlar. Çocuk büyümüştür, müdahale için geç kalınmıştır.
En azından çocukların ilkokullara başlayabilmesi için çocukların anaokulundan geçmesi zorunlu hale getirilmelidir.
Örneğin;
İlkokul 1. sınıflarda en büyük problem;
- öfke kontrolü sağlayamayan,
- arkadaşlarına olumsuz davranan,
- kurallara alışık olmayan çocuklardır.
Yani bir kısım anne ve babanın çocuklarına uyguladıkları eğitimin eksik, yanlış olmasıdır.
Bu konuda şimdilik çözüm anaokullarıdır.
Anaokulları çocukları eğitirken diğer taraftan ilkokula hazırlamaktadırlar.
Esasında anne ve babanın görevlerini üstlenmektedirler.
Anne ve babalar çocuklarınızı anaokullarına gönderiniz.
(Bir bilgilendirme notu; Tüm batı ve başta Japonya olmak üzere doğu ülkelerinde çocuğu 'ilkokul olgunluğuna' getirmek ana-baba sorumluluğundadır. Ülkemizde ise çocuğun tüm sorumluluğu sadece öğretmene bırakılır.)
Sevgiyle kalın