EUS, diğer görüntüleme yöntemlerine göre çok daha ayrıntılı ve net sonuçlar elde edilmesini sağlıyor, bu da özellikle kanser hastaları için kritik bir fark yaratıyor.
Yapılan açıklamada, geleneksel USG cihazlarının karın bölgesinde genellikle yağ dokusu, cilt kalınlığı ve bağırsaktaki gaz gibi faktörlerden dolayı görüntülemede yetersiz kaldığı, ancak EUS ile bu engellerin aşıldığı ifade edildi. Uzm. Dr. Evirgen, EUS'un sindirim kanserlerinin erken teşhisinde ve doğru evreleme yapılmasında kritik bir rol oynadığını belirterek, "Kanserin hangi aşamada olduğu, tedavi planlaması için çok önemlidir. EUS, bu evrelemede benzersiz bir cihazdır" dedi.
EUS'un, yemek borusu, mide, on iki parmak bağırsağı, karaciğer, safra kesesi, pankreas gibi organlarda kanser evrelemesi yaparak, tedavi sürecine yön verme noktasında büyük kolaylık sağladığını belirten Dr. Evirgen, "Bu teknoloji, kanserin derinliğini, damar ve lenf bezi tutulumlarını tespit etmede son derece etkilidir" dedi.
Ayrıca, EUS'un pankreas kistleri, akut ve kronik pankreatit hastalıkları gibi durumların tanısı ve takibinde de kullanıldığını belirten Dr. Evirgen, sindirim tümörlerinin neden olduğu şiddetli kusma ve beslenme bozukluklarında metal stentlerle tedavi sağlamada da yardımcı olduğuna dikkat çekti.
Uzm. Dr. Evirgen, EUS’un işlemi sırasında genellikle anestezi gerekmeyen bir işlem olduğunu, sedasyon altında 30 dakika ile 1 saat arasında sürdüğünü ifade etti. İşlemin komplikasyon oranlarının düşük olduğunu belirten Evirgen, biyopsi yapılan hastalarda nadiren de olsa komplikasyon risklerinin bulunduğuna ve bu komplikasyonların %0.1-0.8 oranında hayatı tehdit edici olabileceğine dikkat çekti.
Sonuç olarak, EUS teknolojisi, sindirim kanserlerinin erken teşhisinden evrelemesine, tedavi sürecinden izlemeye kadar pek çok alanda önemli bir yer tutuyor. Uzm. Dr. Evirgen, bu teknolojiyle yapılan taramaların kanser tedavisinde önemli bir adım atılmasına yardımcı olduğunu belirtti.
