Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç, ES TV’de katıldığı ve canlı yayınlanan Ekstra Gündem Programında Gazeteci Sedat Aydoğan’ın sorularını yanıtladı.
Ankara’da yarından itibaren bir dizi etkinlik gerçekleştireceklerini söyleyen Başkan Ataç, ülkedeki tüm meslek odalarının katıldığı bir sempozyum düzenleneceğini söyledi. Sorunları hep birlikte tartışıp çözümleri üzerine beyin cimnastiği yapacakları belirten Ataç, sonrasında ise TBMM’ye ziyarette bulunup taleplerini ileteceklerini dile getirdi.


8 MADDELİK TALEBİMİZ VAR


Sorunların çözümüne ilişkin başlattıkları imza kampanyasını meclis başkanlığına sunacaklarını dile getiren Ataç, 8 maddelik taleplerinin çözüme kavuşmasını isteyeceklerini duyurdu. İmza kampanyasına katılım sağlayan meslektaşlarına teşekkür ederek sözlerini sürdüren Oda Başkanı Ataç daha sonra sorunlardan söz etti. Diş Hekimlerinin sesini duyurma zamanının geldiğini belirten Ataç; “Meslek dışı kişiler Ağız ve Diş Sağlığı merkezlerine ortak olmamalıdır. Son yıllarda çıkan bir yasa ile bazı sağlık kuruluşlarına sermaye grupları ortak olma hakkı tanındı. Sağlık akademik ve özel bir meslektir. Sağlık sektörünü sağlıkçılar yapmalı ve işletmelidir. Bununla ilgili özel isteğimiz var. Diş Hekimleri dışında kimsenin bu kuruluşlara ortak olmasını istemiyoruz. Çünkü bu kişiler sağlık kuruluşlarını sağlık merkezi gibi değil bir ticarethane gibi işletiyor.  Bu nedenle sağlık merkezlerin amacının dışına çıkıyor, mağduriyetler oluşuyor” dedi. 


İŞSİZ ORDUSU ORTAYA ÇIKIYOR
“Yeni diş hekimleri fakültelerinin açılmamasını istiyoruz.” diyerek taleplerini sıralamaya devam eden Oda Başkanı Ataç, daha sonra şunları söyledi; “Serbest çalışan diş hekimleri SSK ve Bağkur’dan emekli oluyorlar. Yeni yasa ile kamuda çalışan diş hekimlerine ilave ek ödeme verildi. Bu hakkın tüm diş hekimlerine verilmesini istiyoruz. Bir diş hekimi emekli olduğunda en düşük emekli ücretini alıyor. Ayrıca bir diş hekiminin yanında başka bir diş hekiminin de çalışmasını istiyoruz. Bu bir istihdamdır. Zaten yeterince diş hekimi var. Neden böyle bir yasak var? Fakülteler öylesine çok açılıyor ki, yeni diş hekimleri bu gibi sebepler yüzünden işsiz kalıyor ve ortaya işsiz diş hekimleri ordusu çıkıyor. Bunun dışında diş hekimlerinin yine kamuda daha fazla istihdam edilmesi talebimiz var. Bunca mezun oluyorsa, yeni meslektaşlarım da aynı oranda kamuda yer bulmalı. Muayene açılışlarında deprem yönetmeliğine uygun binalar şart koşuluyor. İstanbul gibi büyük illerde çok zorlaştırılıyor bu iş. Bize bunca zorluk çıkarılıyor ama farklı bir sektör istediği gibi yer açıyor. 
Aynı zamanda bizim mesleğimiz cihaz ve teknolojileri takip eden bir meslek. Bunun için yurt dışıyla görüşmelerimiz oluyor. Bu yüzden yeşil pasaport talebimiz var. Bu hak avukatlara tanındı, bizlere de tanınsın istiyoruz. En azından 15 yılını doldurmuş diş hekimlerine bu hakkın tanınmasını diliyoruz. Son olarak taşeron diş hekimliği sisteminin de son bulmasını istiyoruz”

Ocakta unutulan yağ ortalığı alev altında bıraktı! Ocakta unutulan yağ ortalığı alev altında bıraktı!


DAHA FAZLA FAKÜLTE AÇILMASIN
Oda Başkanı Cenk Ataç, pandemi döneminde çok fazla özel diş polikliniği açılmaya başladığına işaret etti. Ataç; “Pandemi sonrası çok fazla diş hekimine ihtiyaç duyuldu. Hekimlerimiz için bir fırsat oldu bu durum. Daha güzel, daha modern daha çekici yerler açıldı. Çok fazla mezun olması da bu durumu hızlandırdı. Çünkü yeni mezunlar da iş bekliyor, çalışmak istiyor. Bu kötü bir şey değil. Hakikaten çok güzel yerler açılıyor. Ama işin içine sermaye grupları girince iş bozuluyor. Ticari olduğu zaman iş farklı yere gidiyor.  Ben mezun olduğumda 9 adet fakülte vardı. 96 yılıydı. Şu an 109 diş hekimi fakültesi var. Kontenjan sayıları muazzam arttı. Yılda 11 bin diş hekimi mezun oluyor. Şu an 40 bin diş hekimi var. 5 yıl sonra bugünkünden daha fazla diş hekimi olacak. 50 bin diş hekimi daha gelecek. Avrupa Birliği ülkelerindeki toplam diş hekimi sayısının 2 katı Türkiye’de olacak. Aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki yaşayanların diş hekimine gitme sıklığı bizim ülkemizden çok fazla. Bir vatandaş Avrupa’da yılda 5 kez diş hekimine giderken bu rakam bizim ülkemizde 2 yılda 1 oluyor. Bu faktörler göz önüne alınmalı. Artık diş hekimliği fakültesi açmayın. Var olan fakülteleri kapatmayın, kontenjanlarını yavaş yavaş azaltın.” şeklinde konuştu.

Editör: Tuğçe Kaş