6 Şubat depreminin 2’inci yılında TMMOB Eski̇şehi̇r İl Koordi̇nasyon Kurulu adına açıklamalarda bulunan İKK Sekreteri Salih Eğerci̇, “Yalnızca depremlerle yıkılan 11 ilimiz değil, bizler, koca bir ülke olarak hala enkaz altındayız” dedi.

Eskişehir'de gelişigüzel yapıştırılan ilanlar estetiği bozuyor Eskişehir'de gelişigüzel yapıştırılan ilanlar estetiği bozuyor

İktidarın yaşanan yıkıma dair sorumluluk almadığını belirterek eleştirilerde bulunan Eğerci, gösterilen tutumun insan yaşamına verilen değerin göstergesi olduğunu ifade etti. Eğerci, “Deprem anında yeterli bir ekipmanın ve cihazın afet bölgelerine ulaştırılamaması, tüm koordinasyonun aksaması, başlıca sorunlar arasındadır. Bizler ilk gün hangi sorunlarla boğuşuyorsak bugün de aynı sorunları çözmeye çalışmaktayız. Depremi önleyici tedbirler almayan siyasi iktidar, depremden sonra uyguladığı kararlar ile yıkımın boyutunu daha da büyüterek yurttaşlarımızı bir kez daha karanlığın içinde bırakmıştır. Yalnızca depremlerle yıkılan 11 ilimiz değil, bizler, koca bir ülke olarak hala enkaz altındayız. Siyasi iktidar ise, sürecin sorumluluğunu üstlenmek yerine, sistem eksikliklerini gizlemeye çalışmaya, suçu ısrarla başkasına atmaya devam etmektedir. Çok açık ki afetleri bir felakete dönüştüren bu anlayış ve politikalar sürdürüldüğü sürece ne depremlerden önce alınan ne de benzer başka acılar için alınan tedbirler çözüm olabilir. Bu tutum, sermaye ve rantı önceleyerek insan yaşamını, depremden etkilenen yurttaşların yaşamlarına verilen değerin en açık göstergesidir” diye konuştu.

"Risk yönetimi" sistemi oluşturulmalıdır"

Eğerci, olası afetlere karşın bilimsel doğruların ışığında çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti. Eğerci, “Afetlerin bundan sonra felakete dönüşmesini istemiyorsak; bütünlüklü bir plan, program, bu programı uygulayacak bir devlet yapılanması ve güçlü bir siyasi irade şarttır. Benzer felaketleri bir daha yaşamamak için derhal adım atılmalıdır. Yapı denetimi sistemi TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla düzenlenmelidir. Yapılaşmadan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için çağdaş bir "risk yönetimi" sistemi oluşturulmalıdır. Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir. Depremlerde can kayıplarının önlenmesi için izlenmesi gereken tek yol, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bilimsel-teknik doğruların ışığında kamucu bir yaklaşımla uygulanmasıdır. Ülkemiz, yurttaşlarımız bu büyük acıları hak etmiyor. Ülkemizin yıllar içinde enkaz altında kalmaması için, bilimin, tekniğin ve doğanın sesine kulak verilmelidir” açıklamasında bulundu.

Kaynak: HABER MERKEZİ