Daha İyi Yargı Derneği ve Ekonomi Gazetesi iş birliğiyle düzenlenen “Ekonomi ve Hukuk” buluşması, Eskişehir’de Anemon Otel’de gerçekleştirildi. Etkinlikte, ‘Sürdürülebilir Büyüme İçin Daha İyi Yargı’ başlığı altında ekonomi ve hukuk ilişkisi masaya yatırıldı. Toplantıya, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, Türkiye ekonomisini ve geleceğini ele alırken, Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Avukat Mehmet Gün ise ekonomik istikrar için güçlü bir yargının önemine değindi. Ekonomi Gazetesi Yazarı Mete Belovacıklı’nın moderatörlüğünde yapılan tartışmalarda, bölgenin ekonomi ve hukuk sorunları ele alındı. Katılımcılar sorularıyla etkinliğe katkı sağladı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de programa katılarak önemli görüşlerini paylaştı.
İYİ BİR YARGI SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Açılış konuşması yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Işık, daha iyi bir yargı sistemine ihtiyaç olduğunu dile getirerek, “Dünya savaşları tam bugüne hem ülkemiz hem bölgemiz hemen hemen tamamı çeşitli sıkıntılar içinde mücadele ediyor ve hiç olmadığı kadar zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik, politik, toplumsal, sosyal birçok akraba sorunlar gündemimizde eksik olmuyor. Şüphesiz ülkelerin refahı ve huzuru, ekonomik bağımsızlıktan ve ekonomik güç faktörleriyle doğrudan ilişkili. Bütün bu çevrenin büyümesi için de gereken şey adaletli hukuk sistemidir. Bunun için de daha iyi bir yargı sistemine ihtiyacımız var” dedi.
Konuşma yapan MARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akın, bölgedeki sorunlar için daima hazır olduklarını dile getirerek, “Sürdürülebilir bir büyüme için daha iyi yargı temasıyla toplandık. Mehmet Başkanım gerçekten Türkiye'de büyük emek harcadı ve Türk Afet'te de beraber birlikte büyük emek harcayarak bu konuda Türkiye'nin geleceği için, hepimizin geleceği için en önemli konulardan bir tanesinde motor bir güç görevi görüyor. Çocuklarımızın geleceği, yarının geleceği için adalet. Dolayısıyla sağlıklı bir ekonomik büyüme ve sadece bir verimli üretim veya girişimcilikle olmuyor aynı zamanda güçlü ve güvenli bir hukuk sistemine ihtiyaç var. Dolayısıyla teorik başka pratik başka ama bugün pratikte baktığımız zaman ülkede yaşadığımız ciddi adaletle ilgili sorunlar var. MARSİFED olarak yönetim kurulu olarak hem federasyon olarak hem de konfederasyon olarak elimizden ne geliyorsa bizim bölgemiz için her zaman yanınızdayız” diye konuştu.
