Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü merkez yemekhanede toplanan öğrenciler İletişim Bilimleri Fakültesi yanındaki yemekhaneye kadar yürüyüp açıklama yaptı. Anadolu Üniversitesi Dayanışma Ağı adına açıklama yapan Taylan Ferhat Adıgüzel, “Anadolu Üniversitesi dayanışma ağı olarak aslında yemekhane gündemi üzerinden toplanmayı amaçlamıştık. Her geçen gün kötüye giden yemekhane koşullarına ses çıkaracaktık. Gündemimizdeki ani değişikliğin anlaşılır karşılanmasını umut ediyoruz. Ama biz bu iki gündeminde birbirinden bağımsız olmadığını biliyoruz. Yemekhanedeki koşullar artık insani sınırların dışına çıkmıştır. Ve biz öğrenciler ise Türkiye’deki ekonomik çöküntünün faturasının biz öğrencilere kesilemeyeceğini söyleyecektik. Dün ne yaşandı peki? Dün bu ülkede herkesin farkında olduğu, yönetememe krizinin en ağır faturası kesildi. Bir eğitim fakültesinden arkadaşımız Resul’u kaybettik. Çok üzgün bir taraftan da çok öfkeliyiz” dedi. Öğrencilerin hayatta kalabilmek için zor şartlarla mücadele ettiğini belirten Adıgüzel, “Bu ülkede kriz yalnızca emekçiler için var. Zenginler daha da zenginleşirken eksilen her zaman bizim cebimizden oluyor. Krizin faturası her zaman bize kesiliyor. Patronlar, büyük bir iki yüzlülükle cumhuriyetin yüzüncü yılını kutlarken, bu cumhuriyetin öğretmen olmak isteyen bir genci canına kıyıyor. Arkadaşımız gibi binlerce genç gelecek kaygısı ve geçim sıkıntısı içinde yaşıyor, hayattan hiçbir şey beklemiyor, hiçbir şey umut edemiyor. Öfkeliyiz, bize reva görülen bu yaşam şartlarına öfkeliyiz. Bu meselenin üstünü örtmeye çalışanlara karşı öfkeliyiz. Yaşanan olaydan saatler sonra dahi hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışan üniversite yönetimine karşı öfkeliyiz. Bu düzen hepimize insanca bir yaşam borçlu ve onu geri alana kadar da sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Gençlerin yarınlara umutla bakabildiği bir düzen için yan yana gelecek, dayanışacağız. Bu düzene verecek hiçbir şeyimiz kalmadı. Bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz!” ifadelerini kullandı.
M.ANIL AKSOY