Son günlerde pandemiye dair yeni gelişmeler sürülüyor önümüze. Yeni varyantlarının hızla yayıldığı ve bu yayılmanın tedirgin edecek boyutlara ulaşmaya başladığı haberleri ile sarılıyor etrafımız.
Son günlerde pandemiye dair yeni gelişmeler sürülüyor önümüze.
Yeni varyantlarının hızla yayıldığı ve bu yayılmanın tedirgin edecek boyutlara ulaşmaya başladığı haberleri ile sarılıyor etrafımız.
Kuşkusuz bu tür haberleri okudukça toplumdaki paniğin artmaya başladığını da hissediyoruz.
Bu korkunun sebebi geçmişte yaşananlardan kaynaklı.
Hepimizin eve kapandığı dönemde özellikle ekonomik olarak yaşadığımız kayıplar herkesin malumu.
Sadece ekonomik değil, çocuklarımızın kaybettiği eğitim dönemlerinden tutun, yaşadığımız psikolojik sıkıntılara kadar çok zorlu günler geçirdik.
Ve yine aynı senaryonun oynanmak isteğini açıkça görüyoruz.
Bu kez yeni varyant isimleri ile oluşturulmak istenen bir pandemi süreci olduğuna şahitlik ediyoruz.
Fakat gelin görün ki sadece bizim ülkemiz değil, dünyanın pek çok ülkesinin yeni bir pandemiyle mücadele edecek takati yoktur.
Hele hele ekonomik anlamda çok zor günler geçiren ülkemizin yeni bir salgınla baş edecek ne zamanı ne de işi vardır.
O yüzden son zamanlarda artmaya başlayan yeni pandemi korkusu üzerinde durmamak gerekli.
Daha önceki pandemi süreçlerinin yeniden yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalı.
Gördüğümüzden yola çıkarak devletimizin ilgili kurumları da bu konuda toplumun sesine kulak vermişe benziyor.
Özellikle Sağlık Bakanımızın kapanma türü yeni tedbirlerin asla alınmayacağına dair söylemlerini çok anlamlı buluyoruz.
Dediğimiz gibi ne bu korkuyu yaşayacak ne de bu korkuyla birlikte hepimizi yeniden evlere kapatacak iradeyle geçirecek tek bir zamanımız yok.
Bir uyarı yaparak yazımı tamamlayayım.
Pandemi bitti ya da artık bir şey olmaz demeden yine kişisel hijyene dikkat etmeyi sürdürmeliyiz.