YARGI TEMEL TAŞ
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ise, ekonomik büyümenin sadece sayılarla ifade edilen bir olgu olmadığını söyleyerek, “Gerçek ve sağlıklı bir ekonomik büyüme toplumun tüm kesimlerinin eşit ve adil bir şekilde faydalandırıldığı sürdürülebilir olan her alanda kalkınmayı sağlayan çevreye duyarlı gelecek nesillere miras bırakabileceğimiz bir gelişme olmalıdır. Bu noktada adil ve doğru çalışan bir hukuk ve adil çalışan yargının rolü de çok büyüktür. Sürdürülebilir büyüme, sadece ekonomik göstergelerle sayılarla değil, aynı zamanda toplumsal ve çevresel faktörlerle de ölçülmesi gereken bir kavram olarak düşünüyoruz. Daha iyi bir hukukun ve yargı sisteminin üç boyutlu sürdürülebilirliğinin en temel taşlarından birisinin de adil yargı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Hukuki belirsizliklerin olduğu bir ortamda yatırımcıların geri çekildiğini belirten Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Zeydan, “Türkiye güçlü yargı sistemi ve sürdürülebilir ekonomi arasındaki kopmaz bağını her geçen gün daha derin bir şekilde hissetmekte burada maalesef demek durumundayım. Ekonomik büyüme, yatırımlar ve refah düzeyi ancak hukukun üstünlüğüyle güvence altına alınabilir. Hukuki belirsizliklerin olduğu bir ortamda yatırımcılar geri çekilir, tereddüt eder ve toplumun refahı zedelenir. Tam da bu nedenle hukukun tarafsızlığı ve etkinliği yalnızca adaletin bir gereği değil ekonomik kalkınmanın da temel taşıdır. Biz evrensel hukuk normlarını baz alan bir sistem arz ediyoruz. Anayasamızın kolay, anlaşılır olmasına arzu ediyoruz. Yasalarımızın kısa, öz ve anlaşılır olmasına arzu ediyoruz. Yargı sisteminin hem bağımsız hem tarafsız işlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlarla ne kadar başarılı olursak demokrasi ve ekonomimiz o kadar güçlenecek. Daha güçlü bir ülke, daha zengin bir millet olacağız” dedi.
“EN İYİ FABRİKALARINA SAHİBİZ”
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Türkiye’nin dünyanın en iyi ortamına ve şirketlerine sahip olduğunu belirterek, “Türkiye'nin bugün ekonomik olarak geldiği yerleri Eskişehir'in durumuna da baktığımız zaman sanayimiz ve sanayicilerimiz son derece aydınlık insanlar ve birçok kuruma göre çok daha öndeler. Bugün ben Türkiye'nin sanayisi için çok net söyleyebilirim. Hindistan'dan Orta Avrupa'da Macaristan'a kadar kuzeyden güneye kadar belki dünyanın en iyi şirketleriyiz. En iyi fabrikalarına sahibiz. En iyi ortamına sahibiz ama biz çok ileri giderken yargımız bize ayak uydurabiliyor mu? Bizim ufkumuz kadar onların da ufku ne kadar hızlı? Şimdi buralarda tökezliyoruz aslında üzerinde durmakta fayda var. Hukuk neticede hepimiz için eşit şartlarda bir kanun maddesi gibi gözüküyor ama yargılama süreçlerinde özellikle bu işin sanayi tarafında veya üretim ticaret kısmında ne kadar hızlı hareket ediyorlar? Bunu bilmiyoruz” diye konuştu.
HUKUK GÜÇLÜYSE YATIRIMI ARTAR
Adaletin olmadığı bir toplumda ekonomik iş birliğinin zorlaştığını belirten Eskişehir Barosu Başkanı Barış Günaydın, “Hukukun üstünlüğü bir ülkede yasal düzenlemelerin herkes için eşit bir şekilde uygulanmasını sağlar. Hukuki güvence, ekonomik faaliyetlerin de güvenilir bir zeminde ilerlemesine olanak tanır. Peki bu sistemi güçlüyse ne olur? Öncelikle yatırımlar artar. Yerli ve yabancı yatırımcılar hukuki güvencelerin olduğu ülkelerde daha rahat yatırım yapar. Girişimcilik teşvik edilir. Ekonomik istikrar sağlanır. Hukuki düzenlemeler, ekonomik faaliyetlerini tahmin edilebilir ve düzenli bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur. Ama eğer zayıf ve hukuk sistemi varsa kamu kaynaklarını etkin kullanılmasını bu durum engeller. Yatırımcı güveni azalır ve bir sürü sorun devamında gelir. Hukukun üstünlüğünün tesis edildiği ülkelerde yolsuzluk oranları düşer. Tabii bu da ekonomiyi, büyümeyi doğrudan olumlu etkiler. Adaletin olmadığı bir toplumda bireyler arasında güven atılır ve bu durum ekonomik iş birliğini de zorlaştırır” ifadelerini kullandı.