Eskişehir'in Tepebaşı ilçesi Keskin Mahallesi'nde "cambazlık" olarak bilinen küçükbaş hayvan ticareti yapan Kemal Avcı, bu geleneği yıllardır sürdürüyor. Dededen toruna geçen bu mesleği 15 yıldır icra eden Avcı, hem hayvan ticareti hem de besicilik yaparak çiftçilikle iç içe bir hayat sürdürüyor.
Avcı, yaptığı açıklamada, ithal hayvan etlerinin önümüzdeki yıl piyasaya sürüleceğini ve bunun da et fiyatlarının düşmesine neden olacağını belirtti. Ayrıca Eskişehir’in kuzularının, Türkiye’nin en kaliteli kuzuları arasında yer aldığını vurguladı.
Cambazlık mesleğinde en önemli kriterlerden birinin, alınan hayvanların sağlıklı olması gerektiğine dikkat çeken Avcı, bu işin uzmanlık gerektirdiğini söyledi. Şap, veba ve brucella gibi hastalıkların sürekli olarak görülen ve sürüdeki diğer hayvanlara da geçebilecek rahatsızlıklar olduğunu ifade eden Avcı, bu tür hastalıklarla mücadelede dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
"ÇALIŞTIĞINIZ KİŞİLERDE ÖNEMLİ"
İşinden bahseden cambaz Kemal Avcı, “Hayvancılık yapıyorum. Aynı zamanda kendi hayvanlarım da var. Halk arasında 'cambazlık' diyorlar. Yani eskiler öyle söylüyor da, yeniler 'canlı hayvan ticareti' diyor. Yaklaşık 15 yıldır bu işi yapıyorum. Daha öncesinde babam ve dedem de bu işi yapıyordu. Dededen ve babadan miras kalan bir meslek, bana onlardan devroldu. Zor iş çünkü yıllın belli zamanlarında fiyat düşüyor ya da artıyor. Hükümet dışarıdan ithalat yapıyor. Mesela iç piyasada kırmızı et pahalandığı zaman özellikle Uruguay tarafından büyükbaş getiriyorlar. Bu hem kuzuyu hem de danayı etkiliyor. Bildiğim kadarıyla, yaklaşık olarak 6 milyon hayvan geldi ve iç piyasaya dağıldı. Onlar da yılbaşından sonra kesilecek. Bu da fiyatları düşürecek. Fiyatlar şu anda kesim olarak kuzu 220-230 lira civarındayken, danalar ise 350 lira. Çalıştığımız kişiler önemli” dedi.
"ESKİŞEHİR KOMŞUSU EMİRDAĞ İŞİN CAN DAMARIDIR"
Hayvan alırken dikkat ettiği unsurlar hakkında da bilgi veren ve Eskişehir'de yetişen kuzuların Türkiye'nin kaliteli kuzularından olduğunu söyleyen Avcı şöyle devam etti: “Hayvan alırken dikkat etmemiz gereken unsurlar var. Hasta hayvan denk geliyor, eve götürüp de besiye attığımız hayvanların içerisinden verdiğimiz telefler oluyor. Bunları dikkate almamız gerekiyor. Şap, veba ve brucella sürekli olan hastalıklar. Hem sığırlarda hem de küçükbaşta oluyor. Vebalı hayvan alırsan ve tedavisini geciktirirsen yarı yarıya öldürürsün. Mesela 20 hayvan alırsan 10 tanesi kesin ölür. Eskişehir'de kuzu genelde ayak fiyatıyla satılır. Biz buradan kuzuyu alırız, kendi besihanelerimize götürürüz. Oradan sonra da kuzu genellikle Balıkesir ve Bursa'daki büyük et firmalarına gider. Bu arkadaşlarımız kombinalarında hayvanı keser, nerede kuzu lazımsa oralara dağıtırlar. Eskişehir kuzusu, Türkiye'nin kaliteli kuzularındandır ve ince kuyruktur. Eskiden buralarda da diğer cinsler varmış ama şimdi genelde hep Yalova merinos cins oldu. Kalite arttı, insanlar çalışmalarını artık bilinçli bir şekilde yapıyor. Kuzu genellikle Ankara, Eskişehir, Balıkesir ve Bursa koridorunda yetişir. Afyonkarahisar'ın Emirdağ bölgesi ise bu işin can damarıdır. Hayvanın üreticiden tüketiciye naklolduğu yerdir.”