Şehrin gündeminde kamuya ait bir alanın bir vakıf aracılığı ile başka bir vakfa devredilmesi konusu var.

Alanı Vakıflar Müdürlüğünden müze yapmak için alan ancak 9 yılda müzeyi bitiremeyip TÜGVA’ya devreden Türk Dünyası Vakfından ses seda yok.

Bu sessizlik nereye kadar sürecek bilinmez.

Hatta herhangi bir açıklama yapacaklarını da çoğu kimse beklemiyor.

Yani kamuoyunu bilgilendirici bir açıklama yapmaları sürpriz olacak!

Bu konu şehrin gündemine bir anda girdi.

“Sürpriz bir günden maddesi” oldu dersek yalan olmaz.

Hatta bu sürpriz gelişme kamuoyuna;

“Bir sabah kalktık bir baktık ki, müze tabelası gitmiş, yerine TÜGVA tabelası gelmiş” sözleriyle duyuruldu.

Meseleye bu pencereden bakınca geçmişte aynı türden yaşanan olaylar geliyor aklımıza…

En yakın örneği Tülomsaş vakası!

“Bir sabah bir kalktık ki, Tülomsaş Eskişehir’in elinden alınmış”

Daha geçmişte havalimanında yaşananlar var.

Mesela;

“Bir sabah bir kalktık ki, Eskişehir Havalimanı uçuşlara kapatılmış.”

Daha başkaları var.

Eskişehir’deki bazı bölge müdürlükleri bir sabah bir baktık ki başka kentlere verilmiş.

Şimdide bir sabah bir bakıyoruz ki, müze binası bir vakfa verilmiş.

Kısacası;

Eskişehir’den alınan, halka ait olan bir şeyler başka yerlere gidiyorsa bir sabah kalkınca öğreniyoruz hepsini!

Ne bir şey söyleyen oluyor ne halka bilgi veren ne de kentin yöneticilerini haberdar eden.

Bir kent adına ne kadar da talihsiz bir tablo değil mi?

***********

YOL PROJELERİNDE NEREDEN NEREYE GELDİK?

AK Parti kanadı inkâr etse de şehrin net bir çevreyolu sorunu var!

Eskişehirli zaman zaman dakikalarını heba ediyor.

Ağır tonajlı araçlar arasında tacize uğruyor.

İşine, okuluna geç kalıyor, yakıt parası ise sürekli cepten çıkıyor.

Dediğim gibi, AK Parti böyle bir sorun olmadığını öne sürüyor ama geçmişin AK Parti yöneticileri şehre yeni bir çevreyolu lazım olduğunu yıllar önce görmüş!

Mesela 2007 yılında dönemin Bayındırlık Bakanı Faruk Özak, Eskişehir için güney çevreyolu projesini yapacaklarını söyledi.

Aynı yıl içinde aynı bakan yolun 52 kilometre olacağını, projede çeşitli köprülü kavşaklar olduğunu ve yolun 66 Milyon’a tamamlanacağını duyurdu.

2012 yılına gelindiğinde bölünmüş yollar projeleri içine de dahil edildi proje...

Hatta o yıl ihale aşamasına kadar bile getirildi.

Sonraki yıllarda yaşananlar belli.

“Kazmayı vurduk vuruyoruz” sözleri arasında yatırım programına bile alınmayan bir projeye döndü iş.

Anlayacağınız ufukta artık yeni bir çevreyolu görünmüyor.

Bugünlerde hepimizin gözü ilçe yollarında!

‘O yollar yapılsın yeter’ düşüncesi içerisindeyiz.

Yani Eskişehir kendisine özel çevreyolundan artık ilçe yollarının yapılmasına razı olacak noktaya gelmiş.

Bu durum ise ortaya “Eskişehir’de yol projeleri nereden nereye gelmiş” sözünü bizlere söyletmek için yetmiş…

***********

MİZAH TEPEBAŞI’NDA!

Önceki akşam Tepebaşı Belediyesi’nin yaptığı bir paylaşım çok dikkat çekti.

Konu, bir vatandaşın kamuya ait bir oturma bankını kendi evine götürmesini içeriyor.

Yaşadığı aşk acısını anlatmak isteyen bir kullanıcı, Tepebaşı Belediyesine ait bankta aşık olduğu kişiyle birlikte oturduğu için banka el koymuş.

Bankın fotoğrafını da iletisine koyup;

“Beraber oturduk diye bankı çaldım, ben mi sevmedim!” notunu iliştirmiş.

İşte bu paylaşım belediyenin dikkatini çekiyor ve belediye yetkilileri paylaşımı alıntılayarak şu ifadeleri kullanıyor;

“Aşka da aşk acısına da saygımız sonsuz ama lütfen bankı aldığınız yere geri bırakın!”

Anlayacağınız, Tepebaşı Belediyesi kendisine ait bankın götürülmesine mizahi bir dille de yaklaşarak herkesin gönlüne ve hatta ülke gündemine girmeyi başarıyor.

Hatta Tepebaşı Belediyesi bu davranışıyla “Hayat Tepebaşı’nda” sloganının yanında “Mizah Tepebaşı’nda” dedirtmeyi de başarıyor.